Bir ürperti olur küçücük yüreğimdebir taşsa yüreğimden kasırgala kopar. Öyle bir eserki ne dalgalarının nede rüzgarlarının önüne geçemezsiniz. Gönlümdeki bu coşkuyu abartıyormuyum dersiniz? Hayır.
Ben yere göğe sığmam ama kulumun kalbine sığarım diyen’ın (c.c.) sığdığı o yürek için yeryüzünün altını üstüne getirecek fırtına nedirki?
Nekadar coşsanekadar esse
nekadar titrese gönlümdeki ayrık otlarını kökünden koparıp atsa az bile.
Çünkü bu yürek bir müjdeye mazhar olmuştu. O müjdede binlerce lütuf binlerce ihsan bulmuştu. İşte o yürek o muştu ile coşmuştu.
Öyle bir gündüki o gün kainatın efendisi Hz. Muhammed (S.A.V.) efendimiz doğmuştu. Kainata rahmet dolmuştu.
Ben gizli bir hazineydim diyen Rabbul Alemin nebiler resuller hazinesinin en değerli mücevheri olan efendimizle bizlere dünya ve ahiret saadeti sunmuştu.
Bu ne güzel bir gündü kibu güzellik bütün ömrümüzü mayalıyor
ahiret saadeti oluyordu.
Seni tanımak ne büyük şeref ümmetin olmak ne büyük nimet. Kardeşlerim demen ne büyük devlet. Getirdiklerin ne güzel bir mirasehli beytini sevmek ne kutlu bir vasiyet.
Ya Rasulallah. Sen doğduğundan beri havzının başındaydın. Ümmeti ümmeti derken mahşerde bize kana kana havzından içirmeyi murad ediyordun. Ve hala havzının başında bizleri bekliyorsun.
Çünkü sen söz verdinmi bizler gelene kadar söz verdiğin yerden ayrılmazsın. Geleceğiz Ya Rasulallah yüzümüz olmasada. Senin ümmetinin çokluğunu göstermek için. Yüzümüzün karasıylada olsa geleceğiz.
Ya Rasulallah. En azından senin kainata gelişine sevindiğimiz o anı şahit olarak getireceğiz. Ehli beytini sevmiş olarak geleceğiz. Ve yaşadıkça kutlu doğuşunda sana hoşgeldin Ya Rasulallah diyeceğiz.
HOŞ GELDİN YA RASULALLAH