Senai Demirci
tüm zamanların en revaçta konularından bir olan evlilik ve aşk üzerine yazdı. “Ve Aşk Evliliğin Ellerinden Tuttu” aşkı evlerimize ve evliliğimize çağırmayı hedefliyor.
Evliliklerin aşksız kaldığı
aşkların evliliğe erişemediği çağımızda Senai Demirci bizlere yeni bir kapı aralıyor
"Gelin ideal yuvayı eşimizle birlikte kuralım" diyor. Ve asla unutmamamız gereken bir gerçeği hatırlatıyor: "Evliliğimize anlam ve aşk kazandırmak bizim elimizde… Önemli olan sahip olduklarımızın kıymetini bilip
fırsatları değerlendirebilmek..."
Evliliğe elinizde boş bir kase ile başlarsınız. Elinizdeki boş kase
evlilik niyetinin en başında bulduğumuz aşk ve güven
sevgi ve saygıdır. Bu kase elde olduktan sonra
kaseye dolduracağınız çorbanın tuzunu
suyunu
acısını
kıvamını
baharatını birlikte belirlersiniz. (Arka Kapak'tan)
Kolaylaştırınız
zorlaştırmayınız… (Sf. 16)
…Eşinizin gözünün içine baktığınızda tam da gözbebeğinin ortasında kendinizi göreceksiniz. Gözlerinin içine odaklandığınızda
sanki hep oradan ağırlanıyormuş gibi hissedeceksiniz
eşinizin gözüne çoktan girdiğinizi fark edeceksiniz. Ancak bunun ona gözünüz gibi bakmaktan geçtiğini de gözlerinizle göreceksiniz… (Sf. 21)
...Evlilik sadece yirmili yaşların evliliği değildir… (Sf. 27)
…Kim bilir daha nice kül kedisi vardı ülkede?... (Sf. 44)
…Çiftlerin tanışmasını ve birbirine ısınmasını evliliğe bırakın; evliliğin ilişki dinamikleri evlilikten önce bütünüyle belirlemek mümkün değildir… (Sf. 56)
…Evliliğin gidişatını eşlerin ne kadar sıklıkta ve uzunlukta değil
nasıl tartıştıkları belirliyor… (Sf. 67)
…Çok sayıda sosyolojik araştırma
evlilik öncesi birlikte olan çiftlerin ilişkilerinin daha kırılgan olduğunu
boşanma ihtimalinin yüksek olduğunu gösteriyor… (Sf. 81)
…Farklılıklar ilişkinizin dinamiğini ve heyecanını belirleyebilir… (Sf. 85)
…Siz ve eşinizi bütün eksikliğinizle bütün kusurlarınızla birliktesiniz… (Sf. 91)
…Çiçekler nektarlarını gizlerler; arılar çiçeklerin sakladığı özü bala çevirirler; siz de eşinizde saklı olanı açığa çıkarmak için çalışmalısınız
sürekli kanat çırpmalısınız… (Sf. 94)
…Züleyha ve Yusuf bekar birer genç olarak karşılaşsalardı Mısır’ın sokaklarında… Yusuf ile Züleyha birlikte anılıyorsa
onları birbirinden ayrı tutan iffet ve namus sayesindedir bu birliktelik… (Sf. 103)
…Şirin’inizi Ferhad gibi sevmekse niyetiniz
aranıza dağların durmasını beklemeyiniz… (Sf. 104)
…Belki Yusuf’leyin ayrı kalmanız gerekmedi sevdiğinizden… (Sf. 104)
…Yusuf’unuz eylediğiniz adamın kalbinin size lûtfen ısındırıldığını bilmeniz…(Sf. 104)
…Aşktan o kadar çok söz edildi ki
başka duygulara kör olduk gibi… (Sf. 109)
…Bize düşen Züleyha’nın aşkının yanına
Yakub’un şefkatini de eklemem ve bu şefkatin kanatları altında
almaya değil vermeye odaklı; ummaya değil sevindirmeye odaklı; mutluluk beklemeye değil mutlu etmeye odaklı uzun bir evlilik kıssasının kahramanları olmaktır… (Sf. 110)
…Biraz ‘garip’ yaşamalısınız. Kur’ân’ın ‘bilmezler’
‘farkında değiller’
‘akıl etmezler’ dediği çoklardan değil
‘azlar’dan olmalısınız… (Sf. 129)
…Dünün güneşi ile bugünün çamaşırını kurutamazsınız… (Sf. 140)
…Kendi hesabınızı yaptığınız kalemleri kırın
Kaderin kalemine güvenin. Sez sadece üzerinize “şimdi” düşeni yapın… (Sf. 152)
*************
Genç hanım kızlarımız günün birinde birbirlerine hayır dua ediyorlarmış bi mecliste. Biri diğerine demiş ki
sana hayırlı
seni cennete götürecek bir eş nasip etsin inş
demiş. Diğeri “niye öyle diyosun cennete farklı farklı yollardan gidiş var
bu dünyada
sana sabredilesi bi eş verir belki mükafat olarak cenneti layık görür
yani o eş de seni cennete götürmüş olur. Onun yerine şöyle dua edelim..
el ele tutuşup cennete gidebileceğimiz eşler nasip etsin inş
bize demiş.”
Hepsi de “amin” demiş
Ve aşk evliliğin elinden tutmuş biiznillah da eşleri cennete götürmüş 
Senai Demirci - Ve Aşk Evliliğin Elinden Tuttu