Fâtiha'nın Yedi Kapısı
Fatiha bir kapıdan girişini resmin oluşturuyordevrediyor
hissettiriyor
yaş(at)ıyor… Dört M’li bir giriş söz konusu: Önce müsaade kapısından geçiliyor
“besmele”. içeri girer girmez minnettarlık ifade ediliyor: “elhamdulillah”. Bir kaç adım sonra
merhametin kucağında bulur kendini insan: “errahmanirrahim!” en sonunda
mesuliyetle yaşadığımız farkedilir; “din gününün mâliki.”
1.Bismillah: Kapının beri tarafındasınevvelâ izin istemen gerek.. kapının ardında kim var? Kapının önündeki kim? İçeriye davet eden kim? İçeriye girecek kim? “besmele” bir müsaade isteme tavrıdır…
’ın adıyla
Rahman Rahîm O…. Kapıya dayanan
kapıyı çalan
önce kimliğini benimsetiyor kendine
kendini tanımlıyor
haddini biliyor.. “Ben bana ait değilim.” “Ben ben değilim!” tevazu’yu giyiniyor. Kendi adından vazgeçiyor. Başkası adına çalıyor kapıyı. Bir başkasının ismiyle
![]()
’ın ismiyle eşikte duruyor.. kapıyı çalan
aciz ve fakir
kendi kendine yetmiyor; kendisi kendine ait değil… Kapı ise
’ın.. kapının önünde ve ardında O’nun hükmü geçiyor
O’nun mülkü uzanıyor.. Rahman ve Rahîm O: varlık kapısından içeri çağırdığına muhtaç değil; hatta kulun kendisine muhtaç olmasına bile muhtaç değil! kul kendine muhtaç olmasaydı
kapıya dayanmasaydı
kendisinde bir eksiklik
bir mutsuzluk
bir hoşnutsuzluk hali olmayacaktı. Kimse de hesap soramayacaktı… Hiç kimseye muhtaç olmayan Rahman’ın her şeye muhtaç olana açtığı kapıdır rahmet..
2.Elhamdülillah: Herşeye muhtaç olanın hiç kimseye muhtaç olmayana söyleyeceği ancak teşekkürdür.. sonsuz bir minnettarlıktır duyacağı.. mahçuptur muhatap olmadıkları karşısında. Hiç ummadığıhiç beklemediği
hiç hak etmediği iltifatlar görmektedir. Hamd O
’a dır ki o Rabbidir âlemlerin.. alemler sırf onu karşılamak için
sırf kendisini memnun etmek için terbiye edilmekte
çekip çevrilmektedir.. hiç yoktan var edilenin
kendisini hiç yokken var edene söyleyeceği tek şey
söylediği halde asla bitiremeyeceği
asla sonuna gelip doyamayacağı tek şey teşekkürdür…. Varedilen varlığının hiç bir cüzünü
hiçbir parçasını yanı sıra getirmiş değildir; yoktan varedilen yoktan var edene hiçbir sermaye katmış değilir
yok olanın
hiç ortada olmayanın yoktan var edene katkısı olmamıştır; yok olan ve yok olduğunun farkında olmayan
var edilme arzusunu bile dillendiremeyen kendisini yoktan var edene bir işaret olsun göndermiş değildir ki
O’na borcuna bir sınır koyalım….
3.Errahmanirrahîm: Her şeye muhtaç olarak varlığa dahil olanın ilk gördüğü üzerindeki sebepsiz merhamettir.. hem kendisine acınmıştır; hiç yokkenyokluğunu bile farkedemediği unutulmuşluklardan çekip alınmıştır
hem de acıdıklarına acınmıştır; mutluluğunu bir anda yok edebilecek
huzurunu hemen dağıtabilecek kırılganlıkları olan nice sevdikleri de hesapsız ve sebepsiz mutlu edilmektedir. Hem merhamet görmektedir
hem merhamet göstermek istediklerine merhamet gösterilmektedir. Varlığın göğsünde çarpıp duran görünmez bir kalp gibidir rahmet… Rahmandır
; herkese her zaman şefkat etmektedir. Rahîmdir
herkesin içinde her bir şeye özel olarak da şefkat etmektedir. Herkese birden şefkat etmesi
herkese ayrı ayrı şefkat etmesine engel değildir. Herkes O’nun rahmetine
bütün çiçeklerin hep birlikte güneşten beslenmesi gibi
hep birlikte muhatap olmaktadır; çünkü Rahmandır. Ama herkes
her bir çiçeğin güneşten kendine özel renkler devşirmesi gibi
kendini biricik eyleyen biçimler bürünmesi gibi
biricik ve bitanecik olarak rahmete muhatap olmaktadır; çünkü Rahîmdir.
4.Mâlik-i yevmiddîn: Din günün sahibi o.. buradaki varlığınbaşka ve ebedî bir varlığa yolculanman adınadır. “din günü” içindesin.. hesaba çekilebilir bir haldesin. Başına buyruk var değilsin. sorumluluk sahibisin… Bu varlık bir koza; sonsuzun kelebeklerine gebe.. adımın bir sırat üzerinde
ölçüleri sonsuza ayarlı
sonsuzca yansımaya ayarlı.. buradaki bir ayineye düşüyor her dem; yansıması sonsuzda; yüzün başka bir âlemin nazarına düşüyor… Burası burdan ibaret değil
sen buradasın ama burada kalmayacaksın. Buradasın
ama buraya razı olamazsın..
5.Yalnız sana kulluk ederiz: Minnettarlığın en güzel ifadesi…
6.Yalnız senden yardım dileriz: Merhametinin her şeye yettiğinin ifadesi.. başka kimsenin acımasına muhtaç değiliz.. sen yetersin bizeher birimize
hepimize..
7.Sırat-ı müstakîme hidayet eyle bizi: Hesabımızı ancak böyle veririz.. üzerlerine gazab indirilmiş olanların kalarak değil. Sapmışların yoluna düşerek hiç değil..
Senai Demirci