Az yukarıda ayakkabıyla namaz kılınır mı, kılınmaz mı? hu*susu üzerinde kısmen duruldu. Ancak konunun önemine bakarak ilgili birkaç hadîs nakletmek suretiyle biraz daha geniş bilgi ver*meyi uygun gördük. Aynı zamanda dinimizin ibâdette bize sağ*ladığı kolaylığa bir misal vermeyi düşündük.
İlgili hadîsler:
Ebû Seleme'den, o da Saîd b. Yezîd'den rivayet etmiştir. Saîd şöyle demiştir:
Hz. Enes'e, Resûlüllah (A.S.) Efendimiz ayakkabıları ayağında bulunduğu bir halde namaz kılar mıydı?» diye sordum. Buna şu cevabı verdi: «Evet...»
Şeddad b. Evs (R.A.)'den yapılan rivayette, Peygamber (A.S.) Efendimizin şöyle buyurduğunu söylemiştir;
«Yahudilere muhalefet ediniz, çünkü onlar ayakkabılarıyla namaz kılmaz (ibadet etmez) ler.»
Hadislerin açık delâletinden anlaşılan hükümler: Bir adam, Ebû Hureyre'ye (R.A.) gelerek dedi ki:
— İnsanları ayaklarında ayakkabıları olduğu halde namaz kılmaktan men'eden sen misin?
— Hayır, ama bu hürmetli yerin Rabbı hakkı için, Resûlüllah (A.S.) Efendimiz ayaklarında ayakkabıları bulunduğu halde bu makama doğru yönelip namaz kıldığım ve namazı bitirip ayrılınca da ayakkabılarının ayağında olduğunu gördüm, diye cevap verdi.
Ayrıca Küba halkından bir delikanlı, Resûlüllah'ın (A.S.) Kü*ba'da ayakkabıları ayağında bulunduğu halde namaz kıldığım ha*tırlıyorum, dediğim Ahmed b. Hanbel kendi Müsned'inde rivayet etmiştir
Hadislerin açık delâletinden şu hükümler anlaşılmaktadır:
1- Temiz olduğu takdirde ayakkabılarım çıkarmadan o vazi*yette namaz kılmak caizdir.
2- O gün için Yahudilerin ayakkabıları ayaklarında olduğu halde ibadet etmedikleri anlaşılıyor.
3- ibâdette de kitap ehline uymanın caiz olmadığı bildiriliyor. Çünkü ibadet de İslâmiyetle kemal mertebesine erişmiştir. Hem ki*tap ehli peygamberlerinin nasıl ibâdet ettiklerini tesbit edemedikle*rinden kendi anlayışlarına göre, ibâdet şekilleri icad etmişlerdir.
Temiz olduğu takdirde ayaklardaki ayakkabılarını çıkarmadan namaz kılmanın caiz olduğunda müctehid imamların görüş birliği var*dır. Necasetten taharet bahsinde toprağın da temizleyici olduğunubelirtmiştik. Burada tekrar detayına inmek istemiyoruz. Sadece diğer rivayetleri ve yorumları nakletmekle yetinmek istiyoruz:
Ebu Seleme ile Şeddad b. Evs hadîslerinin isnadında şüphe iz*har eden olmamıştır.
Aynı konuda dört hadîs daha rivayet edilmiştir. Birincisini Ta-berânî ve Beyhâkî tahrîc etmişlerdir. Beyhakî «isnadında beis yok*tur» diye bir kayıt koymuştur. İkincisini Hafız Bezzar, Şeddad'm rivayetine benzer anlamda nakletmiştir. Üçüncüsünü İbn Murde-veyh şu lâfızla rivayet etmiştir: «Ayakkabılarınız ayaklarınızda ol*duğu halde namaz kılın!»
Ancak bunun isnadında Abbas b. Cüveyriye bulunuyor ki, Ah*med b. Hanbel ile Buharı onun yalancı olduğunu belirtmişlerdir. Zehebî onun hakkında şu bilgileri toplamıştır: «Ahmed b. Hanbel, «O çok yalancı ve iftiracıdır...», Buharı «O yalancının tekidir, Ebû Zür'a, «O bu vadide hiçbir şey değildir», Nesâî, «O metruktür» de*mişlerdir.
Dördüncüsünü îbn Murdeveyh rivayet etmiştir ki, onun isna*dında Abdullah el-Askalânî bulunuyor. Zayıf olduğu, hadîs çaldığı söylenir.
Rivayetlerin ışığında Ashab ve Tabiîn'in görüşlerine gelince, Hz. Ömer'in ayakkabıyla namaz kılmayı mekruh saydığı, İbn Mes'-ud'un da aynı görüşte olduğu rivayet edilir. İbrahim en-Nehaî' na*mazda ayakkabılarını çıkarmayı mekruh saymıştır.
Diğer bir rivayete göre, el-Irakî, Tirmizî şerhinde şöyle demiş*tir: «Namazda ayakkabıları giyenler arasında Osman b. Afvan, Ab*dullah b. Mes'ud Uveymir b. Sâide, Enes b. Mâlik, Seleme b. Ekvâ' ve Evs es-Sakafî bulunuyor. Tabiinden ise, Sâid b. Müseyyeb, el-Ka-sım, Urve b. Zübeyr, Salim b. Abdullah, Atâ' b. Yesar, Atâ' b. Ebî Rebah, Mücahid, Tavus, Kadı Şüreyh, Ebu Miclez ve benzeri kişiler bulunuyor.
Resûlüllah (A.S.) Efendimiz'in ise, bazan ayakkabılarım çıkar*madan, bazan çıkararak namaz kıldığı rivayet edilirse de, ekseri çı*kardığı ağırlık kazanıyor. Nitekim Amir b. Şuayb (R.A.) babasından,dedesinden rivayetle diyor ki: «Resûlüllah (A.S.) Efendimiz'i hem ayakkabıyla, hem ayakkabısız namaz lalarken gördüm.»
Ayrıca îbn Ebî Şeybe'nin Abdurrahmaıı b. Ebî Leylâ'ya isnadla tahrîc ettiği hadîste, şöyle diyor: «Besûlüllah (A.S.) Efendimiz, ayak-kabılarıyla namaz kıldı. İnsanlarda (ona bakarak) ayakkabılarını çıkarmadan namaz kıldılar. Peygamber (A.S.) bir ara ^ayakkabılarını çıkarıp öyle namaz kıldı. İnsanlar da (ona bakarak) ayakkabılarını çıkarıp öylece namaz kıldılar. Peygamber (A.S.) namazı bitirince şöyle buyurdu: Kim ayakkabılarıyla namaz kılmak istiyorsa, kılsın», kim de çıkarmak istiyorsa çıkarsın...»
el-Irakî bu hadîs hakkında şöyle demiştir: «Bu hadîs mürseldir, isnadı da sahihtir.»
Çıkarılan Hükümler:
1- Kırda, bayırda, çölde, tarla ve bahçede, ayakkabının alt ve üstünde pislik, necaset gibi tiksindirici bir şey yoksa, çıkarma*dan namaz kılmakta bir sakınca yoktur.
2- Ayakkabıya dokunan pislik, toprağa iyice sürtüldüğü tak*dirde temizlenmiş sayılır.
3- Savaş ve benzeri felâketli ve sıkıntılı günlerde, yine temiz olmak şartıyla ayakkabıları çıkarmadan evde, mescidde namaz kılmakta bir sakınca yoktur.
4- Özellikle ibâdette kitap ehli taklîd edilmez.
5- Ayakkabıyla namaz kılmaya cevaz verilmesinin illeti sa*dece Yahudilere benzememek değil, dinin getirdiği bir kolaylıktır.
6- Normal zamanlarda, ev ve camilerin kirlenmemesi, içeri*lere mikrop taşınmaması için, ayakkabıları çıkarıp namaz kılmak daha uygundur.
7- Resûlüllah (A.S.) Efendimiz çoğu vakitlerde ayakkabıla*rım çıkardığına göre, ayakkabıyı çıkararak namaz kılmak müste-hab sayılabilir.