İslâm, kadına lâyık olduğu yeri vermiş, onun iffet ve namusunu :korumayı her yönüyle planlamış, toplum içinde saygı görmesi için iner türlü tedbiri almış ve yollarım, yöntemlerini belirlemiştir. Onun annelik vakarını zedeliyecek, ruhundaki incelik ve zerafeti silecek, .çocuk terbiyesinde başarı sağlamasına engel olacak ve onu bir şeh-:vet oyuncağı haline getirecek her türlü kötü düşünce ve nazarlar*dan uzak tutmuş, onun fıtratmdaki cevhere uygun kıyafeti emredip tesettürün en anlamlı ölçü ve biçimini tavsiye etmiştir.
Kadın cidden İslâmî bir kıyafet içinde büyümekte, saygınlık ka*zanmakta ve kem gözlerin şehevî bakışının tesirini azaltmakta, böy*lece birçok fitne ve kötülüklerin ortaya çıkmasına imkân vermemektedir.
Konuyla ilgili hadîsler:
Üsame b. Zeyd (R.A.)'dan yapılan rivayette şöyle demiştir: «Re-sûlüllah (A.S.) Efendimiz, kendisine Dıhye el-Kelbî tarafından he*diye edilen Kıbt kumaşından kesif bir elbiseyi bana giydirdi. Ben de o elbiseyi eşime giydirdim. Bir ara Resûlüllah (A.S.) Efendiimiz ba*na: «Neden o Kıbt elbisesini giyinmiyorsun?» diye sordu. Ben de «Ya Resûlellâh onu eşime giydirdim», diye cevap verdim. Buyurdu ki: «Eşine emret de o elbisenin altından bir gömlek (iç çamaşır) giyinsin çünkü korkarım ki, o elbise içinde eşinizin kemiğinin hacmi (vücut hatları ve tenin rengi) belirmiş olur.»
Yapılan tesbitlere göre, Kubtiyye denilen elbiseler kasîf olmakla beraber tenin rengini az da olsa gösterecek kadar incedir, O bakım*dan altından bir şey giymeden kadının sadece onunla yetinmesi doğ*ru değildir.
Ebu Hüreyre CR.A.Vden yapüan rivayette, ResûlüHah (A.S.) Efendimizin şöyle buyurduğunu söylemiştir.
«Ateş (Cehennem) ehlinden iki sınıfı, kendi asrımda meydana çıkmayacaklarından görmüş olmayacağım-. (Yan) giyinik çıplak, Hakk'a taâtten (nefs ve iblîs'e) meyledip, başkalarına da kendi fe*na fillerini öğreten kadınlar ki, başlarının üzerinde Horasan de*velerinin hörgücüne benzer bir görünüm vardır. Onlar Cennet'i gö-remiyecekler ve onun kokusunu da alamıyacaklardır. Diğer sınıf ise, yanlarında öküz kuyruğuna benzer kamçılar bulunduran er*keklerdir ki, o kamçılarla insanları döverler.»
Yine Ebû Hüreyre (R.A.)'deri yapılan rivayette demiştir ki: «Doğ*rusu Resûlüllah (A.S.) Efendimiz, kadın elbisesi giyinen erkeği, erkek elbisesi giyinen kadını lânetlemiştir.»
Hadîslerin açık delâletinden şu hükümler anlaşılmaktadır:
1- Kadınların, ten rengini az veya çok belli edecek kadar in*ce kumaştan elbise giyinmeleri haramdır. Ancak entarinin altına, tenin rengini iyice örtecek ve belli etmeyecek kalınlıkta bir gömlek ve benzeri bir şey giyerse, buna ruhsat verilmiştir.
2- Kadınların vücut hatları iyice belirecek şekilde dar ve ince elbise giyinmeleri mekruhtur.
3- Kadınlar başörtülerini başlarına bir defa dolayacak şekil*de örtünürler, böyle yapmaları müstehabdır.
4- Kadınların yarı çıplak bir vaziyette sokağa çıkması haram*dır. Mahrem yerlerinden bir kısmını bile açık bulundurmaları di*nen yasaklanmıştır. Uymayanlar için Cehennem ateşi va'dedilmiştir.
5- Kadınların başlarım açmaları ve o vaziyette sokağa çık*maları dinen haram kılınmıştır.
6- Kadınların saçlarını deve hörgücüne benzer şekilde yaptır*maları, başlarına ona benzer bir şey dolamaları da dinen yasaklan*mıştır.
7- Haklı pir sebep yokken ellerine kamçı alıp halkı dövenler lanetlenmiştir.
8- Kadın ı elbisesine benzer elbise giyinen erkekler; erkek el*bisesine benzer giymen kadınlar lanetlenmiş ve bu hareketleri bü*yük günâhlardan saymıştır.
Hadîslerin ışığında müctehid imamların görüş, istidlal ve icti-kadlari:
Dört mezhep imamlarının bu konuda ittifakı vardır. Daha önce belirttiğimiz bazı nüans farkı dışında esasta bir ihtilâf olmamıştır. O bakımdan kadının teninin rengini belli edecek, vücut hatlarını iyi*ce gösterecek şekilde ince ve dar elbise giyinmesini, mahrem yerle*rinin az bir kısmı olsun açık bulundurmalarını, yarı çıplak bir va*ziyette sokağa çıkmalarını, saçlarını deve hörgücüne benzetmelerini, erkeklerin kadın elbisesi, kadınların da erkek elbisesi giyinmelerini haram saymışlardır. Daha önce bu konuyla ilgili kaynak eserleri dip notlarımızda belirlediğimiz için tekrarına lüzum görmüyoruz.
et-Tahavî, kadının iki eli ve yüzü dışında kalan yerlerinin av*ret olduğunu belirterek ilgili rivayetleri nakletmiş ve hicab âyetinin inmesi üzerine alman tedbirleri belirterek aydınlatıcı bilgiler ver-tniştir. Sonra da yabancı erkeğin, kadının yüzü ve elleri dışında baş*ka tarafına bakmasının haram olduğunu belirterek, ihtiyâç anında kadının yüzüne ve iki eline bakmakta bir sakınca olmadığına dik*katleri çekmiştir.
\ Eserimizin hacmi bu rivayetlere müsait olmadığı ve esasen ko*nunun ana hatları açıklandığı için onları buraya almaya gerek gör*medik.
419 nolu Üsâme hadîsini aynı zamanda tbn Ebî Şeybe ile Hafız Bezzar İbn Sa'd, Barudi, Taberânî ve Beyhakî de tahrîc etmişlerdir.
Ebu Davud da buna benzer bir rivayeti Dıhye b. Halife tarikiyle yaparak şu lâfızla nakletmiştik «Resûlüllah (A.S.) Efendimiz'e Kıbt elbiselerinden birkaç tane getirilmişti. Onlardan bir tanesini bana verdi ve «bunu ikiye böl, bir parçasını gömlek yap, diğerini eşine ver de onu başörtüsü edinsin», buyurduktan sonra ayrıldı, sonra dönüp şöyle buyurdu: «Eşine emret de onun altına başka bir elbi*se giyinsin de (teniî belli olmasın.»
Ancak bu rivayetin isnadında İbn Lehi'a bulunuyor ki, onun hadîsiyle ihticac edilmez. İbn Lehi'a bu rivayetinde Ebû Abbas Yah-ha b. Eyyub'a tabi' olmuştur ki, o zat hakkında konuşanlar olmuş*tur. Ne var ki, Müslim onun rivâyettiyle ihticac etmiştir.
420 nolu Ümmü Seleme hadîsini, Vehb Mevlâ Ebî Ahmed riva*yet etmiştir, tbn Münzir, bunun meçhule benzer tarafı olduğunu be*lirtirken İbn Hibban onun sıka (güvenilir) olduğunu söylemiştir. Zehebi onun mâruf olmadığını kaydeder.
421 nolu Ebû Hüreyre hadîsi hakkında İmam Nevevî şöyle de*miştir: «Bu hadîs, Resûlüllah (A.S.) Efendimiz'in mu'cizelerinden biridir ki, asrımızda o iki sınıf da mevcuttur.»
422 nolu Ebû Hüreyre hadîsini aynı zamanda Nesâî de tahrîc et*miştir. Ancak hadîs üzerinde ne Ebû Dâvud, ne de Münzerı bir söz söylemiştir. İsnadının ricali, ricâl-i sahihtir.
Ebû Dâvud ayrıca Hz. Aişe (R.A.Vden rivayetle şu hadîsi tah-ric etmiştir: «Resûlüllah (A.S.) Efendimiz, kadınlardan erkeklere benzemeye özenenleri lânetlemiştir.»
Buharı, Ebû Dâvud, Tirmizî, Nesâî ve İbn Mâce'nin İbn Abbas'-dan yaptıkları rivayette ise, şöyle denilmektedir: «Resûlüllah (A.S.) Efendimiz, kadınlardan erkeklere benzemeye, erkeklerden de kadın*lara benzemeye özenenleri lânetlemiştir.»
Müsned-i Ahmed'de Abdullah b. Amır'dan (R.A.) yapılan riva*yette, deniliyor ki: «Abdullah b. Amir, boynuna bir yay takıp erkek yari yürüyen bir kadına gözü ilişti ve sordu, bu kimdir? Kendisine: Ümmü Sa'd binti Ebû Cehl'dir denildi. Bunun üzerine Abdullah şöyle dedi: «Resûlüllah (A.S.) Efendimizden işittim, buyurdu ki: «Ka*dınlardan erkeklere benzemeye özenenler bizden değildir.»
Ebû Davud'un Ebû Hüreyre (R.A.)'den yaptığı rivayete göre, adı geçen şöyle demiştir: «Ellerini ve ayaklarını kına ile boyamış olan Muhnes (veya Muhnis) adındaki adam Peygamber (A.S.) Efendi-miz'e getirildi. Peygamber (A.S.) «Buna ne oluyor?» diye sorunca dediler ki: «Kadınlara benzemeye özeniyor.» Bunun üzerine Peygam*ber (A.S.) Efendimiz onu Nakiy'e sürgün gönderdi. Peygambere (A.S.), «onu öldürseydin ya» denilince, buyurdu ki: «Namaz kılan*ları öldürmekten men'olundum...»
Beyhakî ise adı geçen adamın Ebû Bekir (R.A.) tarafından sür*gün edildiğini rivayet etmiştir. Hz. Ömer'in de (R.A.) bir kişiyi o yüz*den sürgün ettiği söylenir.
Çıkarılan Hükümler:
1- Kadınların, bedenlerinin rengini belli edecek kadar ince elbise giyinmeleri haramdır. Ancak ince entarinin altına bedeni iyi-be örtecek, ten rengini belli etmeyecek bir gömlek veya ikinci bir fentari giydikleri takdirde ince entari giyinmelerinde fazla bir sa*kınca yoktur.
2- Vücut hatlarını iyice belli edecek kadar dar ve ince elbise giyinmeleri de tahrîmen mekruhtur. Zarurî haller müstesna...
3- Erkeklerin de avret yerlerini belli edecek kadar ince elbise [giyinmeleri haramdır. Altta kalın bir gömlek veya iç çamaşır bu-jlunuyorsa, buna cevaz verilmiştir.
4- Kadınların baş örtülerini, bir defa başlarına dolayacak şe-[kilde kullanmaları müstehabdır.
5- Kadınların avret yerlerinden bir organ veya bir organdan bir kısım açık bulunduğu halde sokağa çıkmaları haramdır, çünkü kadınların yüzü ve iki eli dışında kalan vücutlarının her yanı av-|r ettir.
6- Kadınların erkeklere benzemeye özenerek, onlara mahsusi elbiselerden giyinmeleri; erkeklerin de kadınlara benzemeye özenerek onlara mahsus elbiselerden giyinmeleri haramdır.