İslâm dini her konuda olduğu gibi, ibâdet, uyku, iş ve dinlenme konularında da birtakım kurallar koymuş ve bunların hepsini düzene sokup en faydalı düzeyde tutmuştur.
Erken yatıp erken kalkmak hem güniı, hem işi, hem hayatın her safhasını bereketlendirir. Vücuda kuvvet, ruha neşat, kalbe in*şirah verir. Uyuşukluğu giderir, tembelliğe pek imkân vermez. O bakımdan Resûlüllah (A.S.) Efendimiz önemli bir iş dışında yatsı namazından sonra uyumayı müstehab saymış ve fiiliyle de bunu ortaya koymuştur. Hattâ bazı ilim adamları sünnet olduğunu bile söylemiştir.
Geç yatmanın, yani yatağa girip uyumanın birtakım zararları söz konusudur: Düzenli bir uyku uyunmaz, sabah namazına zor kal*kılır veya o sırada uyku derinleşip hiç kalkılmaz. Yataktan kalkıl*madan güneş doğar ve böylece vücutta bir ağırlık, isteksizlik başlar. İşe geç gidilir ve o günkü iş hayatı alt-üst olabilir.
İlgili hadisler:
Ebû Berzete el-Eslemî (R.A.)'den yapılan rivayette, demiştir ki: «Şüphesiz ki, Resûlüîlah (A.S.) Efendimiz ateme (gecenin ilk üçte biri geçtiği vakit) diye söyledikleri vakte kadar yatsı namazını ge*ciktirirdi ve yatsıdan önce uyumayı, ondan sonra konuşmayı (otu*rup sohbet ;etmeyi hoş karşılamaz mekruh sayardı.»
İbn Mesûd (R.A.)'den yapılan rivayette, demiştir ki: «Resûlüîlah (A.S.) Efendimiz bizi yatsı namazından sonra oturup sohbet etmek*ten men'etti.»
Hz. Ömer (R.A.)'den yapılan rivayette şöyle demiştir: «Resûlüî*lah (A.SJEfendimiz gece Ebûbekir'in yanında oturup müslümanla-rın (önemli) işleri üzerinde görüşüp konuşurdu, ben de beraberinde bulunurdum.»
İbn Abbas (R.A.)'den yapılan rivayette, demiştir ki: «Bir gece Meymûne'nin evinde kaldım ki, o gece Resûlüîlah (A.S.) Efendimiz de onun yanında bulunuyordu. Maksadım, Resûlüîlah (A.S.)'ın ge*celeyin namazı nasıl idi, onu görmek istiyordum. Resûlüîlah (A.S.) Efendimiz «v halkıyla bîr saat kadar sohbet ettikten sonra uyudu.»
Hadîslörin açık delâletinden şu hükümler anlaşılmaktadır;
1- Yatsı namazını gecenin üçte birine geciktirmek müstshab dır.
2- Yatsı namazını kılmadan uyumak mekruhtur.
3- Yatsı namazı kılındıktan sonra —önemli bir mes'ele, ilmî bir konu yoksaoturup sohbet etmek de mekruhtur. Ülke ve mil*let yararına çözülecek, görüşülüp sonuca bağlanacak veya yetkili*lerin fikirleri alınacak; çok önemli ilmî bir konu üzerinde tartışıla-caksa, o takdirde bu bir istisna teşkil eder. Nitekim Resûlüîlah (A. S.) Efendimiz, Müslümanların önemli işlerini Ebûbekir Sıddîk'la (R. A.) görüşmek üzere yatsıdan sonra oturup görüştüğü tesbit edilmiş*tir.
4- Aile reisinin eve geç geldiği, yani yatsıyı kılıp öylece gel*diği veya gelip hemen yatsıyı kılıp oturduğu zamanlarda, bir saat kadar oturup ev halkıyla sohbet etmesine cevaz.verilmiştir. Nitekim Resûlüîlah (A.S.) Efendimiz yatsı namazını kıldırdıktan sonra Hz. Meymûne'nin evine gelmiş ve bir saat kadar onlarla sohbet ettikten sonra uyumuştur.
Müctehid imamların ve diğer ilim adamlarının
görüş, tesbit ve yorumları:
a) İmam Ebû Hanife ve rey tarafdartarma göre, uyuyup bir süre sonra uyanmayı itiyâd edinen veya uyuduktan sonra kendisini uyandıracak birinin bulunması halinde uyuması mekruh değildir. Nitekim Hz. Ali (R.A.) ile Ebû Musa (R.A.)'den de bu anlamda ri*vayetler yapılmıştır.
b) îmam Mâlik'e göre, itiyadı olsun olmasın namaz kılmadan . uyuması mekruhtur. Nitekim Hz. Ömer (R.A.), oğlu Abdullah (R-A.) ve İbn Abbas (R.A.) da aynı görüştedirler.
c) Diğer müctehid imamlar da namaz kılmadan uyumayı mek*ruh saymışlardır. Nitekim imam Tirmizi diyor ki: «İlim ehlinden bir*çoğu yatsı namazını kılmadan uyumayı mekruh görmüşlerdir.»
d) İlim adamlarından bir kısmı, ramazanda yatsıdan önce bi*raz uyumaya cevaz vermişlerdir. İmam Tahavî de, Hanefîleriıı gö*rüşü istikametinde istidlalde bulunmuştur. îbn Arabî de aynı gö*rüştedir.
Birinciler bu mes'elede, Buhari ve diğer muhaddîslerin Hz. Aişe (R.A.) 'den tahric ettikleri şu hadîsle istidlal etmişlerdir. «Resûlüîlah
(AS.) Efendimiz yatsıyı gecenin üçte birine kadar geciktirdi, o ka*dar ki, Hz. Ömer (R.A.) kadınlar ve çocuklar uyudu, diye seslendi. Peygamber (A.S.) Efendimiz de onların (yatsı namazını kılmadan) uyuduklarını kınamadı.» Ayrıca îbn Ömer'in (R.A.) şu hadîsiyle de istidlal etmişlerdir: «Doğrusu ResûlüÜah (A.S.) Efendimiz bir gece meşgul bulunuyordu ki, yatsıyı geciktirdi, o kadar ki, biz Mescid'de uyuya kalmıştık. Sonra uyandık, yine uyuduk, sonra tekrar uyan*dık, derken ResûlüUah (A.S.) Efendimiz çıkageldi...» Ve onların na*mazdan önce uyumaları üzerinde durmadı, hiçbirini kınamadı...
İkinciler ise, Ebû Berze el-Eslemî'nin hadisiyle istidlal etmişler*dir. Çünkü bu anlamdaki hadîsi aynı zamanda îbn Hibban, Hz. Ai-şe'den, Tirmizî, Enes (R.A.)'den, Kadı Ebû Tahir, îbn Abbas'dan (R.A.) rivayet etmiştir.
Tahliller ve yorumlar:
107 nolu îbn Mes'ud hadîsinin ricali, îbn Mace'nin Sürien'inde rical-i sahih kabul edilmiştir. Tirmizi de buna işarette bulunmuş ve zayıf olduğuna dair bir görüş ortaya çıkmamıştır.
Ayrıca Ahmed b. Hanbel ve Tirmizî şu lâfızla rivayet etmişler*dir: «Namazdan sonra artık sohbet yoktur.» Tabii namazdan mak*sat, yatsı namazıdır. «Ancak iki kimse müstesna: Namaz kılmaya devam eden ve bir de müsafir...» Hafız Ziyâuddîn el-Makdisî Ahkâm'da Hz. Aişe'den merfûân şu lafızla rivayet etmiştir: «(Yatsı namazından sonra) oturup sohbet etmek ancak üç kimse için (ca*izdir veya) üç kimseye (ruhsat verilmiştir)-. Namaz kılmaya devam eden, müsafir ve damat...»
108 nolu Ömer hadîsini Tirmizi «hasen» olarak belirlemiş ve Ne-sâî kendi Sünen'inde tahrîc ederek ricalinin sahih olduğunu söyle*miştir.
Böylece yatsı namazından sonra ilmî bir konu üzerinde veya aile ve toplumun selâmeti bakımından veya önemli bir mes'ele üze*rinde oturup konuşmanın mekruh olmadığı anlaşılıyor. Nitekim cumhur da bu görüştedir. Nevevî de hayırlı bir iş, faydalı bir konu dışında oturup konuşmanın mekruh olduğunu söyleyerek konuya açıklık getirmiştir.
109 nolu İbn Abbas hadisi, yatsıdan sonra oturup sohbete cevaz verenlerin istidlal ettiği rivayetlerden biridir.

Çıkarılan Hükümler:


1- Yatsı namazından sonra uyumayıp sohbet etmek, tenzîhen mekruhtur.
2- Ancak dinî, ilmî, ahlâkî, siyâsî gibi önemli bir konu üze*rinde görüşmek üzere yatsı namazından sonra biraraya gelip gö*rüşmek mekruh değildir.
3- Yatsı namazından sonra önemli bir konu yoksa uyumak müstehabdır.
4- Akşam geç vakit işinden dönüp ev halkıyla görüşme imkâ*nı bulamayan kimsenin, yatsı namazından sonra bir süre eşiyle, ço*cuklarıyla oturup sohbet etmesine ruhsat verilmiştir.
5- Sabah namazına uyanamıyacak kadar geç yatmak — önem*li bir nıes'eleden dolayı değilse — mekruhtur.
6- Erken yatıp erken kalkmak ve erken iş başı yapmak müs*tehabdır.