1-.......Ebû Hureyre (R) şöyle demiştir: Ben Rasûlullah(S)'tan işittim, ramazân için şöyle buyuruyordu: "(Hakk olduğuna kalbden)
2- Bize Abdullah ibnu Yûsuf tahdîs edip şöyle dedi: Bize Mâlik, îbn Şihâb'dan; o da Humeyd ibnu Abdirrahman'dan; o da Ebû Hureyre(R)'den haber verdi ki, Rasûlullah (S): "İnanarak vesevâb umarak ramazânda ibâdetle kaaim olan kimsenin geçmiş günâhları mağfiret olunur" buyurmuştur. îbnu Şihâb şöyle dedi: Ramazân gecelerindeki namaz işi bu hâl üzere iken (yânî kılan yalnız başına kılarken) Rasûlullah vefat etti. Sonra bu iş, Ebû Bekr'in halifeliği zamanında ve Umer'in halifeliğinin ba-e şında da Peygamber devrinde olduğu gibi isteyenin cemâatsız olarak I yalnız başına kılması suretiyle kılınır oldu . Ve yine Mâlik, İbn Şihâb'dan; o da Urve ibnu'z-Zubeyr'den; o , da Abdurrahmân ibn Abdin el-Kaarî(80)'den rivayet etti. Bu Abdur-., rahman şöyle demiştir: Bir ramazân^ecesi Umer ibnu'l-Hattâb(R)'ın beraberinde mescide çıktım. Bir de baktık ki, insanlar yalnız ve dağı*nık topluluklar hâlinde terâvîh namazı kılmaktalar. Kimisi kendi ba*şına yalnızca namaz kılıyor, kimisi de namaz kılıyor ve bunun namazına bir kısım insanlar uyup namaz kılıyordu.
Umer: Ben zannediyorum ki, ba dağınık olarak namaz kılan in*sanları bir tek okuyucu imâmın arkasında toplarsam daha faziletli olacak, dedi. Sonra buna kat'î olarak karar verdi. Ve akabinde (er*tesi günü, hicretin .14. senesi içinde) o insanları Ubeyy ibn Ka'b'ın (terâvîh imamlığı) arkasında topladı (Böylece terâvîh namazı cemâ*atle kılınmağa başlandı). Sonra diğer bir gece yine Umer'in berabe*rinde mescide çıktım. İnsanlar okuyucu imamlarının namazına uyup namaz kılıyorlardı. Umer bu manzarayı görünce: "Ni'me'l-bid'atu hâzihi (= Şu terâvâhin böyle cemâatle kılınması ne güzel âdet oldu)" diye sevincini belirtti ve: "Fakat bu namazlarını gecenin sonuna bı*rakıp da bu namazdan sonra uyuyanlar, şimdi namaz kılanlardan daha faziletlidirler" sözünü de ilâve etti. Umer, terâvîhi gecenin sonunda kılmayı kasdediyor. İnsanlar ise terâvîhi gecenin evvelinde kılmakta idiler .

3-.......Peygamber'in zevcesi Âişe (R): Rasûlullah (S) geceleyin mesciddeki hücresinde iki yâhud üç gün namaz kıldı; ihsanlar da O'-nun namazına uyup cemâatle namaz kıldılar... İşte Rasûlullah'ın bu şekilde cemâatle namaz kıldırması hâdisesi, ramazân içindç vâki' ol*du, demiştir .

4-.......Âişe (R) yeğeni Urve'ye şöyle haber vermiştir: Rasûlul*lah (S) bir gece, gecenin ortasında çıktı da mescıdde namaz kıldı. Bir takım insanlar da O'nun namazına uyup beraberinde namaz kıldı*lar. Sabah olunca insanlar geceleyin Peygamber'in mescidde namaz kıldırdığını konuştular.Bu haber yayılınca ertesi gece, birinci gecekiler-den daha çok insan toplandı ve Peygamber'in beraberinde namaz kıl*dılar. Sabah olunca insanlar bunu yine aralarında konuşup yaydılar. Üçüncü gecede mescid halkı iyice çok oldu. Rasûlullah yine çıkıp na*maz kıldı; insanlar da O'nun namazına uyup namaz kıldılar. Dör*düncü gece olunca mescid, toplanan insanları almaktan âciz oldu.
(Rasûlullah o gece namaza çıkmadı.) Nihayet sabah namazım kıldır*mak için çıktı. Sabah namazını kıldırınca yüzünü cemâate karşı yö*neltti ve hutbe başlangıcı olarak şehâdet kelimelerini söyledi, sonra "Amma ba'du" hitâb faslı ile başladığı hutbesinde bu gece namazı*na çıkmamasının gerekçesini şöyle açıkladı: "Şu muhakkak ki, sizin mescidde toplanmanız bana gizli olmamıştır. Şu kadar ki gece na*mazı üzerinize farz kılınır da sonra onun edasından âciz kalırsınız diye korktum" buyurdu.
ez-Zuhrî: Nihayet Rasûlullah vefat etti. Ramazân namazı işi, ev*lerde kılınmak üzere devam edip durdu, dedi .

5-...... Bize İsmâîl ibn Ebî Uveys tahdîs edip şöyle dedi: Bana İmâm Mâlik, Saîd el-Makbûrî'den; o da Ebû Seleme ibn Abdirrah-mân'dan tahdîs etti ki, bu Ebû Seleme, Âişe(R)'ye:
— Rasûlullah'ın ramazândaki gece namazı (kemmiyet ve keyfi*yetçe) nasıl idi? diye sordu.
Âişe de şöyle dedi:
— Rasûlullah ne ramazânda, ne de ramazânın gayrı gecelerde onbir rek'at üzerine ziyâde eder değildi. Rasûlullah evvelâ dört rek'*at kılardı. Artık o rek'atların güzelliğinden ve uzunluğundan sorma! Sonra dört rek'at daha kılardı. Bunların da güzelliğinden ve uzunlu*ğundan sorma! Sonra üç rek'at kılardı. Ben: Yâ Rasûlallah! Vitr na*mazını kılmadan önce uyur musun? diye sordum. Rasûlullah: "Yâ Âişe! Benim iki gözüm uyur, fakat kalbim uyumaz" buyurdu.