SEVGİYE DAİR...
Sevgi bakıştır
Sevgi, selamdadır
Sevgi, tebessümdedir
Sevgi, hatır soruştadır
Sevgi, yardım ediştedir
Sevgi, bazan bir geçmiş olsunda, bazan da bir teselli tavsiyesindedir
Sevgi, pişirilen yemektedir
Sevgi, "Höşgeldin" de, "Güle Güle" de, "Allaha ısmarladık" tadır
Yürekte gerçek sevgi gerçekten varsa, herşey sevgidir
Görünüşe, etkisi, hissi ne olursa olsun herşey sevgi olur Ve seven sevdiğine, "Senden gelen başım gözüm üstüne" der
Bu sırrı yaşayan bir Allah dostu gibi, uzun süre hasta olmayınca, dertlenmeyince, ellerini ve gönlünü açıp, "Rabbim beni terk mi ettin? Diye sorar
Sevgi,kal değil,hal işidir
Sevgi,ruhun dilidir O konuşmaya başladı mı,öteki diller susar Konuşsalar da ,sesler,sözleri duyulmaz olur
Sevginin konuştuğu yere konuşlanır
Sevginin olduğu yerde, atmosfer sevgiden ibaret hale gelir Kurt ve kuş sevgiden başkasını bilmez olur
Sevgi,intisap sırrıdır
Ait olduğu kaynağı keşfettiğinde,kanatlanır,kanat landırır
Kabına sığmaz olur Dolar taşar,gizlenemez bir muhabbet coşkunluğu
ile çevresini kuşatır
Bu sebeple de kabı dar ve küçük olanları zıvanadan çıkarır
HZ Musa Aleyhisselam Tur'a giderken yolunu biri kesmiş ve demiş ki:
-"Ey Musa! İçimi kasıp kavuran bir soru var ki,cevabını bilmezsem bana hiç rahat yoktur Lütfen ! Rabbi'ne arz et ki ben cennetlik mi,cehennemlik miyim?"
Israrı üzerine Musa Aleyhisselam "peki"demiş, sorarım
Dönüşte ,adamcağızı büyük bir merak içinde kandisini bekler bulmuş
"Rabb'im buyurdu ki söyle o kuluma
Adam birden canlanmış,heyecanlanmış ve bir çığlık atmış
"Söyleme Ya Musa !
Rabb'im bana aynen böyle dedi mi?
-Evet,böyle dedi,deyince, bu zat tekrarlamış:
-Öyle ise gerisini söyleme Ya Musa !
Madem ki,Rabb'im bana kulum demiş Beni ister cennetine ,ister cehennemine atsın,mühim değil"diyerek
Ve, neşe içinde adeta oynayarak çekilip,gitmiş
Onun bu tavrı üzerine de Rabbimiz artık cennetlik bir kul olduğunu bildirmiş
İşte bu intisap sırrını içinde
yakalayanlarla ,sevgiyi sevip,sevgisizliğe karşı olanlarla ,aileleştik,kardeşleştikOnları n genç olmaları beni manevi babaları bildiler Bende onları kızlarım,oğullarım,torunlarım bildim
Onlara ban yazdılar ben onlara
Onlar beni sevdiler Allah için,ben de onları
Birlikte güldük ,birlikte ağladık
Konferans verdik,koştular
Kitap yazdık okudular
Radyoda ,televizyonda sohbet ettik,gönülleriyle dinlediler Zorda kaldık , dua ettiler Allah'a sadece ellerini değil gönüllerini de açtılar
Kimden bir dert yandıysa ona dua yağdırdılar
O güzel gönüller, bu çirkin dünyada temiz, pak, dürüst ve güvenilir kaldılar
Çünkü onlar güvenilir olan Güzeller Güzeli'nin sevdalısı idiler Muhammed'ül Emin Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gönül verenler, O'nun ahlakını yaşayanlar ve yaşatmaya çalışanlardı
Onlar ve bizler, hepimiz, aslında O Güzeller Güzeli'nin manevi evlatları idik O, hepimizin manevi babası idi Hepimizi düşünmüş, hepimizin
günahları için gözyaşı dökmüş, bağışlanmamızın yollarına başvurmuş ve şefaatini ümmetinin günahkarları için saklamıştı
O, Allah'ın terbiye ettiği bir ulaşılamaz makamın sahibi olmuştur Biz de O'na benzemeye çalışıyoruz Yolundan gidenlere muhabbet ediyoruz
Günümüzün sevgi yetimi ve şefkat öksüzü haline getirilmiş insanlarına bir yürek sunuyoruz Ondan ilhamlı, ondan bilgili, ondan sezgili olmaya çalışıyoruz Ayağının tozu olmayı şereflerin en büyüğü biliyoruz
İşte o aşkla, o muhabbetle haykırıyoruz:
"Biz muhabbet fedaileriyiz, husumete vaktimiz yoktur!"
Bu yürek feryadımız öylesine güzel ve içten yankılar buldu ki, insanımız ve geleceğimiz adına ümidimiz bir kat daha arttı Ve acizane bir niyazda bulunduk Yüceler Yücesine "Rabbim, Efendiler
Efendisi'nden ilhamlı bir aşk ve şevk nasip et! Bu alemde nefes nasibim oldukça O'nun davasına ve
imanına hizmet ettir Ve kalbim Seni, Senin kainattaki Büyük Elçi'ni ve yolunda yürüyenleri sevmekten hiç yorulmasın"
İşte bu duanın bereketi olarak, KALP SEVMEKTEN YORULMAZ diyorum ...
Kalbi sevmekten yorulmayanları, en kalbi duygularımla selamlıyorum...
(ALINTI)