Aşk'a SuS..


Gidilir...
Gelenler hep gidecektir zaten!
Bu sabah ilkokul bahçesi cıvıl cıvıl olacaktir,
Akşam vakti dolmuşlar tıka basa dolacaktır.
Otobüslerde biletsiz yolcular seyyahlığa soyunacaktır,
Mola yerleri ve kusursuz pazarlamalar rağbet görecektir.
Her sevgili kendini parka atacaktır,
Herkes sinema salonlarda patlamış mısır kokusu duyacaktır.
Algıları körelmiş olanların yüzüne vuracaktır karanlık,
Aydınlıksa bir bahar olacaktır yaşamı sevenlere.
Ömrü yeten yeni gidişlere seyirci kalacaktır,
Nefesi kesilen susacaktır Aşk'a!

Dönülür...
Gidenler hep dönecektir zaten!
Bir gün ay yine tutulacaktır mutlaka,
Kar yine ayağımızı yerden kesecektir ileride...
Bir şarkı tekrar seslendirilecektir başka dilde!
Meyve ağacının altını yine çocuklar kaplayacaktır,
Kelimeler tükendiğinde ayrılık rüzgarları esecektir.
Ömrü yeten görecektir yeni bayramları,
Nefesi kesilen susacaktır Aşk'a!

Sevilir...
Sevenler hep sonsuzluğa erişecektir zaten!
İlk lise anısı ya da ilkokul yası,
Kadersiz bir aşka tutturacaktır türküsünü.
İmkansız şıklar bir seçiş olacaktır hayat sınavında,
Ölüm kuyruğunda bir çocuksun aslında bu oyunda!
Kalp dargın uyuyacaktır yarınlara,
Unutamadığın her an bir yara alcaksındır ruhuna.
Çizemediğin o hayat felsefesi başına buyruk koyacaktır seni,
Yaşama sövesin gelecektir farkettiğinde karaktersizliğini.
Ömrü yeten budalalara aşk her gün bayram!
Nefesi kesilen susacaktır Aşk'a!

Ölümlüdür...
Tadından geçemezsin ulaşılmaz olanı alamazsın oysa!
Son çite varana dek değiştireceksin bu uygarlığı,
Doğru kişiyi bulana kadar seveceksin tüm dünyayı.
Dönen var mı ki gidişin soğukluğunda?
Ağlayan var mı ardından ölümün sıcaklığında?
Suya bandırmasınlar benim içimde ki nefreti,
Yalan sürüp koysunlar bu akşam ki öğünüme...
En doğru yalansın şu hayatta,
İnanmadan yaşayan aptal var mı ki dünyada?
Ömrü yetene her gün bir cenaze, bir ağıt!
Nefesi kesilen susacaktır Aşk'a...