Ve Ebû Hureyre şöyle dedi: Peygamber (S): Bulunduğun yerde kıble cihetine yönel ve Allahu Ekberde" buyurdu.
49-.......Berâ' ibn Âzîb (R) şöyle demiştir: Rasûlullah (S), (Medi*ne'de) on altı yâhud on yedi ay Beytu'l-Makdis'e doğru namaz kıldı idi. Hâlbuki Rasûlullah kıblesinin Ka'be'ye yöneltilmesini arzu ederdi. Bunun üzerine azîz ve celîl olan Allah: "Biz, yüzünü çok kerre göğe doğru evirip çevirdiğini muhakkak görüyoruz. Şimdi seni herhalde hoşnûd olacağın bir kıbleye döndürüyoruz. (Namazda) Yüzünü ar*tık Mescidi Haram tarafına çevir. (Ey mü'minler) siz de nerede bulu*nursanız (namazda) yüzlerinizi o yana döndürün..." (ei-Bakara: 144) âye*tini indirdi. Rasûlullah da Ka'be tarafına yöneldi. Bunun üzerine, in*sanlardan bir takım beyinsizler -ki onlar Yahûdîler'dir-: "Müslümanları, üzerinde durdukları kıblelerinden çeviren nedir?" dediler. "De ki: Doğu da Allah hn, batı da. O, kimi dilerse onu dos*doğru yola iletir" (ei-Bakara: 142). Bu kıble tahvili akabinde bir kimse Peygamber'le beraber (Ka'be'ye doğru) namaz kıldı da, namaz kıl*dıktan sonra yola çıktı. Nihayet Beytu'l-Makdis'e doğru ikindi na*mazı kılmakta olan bir Ensâr cemaatına uğradı. Onlara: Peygamber'le beraber namaz kıldığını, Peygamber'in Ka'be cihetine yöneldiğini şe-hâdet ederek söyledi. Bu haber üzerine o cemâat (namazlarını boz*madan) Ka'be tarafına yönelinceye kadar meyi edip döndüler .
50-.......Câbir (R) şöyle demiştir: Peygamber (S) -seferde nâfîlenamâzı devesi üstünde, deve O'nu nereye yöneltirse yöneltsin kılardı. Bir farz namaz kılmak istediği zaman ise deveden iner ve kıbleye yö*nelirdi .
51-.......Abdullah ibn Mes'ûd (R) şöyle dedi: Peygamber (S) namaz kıldırdı. îbrâhîm Nahaî: Amma Peygamber namazı artık mı, yoksa eksik mi kıldırdı bilmiyorum, dedi. (Sonra tbn Mes'ûd'un lâf*zını rivayete dönerek, şöyle dedi): Peygamber selâm verince, kendi*sine hitaben: Yâ Rasûlallah, namaz hakkında yeniden bir şey mi geldi? diye soruldu. Rasûlullah: "(Yok) neden sordun?" dedi. Yâ Rasûlal*lah şöyle böyle kıldırdın da ondan, dediler. Bunun üzerine Rasû*lullah (hemen teşehhüd vaziyeti almak için) iki bacağım kıvırdı ve kıbleye karşı yönelip iki secde ettikten sonra selâm verdi. Yüzünü bi*ze döndürünce şöyle buyurdu: "Şu muhakkak ki, şayet namaz hak*kında yeni birşey gelmiş olaydı, onu size elbette haber verirdim. Lâkin ben de sizin gibi beşerim. Siz unuttuğunuz gibi, ben de unuturum. (Bir şey) unuttuğum zaman bana hatırlatınız. İçinizden biri namaz*da şekk edecek olursa doğruyu araştırsın , (doğrudur diye verdiği) karâr üzerine namazını tamamlasın. Sonra selâm versin, ondan son*ra da iki kerre secde etsin"