Senin gibi anlamak
senin gibi ağlamak
senin gibi olmak zor geldi bize...
Neler yapmadık ki
neleri atmadık ki hayatımızdan
düşünmeden
anlamadan geçen nice zamanlarımız oldu...
Neler demedik düşünmeden...
Hep biz olmalıydık
dedik
Her şeyi ben bilir ben yaparım
dedik
Herkes bana bakmalı
benimle ilgilenmeli
benim olduğum yerde başkası olmamalı
dedik...
En yakışıklı erkek
en güzel kız ben olmalıydım nidaları hiç düşmedi dilimizden
bu uğurda neler yapmadık
kimleri harcamadık ki...
Hep büyük olmak istedik
her zaman her yerde tek olmayı
ulaşılmaz olmayı istedik...
Para dedik
parayı aradık ve onu bulduğumuz yerde herşeyi kaybettik...
Neler yaptırmadı ki bize
kimleri sevdirmedi
kimlerden nefret ettirmedi
nice dostları kaybettik onu kazanmak için
ve
nice düşmanlar kazandık onu kaybetmemmek için...
Para dedik parayla yandık...
Şöhret dedik şöhretle yandık...
Hep ben dedik benlikle yandık...
Ama ALLAH deyip ALLAH aşkıyla yanmak zor geldi bize...
İnsanları küçük görmek en büyük zevkimiz oldu.
Makamımız
mevkimiz enaniyetimizi körükledikçe bizden daha büyük kimse yok dedik.
Her halimiz
her sözümüz benlik emarelerinden kurtulamıyordu...
İsmimiz altın harflerle yazılmalıydı kitaplara...
Resmimiz yapılmalı ve her yere asılmalıydı...
Dillerden düşmemeli
akıllardan hiç çıkmamalıydık...
Ve istediklerimiz oldu...
İsmimiz altın harflere olmasa da altın yaldızlı harflerle yazıldı kitaplara...
Resmimiz yapıldı ve resmimizin altına "işte o" yazıldı...
Heykellerimiz dikildi köşe başlarına ve herkes hayran gözlerle izledi...
Dillerden hiç düşmüyor
akıllardan hiç çıkmıyorduk.
İşte artık her şeye sahiptik...
Bütün bunları kazanırken birtek ve en önemli şeyi kaybettiğimizi hiç düşünemedik...
dünya öylesine sarmıştı ki bizi
gözlerimiz öylesine perdelenmişti ki
kazandıklarımız öylesine tatlıydı ki...
en önemli kazancımızı
dünya ve ahiret saadetimizin anahtarını
gönlümüzün huzurunu
gözümüzün nurunu kaybettiğimizi göremedik
anlayamadık
hissedemedik.
Evet bunları kazanırken imanımız elden kaçıyordu.
Artık ALLAH'ı unutuyor
O'nun emirlerine karşı lakaydlaşıyorduk.
Bize sunulan nimetlere nankörlük
ve
emanetlere ihanet artık hayatımızın bir parçası haline gelmişti...
Bilemedik
anlayamadık...
Dönmek
doğruya yönelmek
hatalarımıza kalem çekmek zor geldi bize...
Ama ne pahasına olursa olsun;
dünyanın her türlü nimetinden mahrum kalmak
insanların alaylarına maruz kalmak
itilmek
kakılmak
küçük düşürülmek
evet ne pahasına olursa olsun
artık vazgeçiyorum dünyanın bütün nimetlerinden.
Artık RABBİME yönelmenin
O'nu bulmanın
O'nu anlamanın
O'nun aşkıyla yanmanın
O'nun varlığında yok olmanın zamanı gelmişti...
Bütün insanlara
bütün sahte dostlarıma
bütün düşmanlarıma
bütün fantazilere
bütün günahlara
bütün dünyaya sesleniyorum...
Ben Rabbimi buldum sizi kaybetsem ne olur...
Ben Rabbimi sevdim sizi sevmesem ne olur...
Ben Rabbime kul oldum size köle olmasam ne olur...
Ben gerçeği buldum siz anlamasanız
dinlemeseniz ne olur...
Artık bırakma vaktidir sizi
artık yönelme vaktidir Rabbime
artık secdeye varıp ağlama vaktidir bugün
artık Azraille olan buluşmaya en güzel bir şekilde hazırlanma vaktidir bugün
artık dünyadan göçüş müjdesi gelene kadar
ALLAH'a kul olma
ALLAH aşkıyla yanma
ALLAH'ın varlığında yok olma vaktidir bugün.......!