![]()
Peygamber efendimiz ( s.a.v.) Konuşmak imandançok söz nifaktandır) buyurmaktadır.
Dilbüyük nimettir. İyi ve kötü işteki rolü
iyiliği de kötülüğü de büyüktür. Cennete de
Cehenneme de götürür. Cirmi küçük
cürmü büyüktür. İman ve küfür dildeki ifadeden anlaşılır. Dil
ya hak konuşur
ya bâtıl. Diğer uzuvların sahası dardır. Kulak sadece işitir
göz sadece görür. Dilin sahası geniştir. Hayır ve şer için geniş alana sahiptir.
Atalarımız;
(Sana senden olurher ne olursa
![]()
başın selamet bulurdilin durursa)
ve
(Göz ikikulak iki
ağız tek
![]()
çok görüpçok dinleyip
az söylemek gerek) demiştir.
Yunus Emre de diyor ki:
Sözünü bilen kişininyüzünü ağ ede bir söz.
Sözü pişirip diyeninişini sağ ede bir söz.
Söz ola kese savaşısöz ola kestire başı
Söz ola zehirli aşıbal ile yağ ede bir söz.
(Dil) üzerine çok söz söylenmiştir. Bazıları şöyle:
Söz gümüşse sükut altındır.
Ağızdan çıkan söz muallakta kalmazya sağ tarafa yazılır ya da sol tarafa.
Bir söz söylerken hem kendihem de karşınızdakinin ahiretini düşünerek konuşun.
Söz insanın terazisidir. Fazlası ziyanazı vakardır.
Az konuşan kınanmazüstelik itibarı çok olur.
Şakaalay ve boş konuşmak belaya yol açar.
Çok konuşmak dostluğu bozarlüzumsuz konuşmak ayıpları açar
acı söyleyenden dostlar kaçar.
Eğer kalbde darlık ve üzüntüvücutta bitkinlik ve halsizlik
rızıkta eksiklik ve bereketsizlik olursa
bunun boş ve yersiz konuşmalardan meydana geldiği bilinmelidir!
Hikmeti konuşmakta değilsusmakta aramalıdır!
Susmak aklın süsü ve cehaletin örtüsüdür.
Tatlı dilli ve cömert elli olmalıdır!
Sükutâlimin ziyneti
cahilin aybına perdedir.
İbadet on kısımdırdokuzu susmak
biri de kötü arkadaştan uzak durmaktır.
Dilirfan hazinesinin anahtarıdır
çok konuşan
gönüldeki hizmet cevherini boşaltır.
Az söz edeptirgüzel amelleri korumaya sebeptir.
Kişi dilinin altında gizlidir. Sır saklayan murada erer.
Bülbül şahine der ki:
İkimiz de kuş olduğumuz haldesen padişahın sarayındasın
ben ise bahçenin dikenliğindeyim. Sen kuşları avlayıp yersin
padişahın yanında değer kazanır muradına erersin. Kuşların sultanı olursun. Ben ise günü güne eklerim
her gece sabaha kadar gülün açılmasını beklerim. Ben uyumadan o açmaz
uyanınca açılmış görürüm. Açıldığını göremem
muradıma eremem. Diken arasında muratsız ağlarım
yüreğimi dağlarım.
Şahin şöyle cevap verir:
Ben bin murat alırım ama birini söylemem. Sen bir murat almadan bin söylersin. Susan murat alıröten muratsız kalır.
Hayırlı söz kerametsükut selamettir.
Yalan zayıflatır imanırezil eder insanı.
Dedikodu GıybettirŞiddetli Bir Afettir…
Alay Belki Güldürür;Ama Kalbi Öldürür…
Güzel söz sadakamahşere nafakadır.
Çok söz kalb katılaştırırHaktan uzaklaştırır.
Çok gülmek ayıptırahiret için kayıptır.
Fazla şaka cahillik alametisükut et
istersen selameti.
Kişi lisanıyla olur insan. Kötü dili kendisine düşmançok konuşan olur pişman.
Her sözde vebal varkurtulur susanlar. Az söz hikmettir
Rabbimizden nimettir.
Dil söylerse gönül susargönül susunca
dil zehir kusar.
Söz dinleyen âlimsusan sâlim olur.
Kimin azsa sözüaçılır kalb gözü.
Dil ederse istirahatkalb eder rahat.
Çok konuşan gaf edervakti israf eder.
Dil yarası ok yarasından acıdır.
Akıllıbildiğini söylemez
deli söylediğini bilmez.
Bilmem demek ilmin yarısıdır.
Kime sır söylersen onun kulu olursun.
Açıklanan sır yayılır muhakkakSır saklayamayana denir ahmak.
Hazret-i Lokman misafirlerine en iyi ikram olarak dil ile kalbi getirdi. Başka bir zaman da en kötü yemek olarak yine dil ile kalbi getirdi. Dil kılıç gibidiriyi kullanılmazsa kendi ölümüne sebep olur.
Sükutyorulmadan yapılan ibadet
masrafsız takılan bir ziynet
hükümdarlığa muhtaç olmadan ele geçen bir devlet
duvara ihtiyaç duyulmadan yapılan kale
çalışmadan kazanılan zenginlik ve ayıpların kapatılmasıdır.
Hükümdar öğüdü
Üç hükümdardan biri der ki:
(Bütün pişmanlıklarım söylediğim sözlerden oldu. Söylemediğimden hiç pişman olmadım.)
İkincisi der ki:
(Söylemediğim sözlerin sahibiyim. Fakat söylediğim sözlerin esiriyim.)
Üçüncüsü ise şöyle der:
(Bazı sözleri söylemeye gücüm yettifakat söylediğim sözleri geri almaya gücü yetmedi.)
Şüpheli sözlerden sakınangüler yüzlü olan
insanlara merhamet eden
lüzumlu din bilgilerini öğrenen ve doğru konuşan kimse münafık olamaz.
Dile sahip olmak
Diline sahip olmayanı şeytan her sahada oynatır. Büyük bir uçurumun kenarına getiripyüzüstü yuvarlar
felakete sürükler. Dile ahlak dizgini vurulursa dünya ve ahiret saadetine kavuşur. Başıboş bırakılırsa zarardan zarara girer.
Uzuvlarımızdan en çok isyan edeni dildir. Kolaylıkla istediği tarafa gider. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Her sabahbütün uzuvlar
yalvararak dile derler ki: Bizim hakkımızı gözetmekte
![]()
’tan kork
kötü söz söyleme
bizi ateşte yakma! Bizim dine uyup uymamamız senin sebebinledir. Sen doğru olursan biz de doğru oluruz. Sen eğri olursan biz de eğri oluruz.) [Tirmizi]
Hazret-i Lokmana (Bu makama nasıl yükseldin?) derler. O da (Doğru konuşmakemanete riayet etmek ve faydasız sözleri terk etmekle) diye cevap verir.
Hikmet ehli buyuruyor ki:
Bir kimsenin cahil olduğunun alameti şunlardır: Canlı-cansız her şeye kızar. Sır saklayamaz. Parasını yerli yerince harcayamaz. Herkese güvenir. Dostunu düşmanını ayıramaz. Kötü kimselerle arkadaşlık eder.
Susmak açık bir hikmet ve güzel bir haslettir. Dilin susması kalbin susmasınakalbin susması Rabbin mağfiretine sebep olur. İnsanın selameti dilini korumasındadır. Kalem de
iki dilden biridir.
Dil yırtıcı bir hayvan gibidirserbest bırakılırsa sahibini parçalar. Sükut eden
hataya düşmekten
yalandan
dedikodudan
söz taşımaktan
kendini övmekten
boş konuşmaktan ve daha bir çok dil afetlerinden kurtulur.
Çok konuşanın dili sürçerkalbi kararır. Kalbi kararan da
hata üstüne hata yapar ve kalb kırar da farkında bile olmaz. Diline sahip olan
dinini korur.
Çok konuşan hata eder. Eshab-ı kiram hep hayır konuştukları haldeyanlış konuşmak için değil
belki boş bir söz söyleriz diye sükut ederlerdi. Hazret-i Ebu Bekir
ağzına taş koyar
(Başa gelen bütün felaketler bundan gelir) buyururdu.
En zararlı şey
ü teâlâ boş konuşanları sevmez. Boş konuşmak böyle olunca
zararlı konuşmanın felaketini düşünmelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(En zararlı şeyçok konuşmaktır.) [Deylemi]
Dile sahip olmakaz konuşmak dinimizin emridir. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(Sadaka vermekiyiliği emretmek ve insanların arasını bulmak hariç
konuşmakta
fısıldaşmakta hayır yoktur.) [Nisa 114]
Dile sahip olmakla ilgili hadis-i şeriflerde bazıları da şöyle:
(Dilini tutan kurtulur.) [Tirmizi]
(Selamet isteyensükut etsin
dilini tutsun!) [İbni Ebiddünya]
(Susmakhikmettir; fakat susan azdır.) [Deylemi]
(Amellerin en makbulüdilini tutmaktır.) [Taberani]
(Hayır söz hariçdilini tutan
şeytanı mağlup eder.) [Taberani]
(Sükut eden bir mümine yakın durun! O hikmetsiz değildir.) [İbni Mace]
(’a ve ahirete inanan
ya hayır konuşsun veya sükut etsin!) [Buhari]
(En kolay ibadetsusmak ve güzel ahlaktır.) [İbni Ebiddünya]
(Mümin önce düşünürsonra konuşur. Münafık
düşünmeden konuşur.) [Haraiti]
(Çok konuşan çok yanılırçok yanılanın yalanı çoktur. Yalanı çok olan da Cehenneme layıktır.) [Taberani]
(Kurtuluş için dilini tutevinde otur
günahların için ağla!) [Tirmizi]
(İnsanları Cehenneme sürükleyen dilleridir.) [Tirmizi]
(Dilini tutmayan kimsetam imana kavuşamaz.) [Taberani]
(Rahat isteyen sussun!) [Ebuşşeyh]
(Çok konuşmak kalbi karartır. Kalbi kararan daü teâlâdan uzaklaşır.) [Beyheki]
(Emr-i maruf ve zikir hariçher söz
kişinin zararınadır.) [Tirmizi]
(İnsanın hatalarınınkusurlarının çoğu dilindendir.) [Taberani]
(Midesiniırzını ve dilini koruyan
bütün kötülüklerden korunmuş olur.) [Deylemi]
(Kalbi doğru olmayanın imanıdili doğru olmayanın kalbi doğru olmaz.) [İ. Ebiddünya]
(Kalbi dilinedili kalbine
işi sözüne uymayan mümin olamaz.) [İsfehani]
(’ı görür gibi ibadet et
kendini ölmüş say
bunlardan daha iyisi ise dilini tutmaktır.) [Taberani]
(Sükutu tefekkürbakışı ibret olup çok istiğfar eden kurtuldu.) [Deylemi]
Konuşanın sözünü kesmek nezaketsizliktir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bir din kardeşi konuşurken susmak mürüvvettendir.) [Hatib]
Lüzumsuz konuşmak
Sual: Kimseye zararı olmayan konuşmalardan da sorumlu muyuz?
CEVAP
Gıybetmünakaşa ve benzeri konuşmalardan uzaklaşmalı
ya hayır söylemeli veya sükut etmelidir!
Lüzumsuz sözlerle meşgul olursakkıymetli zamanlarımızı öldürmüş oluruz. Halbuki
ü teâlânın azametini
yarattığı canlı
cansız şeyleri tefekkür etsek
büyük sevap kazanırız. Yahut kelime-i tevhid
salevat-ı şerife gibi tesbihleri söylesek hakkımızda daha hayırlı olur.
Bunları söylemekle Cennette kıymetli hazinelere kavuşmak mümkün ikendilimizi faydasız şeylerle meşgul ederek bu nimetlerden mahrum kalmak ahmaklık değil midir?
Mubah ile meşgul olan kimsegünah kazanmazsa da
taat ile
ibadet ile meşgul olup büyük hazineden mahrum kalmamalıdır. Çünkü müminin sükutu tefekkür
bakışı ibret
konuşması taat olmalıdır.
İnsanın en değerli sermayesi vakitleridir. Vaktimizi boş yere harcarahiret için azık hazırlamazsak
sermayemiz tükenmiş demektir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Boş ve faydasız işleri terk etmek müslümanın güzel ahlakındandır.) [Tirmizi]
Uhud harbinde şehid olan bir gencin annesioğlunu kanlar içinde görünce
(Oğlum sana Cennet müjde olsun!) demesi üzerine Peygamber efendimiz aleyhisselam buyurdu ki:
(Ne biliyorsunbelki boş sözler konuşurdu.) [Tirmizi]
Yani hesapsız Cennete girmeyecektir. Boş konuşanlar bu sözlerinden hesaba çekileceklerdir. Hesaba çekilmek de bir nevi azaptır.
Abdullah bin Selam hazretlerinin Cennetlik olduğu bildirilince Eshab-ı kiramkendisini Cennetlik eden amelinin ne olduğunu sordular. O da
(Boş söz konuşmam ve kimseye karşı kötülük beslemem) diye cevap verdi.
İbni Abbas hazretleri buyurdu ki:
(Üzerine elzem olmayansana faydası dokunmayan hususlarda konuşma
çünkü bu fuzuli bir iştir. Zararından da emin değilsin. Yeri gelmedikçe de lüzumlu olan sözü konuşma! Çok defa faydalı söz yerini bulamadığından kaybolup gider.)
Lokman Hakim hazretlerinehikmetin ne olduğu sorulduğunda
(Bize lazım olmayan şeyin üzerinde durmamak ve gizli şeyleri araştırmamak) diye cevap verdi.
Bize gerekmeyen şeyi başkasından sual etmek de malayanidir. Bunu sormakla kıymetli vaktimizi kaybetmiş oluyoruz. Aynı zamanda sorduğumuz kimsenin de vaktini almış oluyoruz.
Faydasız şeylerle meşgul olmamalıdırağzımızdan çıkan her kelimeden mesulüz. Nefeslerimiz sermayemizdir. Dilimiz Cennet nimetlerine kavuşturacak
bir vasıtadır. Dilimizi ihmal edip
başıboş salıvermek
büyük zararlara sebep olur.
Boş konuşmak gibifuzuli konuşmak da kötüdür. Maksadı kısaca anlatmak mümkünken
uzun cümlelerle ve tekrarlarla ifade etmek fuzulidir. Yani ihtiyaçtan fazla konuşulmuş olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(İlmi ile amel edenemalının fazlasını tasadduk edene ve sözünün fazlasını tutana müjdeler olsun!) [Taberani]
İnsan önemsiz sandığı bazı sözler yüzünden helake sürüklenir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(İnsanönemsiz sandığı bir söz söyler. Bu söz
ü teâlânın rızasına muvafık düştüğü için kıyamete kadar ondan razı olur. Bir başkası da hiç önem vermediği bir söz yüzünden kıyamete kadar
ü teâlânın gazabına uğrar.) [Tirmizi]
ü teâlânın rızasının ve gazabının hangi işte
hangi sözde olduğunu bilmeyiz. Bu bakımdan hiçbir sözü
hiçbir iyiliği ve kötülüğü küçük görmemelidir. Cenab-ı Hak
rızasını iyilikler içinde
gazabını da günahlar içinde saklamıştır. Önem verilmeyen bir günah
![]()
ü teâlânın gazabına sebep olabilir. Onun için sözümüze dikkat etmeliyiz. Atalarımız
(Söz var
iş bitirir; söz var
baş yitirir) demişlerdir.
Yatsıdan sonra konuşmak
SORU: Yatsı namazını kıldıktan sonra konuşmanın mekruh olduğu bildirirkenPeygamberimizin yatsıdan sonra konuştuğu da bildiriliyor. Bu nasıl oluyor?
CEVAP: Bir ihtiyaç yoksa konuşmak mekruh olur. Sohbetkitap okumak gibi faydalı işler olunca konuşmak caizdir.
Yatsıdan önce uyumak ve yatsıyı kıldıktan sonrahayırlı iş hariç
konuşmak mekruhtur.
Yatsı namazından sonradini sohbet edene
namaz kılana
yolcuya veya gerdeğe girene mekruh değildir. (Redd-ül muhtar)
Yatsıdan sonra konuşmakfaydasız bir konuşmaysa yahut sabah namazını veya adet edinen kimsenin gece namazını kaçırmasına sebep olacaksa mekruh olur. Bir ihtiyaçtan dolayı konuşulursa mekruh olmaz. Kur’an okumak
zikretmek
evliya menkıbelerini anlatmak
fıkıh okumak ve misafirle konuşmak da mekruh değildir. Burada
o günün amel defterine ibadetle başladığı gibi ibadetle bitirerek ikisi arasında işlenen günahların affolmasına sebep olmaya çalışmak vurgulanıyor. Sabah namazından önce de ihtiyaçsız konuşmak mekruhtur. (İmdad-ül-fettah)
İmsak vakti girdikten sonrasabah namazını kılıncaya kadar ihtiyaçsız konuşmak da mekruhtur. (Dürr-ül muhtar)