BİR HAL HATIR SORACAKSAN,RABBİNİN SANA SORUŞUNA BAKACAKSIN...
Çalacaksan bir dostunun kapılarını, beklentilerini bir kenara koy… Apansız bir güz rüzgârı gibi çıkıver, yüreğinde suretini bulacağın dostane gönlün bağlarına… Salıver varlığını, senin habersizce gelişinle, kendini o rüzgârlarla bulutların üzerine koymuş dostunun kucağına…
Hal hatır soracaksan rüzgâr gibi arala gireceğin gönül hanesinin tüllerini, bir beklentin olmasın, yüreğinin koylarından geldiği için olsun. Bir bahar yağmurunun ferahlığını bıraksın dostunun simasına, bir yaz güneşi tebessümünü doldursun, gelişinle solmaktan vazgeçen güz sonlarına kalmış güllerinin incelmiş yapraklarına…
Sonbaharın hasret kokulu renklerini, ilkbahar canlılığı ile donatsın. Pencerenin kenarında son kalmış sardunyanın dibinden filizlenip, yalnızlık kördüğümünden bir ilmek açsın. Belki de gidişinle, akşam seherlerine dalmış dostunun gözleri, gelişinle bu sefer bir şafak aralasın…
Çok zor olmasın bir hatır soruşun, öyle süslü paketlerle sunulmasın, sadelikten yana içtenlikten yana olsun nadide dokusu… İçinde özün olsun, özünü katmışsan zaten varlığına, rahmani bir dokunuşla ulaşır, girdiğin gönlün en kuytuda saklanmış kurak toprağına…
Bir tefekkür dünyana in bakalım… Bak güneş her sabah yanağına sıcacık bir buse kondurup, sana sessiz ama derinden bir merhaba diyor. Ya gün gözlerini seninle açıveriyor, rüzgâr saçlarına dokununca kendinden geçiyor. Çiçekler mutluluğu toprağından ayrılınca, bir yanı başındaki vazoda ona her gün bakacaksın diye buluyor. Güz hasretinle anılacak diye, ilkbahar mutluluklarını yudumlamak için, kış sıcaklığınla ısınmak için belki de kış oluyor…
Denizler dalgalarını ayaklarına seriyor, bülbül güle aşkından değil, senin için ilahi bir beste tutturmuş, şakıyor. Hercailer, menekşeler, akasyalar sana ötelerden buram buram güzellikler sunuyor. Yıldızlar dileklerin kabul olsun diye belki de semadan ayrılıyor. Bir küçük bulut senin için saatlerce ağlıyor, kar taneleri yanağına değebilmek için belki de bir melekle geliyor.
Rabbim sana onca nimeti sunarken bir beklentisi yoktu, peki sen mümin kardeşine hal hatır sorarken neden bir beklentidesin…
Unutma sen RABBİNİN bir yansıması olmalısın… Bir gönle dokunacaksan menfaatin için değil, RAHMANİ bir rıza dâhilinde dokunmalısın…
Bir hatır soracaksan unutma önce Rabbin için, sonra kardeşliğin daim olması için sormalısın…
alıntı