Hac mevsiminin yaklaştığı şu günlerde güzel bir yolculuğa gidecek kardeşlerimizden önceo kutlu topraklara manen gitmeye ne dersiniz.Evet mi?
Peki o zaman hep beraber gidiyoruz

Bismillahirrahmanirrahim
Rahman ve Rahim olan Allah 'in adıyla.
Hamd, sena ve övgülerin en güzeli, ezelde ve ebedde var olan, lutfuyla kainatı ve bizleri ya­ratıp var eden, sayısız nimetlerle yaşatan ve rahmetiyle doğru yolu gösteren Allah (c.c.)'a mahsustur.
Salat ve selam da, alemlerin Rabbi tarafından sevilen, insanların ise tanı­yıp, idrak edebilme nisbetince sevebildikleri, Efendimiz, önderimiz, Rehberimiz Hz. Muhammed Mustafa'ya, ashabı­na ve onun yolunu izlemeye çalışan ümmeti üzerine olsun.
Rabbimizin bazı özel nimetlerine ve hikmetlerine talip iseniz, karşılaştığınız her nimeti ve her hikmeti herkesle paylaş­mamak durumundasınız. Çünkü Rabbimizin lutfuyla elde et­tikleri her nimeti ve her hikmeti genede paylaşmaya meyyal kimseler, özel değil genel nimetlere, genel hikmetlere layık ola­bilecek kimselerdir.
Bilmiyorum neden, umre ve hac olayında derinden teneffüs ettiğim birçok duygu, insanlara açmak ve insanlarla paylaşmak istemediğim duygulardı Rabbimin lutfuyla yaşadığım bu duyguları insan­lara açtığım, insanlarla paylaştığım zaman, bütün bunları kaybedeceğim, bütün bunları yitireceğim endişesini hissedi­yordum!. Dolayısıyla hac ve umre konusunda böyle bir kitab çalışmasına girmeyi, gönlümden rahmet yüklü bu küçücük bohçayı açmayı hiç düşünmemiştim!.
Ancak olaylar farklı gelişti!.
Önceleri söz ve konuşma düzleminde açıldı bu küçücük bohça!. Yakın çevremdeki kardeşlerimle, arkadaşlarımla pay­laştım bu güzel duyguları Allah'a hamdolsun ki hem benim, hem de kardeşlerim için rahmet oldu bu konuşmalar. Daha önceleri umre ve hacca giden bazı kardeşlerimin Biz nereye gittiğimizin, ne yaptığımızın pek farkında değilmişik. O beldelere tekrar gitmemiz gerek, sözlerinden ise üzülerek etkilen­dim!.
Bu arada bir duamı, Kabe-i Muazzama'da yaptığım bir duamı hatırladım!. Hacca giderken benden dua isteyen tüm kardeşlerimi, Mescid-i Haram'ın muhteşem bir atmosferindeyken hatırla­mış ve Rahman olan Rabbimden tüm kardeşlerim için mana­ca derin, amelce salih bir hac dilemiştim. Çünkü beni diril­ten, her hücremi kıyama kaldıran o rahmet iklimini derinlemesine teneffüs ederken, benden dua istiyen kardeşle­rim için bundan daha iyi, bundan daha güzel bir dilek düşü­nemezdim!.
Hatırladığım bu duanın, hiç kuşkusuz ki benimle ilgili ameli bir yönü de vardı. Çünkü bu duada ne kadar samimi isem, bu duanın gerçekle şebilmesi için o kadar çalışmam ve haccın mana yönüne kü­çük, küçücük de oba bir ışık tutabilmem gerekiyordu. Dolayısıyla bu kitab çalışması, söz konusu duanın benimle ilgili ameli bir yönüdür.
Gerçi neyi ne kadar açabileceğimi, neyi ne kadar anlatabileceğimi bilmiyorum!. Sımsıcak manaların buz gibi kalıplarda dondurularak harflere, kelime­lere ve cümlelere dönüştürülmesiyle, Hz. İbrahim (a.s.)'ın sab­rı, sebatı ve tevekkülü, Hz. Hacer validemizin Rabbe münacaatı, Resulullah (s.a.v.)'in şefkat ve merhameti ne kadar anlatılabilinir ki.
Bu konuda ne yazarsak yazalım, ne kadar kalbi cümleler kullanırsak kullanalım, bütün bu yazılanlar Kabe'ye giden yolda sadece tek cümlelik bir yol levhası olabilecektir.
Kabe-i Muazzamaya gider.
Hepsi bu, yazdıklarımızın ve yazabileceklerimizin hepsi bu kadar. Mesela Kabe'nin olağanüstü görkemini anlatmak için kullandığımız Muazzam kelimesine dikkatlice bir ba­kın.
Muazzam!.
Soruyorum size, yedi harflik bu kelimede gördüğünüz, görebildiğiniz bir muazzamlık var mı? Bu kelimeyi ne kadar büyük, ne kadar güzel yazarsak yazalım, muazzamlık kaza­nabilir mi?
Hayır, tabi ki hayır!. Asıl gerçek, bu kelimelerin çok. çok üstünde, bu yol levhasının çok çok versindedir. Dolayısıyla bu kitab çalışmasında önemli olan ve önemsenmesi gereken husus kelimelerden ve cümlelerden oluşan yol levhası değil bu küçücük yol levhasının göstermeye çalıştığı Kabe gerçeği ve Kabe'nin manevi iklimidir!.
Evet, bu kitab çalışması her ne kadar hacca gidebilecek müslümanlar için haccın mana yönüne tek gözlü bir rehber, kü­çük bir ışık niteliğinde olacaksa da; hacca gitmeye güç yetiremeyen müslümanlarla bu muazzam olayı paylaşabilmeyi, onlara bu rahmet iklimini az da oha teneffüs ettirebilmeyi amaçlayacaktır. Rahman olan Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de mü'minlerin kalplerini birleştireceğini vadetmektedir. Dolayısıyla zikrettiğim amacın gerçekleşebilmesi konusundaki bütün umudum, Rabbimizin bu vaadindedir. Çünkü kaskatı cümlelerdeki buharımsı anlam, ancak ve ancak Rabbimizin bu va­adinin gerçekleşmesiyle birbirimize iletebileceğimiz, birbirimiz­le paylaşabileceğimiz bir anlamdır. Duamız sadece Allah'adır.