Sindirim süreci düzgün giderse besinler parçalanıp moleküllere bölünerek kan damarlarınıza geçebilir hale gelir. Zaman zaman bazı nedenlerle bu parçalanma doğru gerçekleşmez ve sindirim ve özümleme işlemleri tamamlanamaz. Bu durumda vücudunuza yarayacak besinlerin çoğu sindirilemez ve büyük abdest çıkar. Bu sindirim bozukluğu sonucu bozuk ve eksik beslenme ortaya çıkar.
Belirtiler
- Kilo kaybı
- İshal
- Karın ağrısı
- Genel halsizlik
- Kötü kokulu ve gri-siyah büyük abdest.
Sindirim bozukluğunun nedenleri çok farklı olabilir. Pankreasta bir hastalık varsaE ve K vitaminleriyle folik asit kaybına neden olur. Kanda B12 ve folik asit düşüklüğü besinlerin sindirilemediğinin başlıca göstergesidir. Sürekli yağ kaybıyla birlikte kalsiyum da vücuttan atılır ve istenmeyen sorunlar doğar:
Böbrek taşları (kalsiyum oksitli) ve kemiklerde osteomalacia adı verilen kemik erimesi denilen hastalık ortaya çıkar.
ÇÖLYAK (TROPİK OLMAYAN) SPRU
Çölyak (tropik olmayan) spruşişkin karın ve anemidir.
Çölyak spru çocuklarda sık sık görülür. Bu çocuklardaen çarpıcı belirtiler kilo kaybı ve büyüyememedir. Çocuklarda raşitizmin kemik değişiklikleri görülebilir; yetişkinlerde kemik ağrısı ve aşırı hassasiyetiyle birlikte osteomalasi ortaya çıkabilir.
Aşırı miktarlarda yağ ve protein içerip içermedlgini anlamak için dışkınızı incelemenin yanısıraMide ve Barsağın Baryumlu Röntgeni) isteyebilir. Ağızdan sokulan bir aletle incebarsağın iç yüzeyinden biyopsi de alınır. Numune tropik olmayan spruya özgü değişiklikler açısından mikroskop altında incelenir.
Çölyak hastalığıuygun bir glütensiz diyet konusunda size yol gösterecektir.
Glütensiz bir diyet dikkatli bir şekilde uygulanırsayoksa belirtiler tekrar ortaya çıkar.
TROPİK SPRU
Buama bulaşıcı bir mikroorganizma olabilir.
Tropik sprusu olan kişiler ishalanemi ve kilo alamama sorunlarıyla karşılaşırlar. Teşhis testleri temel olarak çölyak sprunun testleriyle aynıdır.
Tropik sprunun tedavisi genellikle bir folik asit ve vitamin ilavesi ile tetrasiklin gibi bir antibiyotikten oluşur. Genellikle6 ay kadar antibiyotik kullanmanız gerekebilir.
AŞIRI BAKTERİ ARTMASI
Normal olarakbarsağın da tutulduğu şeker hastalarında ishale katkıda bulunan bir faktör olabilir.
Bakterilerin aşırı artmasının nedeni genellikle peristaltizmin (barsağın kas hareketi) zayıflamasıdırher ay 1 hafta gibi periyodik biçimde verilen antibiyotiklerle yapılır.
SKLERODERMA
Skleroderma barsağı etkilediğindebu da hem besinlerin emilimini hem de barsağın hareketini zayıflatır. Skleroderma yemek borusunun kas tabakasını da da etkileyebilir ve mide yanmasına neden olabilir.
Hastalık ilerlediği ve başka organlara yayılabileceği içinklinik olarak ilerleyici sistemik skleroz (F SS) olarak bilinir. Bu kronik hastalığın nedeni bilinmemektedir. Bakterilerin aşırı büyümesinin yol açtığı şiddetli ishalle ilişkili olabilir. Periyodik olarak (her ay bir hafta gibi) verilen antibiyotikler yararlı olabilir.
AİDS
Emilim bozukluğu sorunları yaratan başka bir hastalık kazanılmış bağışıklık yetmezliği sendromudur (AIDS). Başlıca belirtiler olan ishal ve kilo kaybının AIDS hastalarında ince barsak ve kolondaki enfeksiyonların sonucu olduğu düşünülmektedir.
WHİPPLE HASTALIĞI
Bu emilim bozukluğu hastalığı esas olarak 45 yaşın üzerindeki erkekleri etkilemektedir. Hastalığa henüz kesin olarak tanımlanamamış bir enfeksiyon etkeninin yol açtığı düşünülmektedir. lshalilerleyen kilo kaybı ve derinin koyulaşması gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
Bakteri enfeksiyonu da düşük dereceli ateşe yol açabilir. Teşhis ince barsaktan alınan bir biyopsiyle yapılır.
Uzun dönemli antibiyotik kullanımıtipik olarak Whipple hastalığına bağlı emilim bozukluğunu düzeltmekte etkilidir.
AMİLOİDOZ
Nişastaya benzer özellikleri olan amiloid denilen bir proteinin varlığı bu hastalığı ortaya çıkarır.
Bu proteinin istenmeyen birikimlerinin vücudun neresinde görüldüğüne bağlı olaraksert ve yapışkan hale getirir ve sonuç olarak ciddi bir emilim bozukluğu ortaya çıkar. Bu durumun teşhisi ince barsak biyopsisiyle yapılır.
Amiloid birikintilerinin oluşmasını önlemenin bilinen bir yöntemi yoktur. TedaviHodgkm hastalığı ve romatizmaya bağlı eklem iltihabıdır.
LAKTOZ TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜ
İnek sütündeki başlıca şeker olan ve yalnızca sütte ve süt ürünlerinde bulunan laktozun sindirilmesi için laktaz enzimi gereklidir. Laktoz tahammülsüzlüğüince barsak duvarlarının iç tabakası bu enzimi normal miktarlarda üretmediği zaman ortaya çıkar.
Laktoz tahammülsüzlüğüetkilenen kişilerin yüzde 70 kadarında sorun yaratmayabilir.
Kuzey ve Batı Avrupalı beyazlarda ve onların Amerika Birleşik Devletleri ndeki torunlarındaAfrika ya da Asya kökenli insanlarda daha sık olarak görülmektedir.
Düşük laktoz düzeyleriince barsaktaki virüs ya da bakteri enfeksiyonu ve kistik fibroz gibi başka emilim bozukluğu rahatsızlıklarında ortaya çıkabilir.
Laktoz tahammülsüzlüğü varsasüt ürünlerini diyetinizden tamamen çıkarmanız gerekmez.
Sadece süt ürünleri tüketiminizi azaltınsütünüze karıştırabileceğiniz ticari bir laktaz preparatı almaktır. Bu preparatlar laktozu kolayca sindirilebilen basit şekerlere dönüştürür.
KISA-BARSAK SENDROMU
Barsağın büyükçe bir kısmının ameliyatla alınmasından sonrakalan kısım genellikle daha fazla emilime uyum sağlamakta ve böylelikle besinlerin emilim yetersizliğini önlemektedir.