Hava verilmesine soluk verme denir. Normal bir insan dakikada 15-20 kez soluk alır ve verir.







Her soluk alışta akciğerlere 500 santimetre küp hava girer ve her soluk verişte aynı miktar hava çıkar. Ne kadar zorlanırsa zorlansın hava tamamen dışarı verilemez ve alveollerde bir miktar hava kalır. Bu nedenle akciğerlerden hiç bir zaman atılamayan bir miktar hava vardır. Buna artık hava denir ve yaklaşık 1000-1500 santimetre küp kadardır.







Akciğerler kendi kendilerine hareket etme niteliğine sahip değildir. Bunların genişlemesi ve küçülmesi içindeki havanın basıncı çoğalır ve sonuçta hava dışarı çıkar.







Solunum sistemiyle kan ve dolaşım sistemi işbirliği halinde çalışarak solunum görevini gerçekleştirirler. Solunum iki şekilde olur:







1. İç solunum: Hücreler içinde oluşan oksijen ye karbon dioksit alışverişine özellikle karbonhidrat ve yağların biyolojik yanması ve yüklü oldukları enerjinin yaşam olayları için serbest bir hale sokulması demektir.







2. Dış solunum: Akciğerler yoluyla havadan oksijenin alınarak kana verilmesi ve kandaki karbon dioksitin yine akciğerler aracılığıyla dışarı atılması şeklinde geçen solunuma da dış solunum denir.







Solunum olayı: Alveollerin yalnız epitel dokudan yapılmış incecik duvarları vardır. Alveol duvarlarının dış yüzeyleri atar ve toplardamar kılcallarıyla bir ağ gibi sarılmıştır. Akciğer atardamarı aracılığıyla alveollerin dış yüzeylerine sürekli olarak karbon dioksit yüklü kan gelir. Buna karşın bir insanın vücut yüzeyinin yaklaşık elli katı demektir.







Alveollerin ince duvarlarının dış yüzeylerine gelmiş olan kandaki karbon dioksit miktarı akciğerlerden beri taşıdıkları oksijeni hücrelere verirler ve hücrelerdeki biyolojik yanma kalıntısı olan karbon dioksiti ve diğer artık maddeleri alırlar.







Solunum hastalıkları çok çeşitlidir. Burun sümüksel. gömleği iltihaplandığı ve şiştiği zaman nezle hali olur. Burun boşluğunun alın kemiği tüberküloz oluşabilir.