Delik Kulak Zarı







Delik kulak zarı burun gerisindeki genize “östaki borusu” aracılığı ile bağlantılıdır. Bu boru orta kulak basıncı ile hava basıncını eşitler.







Delik kulak zarında sıklıkla işitme azalır ve nadiren de akıntı olur. Ağrı genellikle bulunmaz.







Kulak Zarı Delinmesinin Sebepleri







Darbe ve iltihap baş sebepler arasındadır. Şu durumlarda kulak zarı delinebilir:







Kulağa şiddetli tokat atılması



Kafatası kırığının belli türlerinde



Ani bir patlama sonrası



İğne kibrit çöpü gibi cisimlerin kulak kanalı içerisine fazlaca sokulması



Aşırı sıcak veya asidik bir sıvının kulak kanalına kaçması



Orta kulak iltihapları ağrı kulak zarı deliği ile birlikte olan orta kulak iltihabıdır.







Nadir durumlarda kulağa yerleştirilen havalandırma tüplerinden sonra kulak zarında bir delik kalabilir.







Bazılarının iyileşmesi aylar sürse de çoğu kulak zarı delikleri delindikten birkaç hafta sonra kendi kendilerine kapanırlar. İyileşmeleri esnasında kulak sudan ve darbeden korunmalıdır. Kendi kendine kapanmayan zar deliklerinde operasyon gerekebilir.







Delik Kulak Zarının İşitmeye Etkileri







Genellikle delik büyüdükçe işitme kaybı oldukça ağır olabilir.







Kulak zarı ileri derecede işitme kaybına yol açabilir.







Delik Kulak Zarının Tedavisi







Deliğin tedavisine girişmeden önce işitmeyi artırmak ve çınlamayı azaltmaktır.







Sürekli iltihaba ve orta kulaktaki yapıların erimesine yol açan “kolesteatom (orta kulakta deri kisti)” denilen yapının oluşmasının da önüne geçilebilir.







Şayet delik çok ufaksa operasyon planlanır.







Birçok operasyon yöntemi vardır ama hepsinde temel ilke delik üzerine bir doku parçası ile yama yapıp iyileşmeye bırakmaktır. Bu işleme tıp dilinde “timpanoplasti” denir. Operasyon çoğunlukla deliğin tam olarak kapanmasını ve işitmenin düzelmesini sağlar.







Hekiminiz delik kulak zarınızın doğru tedavisi için gerekli önerilerde bulunacaktır.







Sürekli (Kronik) Orta Kulak İltihabı Olanlara Bilgiler







Kulak kemik zincirin bozulmasına kadar değişik çerçevede olabilir.







Orta kulakta bir iltihap oluştuğu zaman çoğunlukla kulak çınlaması ve aralıklı veya sürekli akıntının görüldüğü işitme kaybı oluşur.







Kulak Bakımı: Kulak zarınız delikse kulağınızın içine su kaçırmamalısınız. Banyo yaparken veya başınızı yıkarken kulağınıza vazelinle sıvanmış bir pamuk parçası koymanız gerekir. Yüzerken pamuğun üzerine sıkı sıkı yüzme beresi geçirmenizde fayda vardır. Ayrıca marketlerde değişik boyutlarda kulak tıkaçları da satılmaktadır.







Burnunuzu kuvvetli sümkürmekten kaçınmalısınız. Bu olay bunu diğer burun deliğinizi kapatmadan yapmanız tavsiye edilir.







Kulak akıntısı olduğu müddetçe akıntının önünü sürekli tıkamamalıdır.







İlaç Tedavisi: İlaç tedavisi çoğunlukla kulak akıntısını durduracaktır. Tedavi damla veya toz kullanılmasını gerektirir. Belli kişilerde ağızdan antibiyotik kullanılması gerekir.







Cerrahi tedavi: Yıllarca iltihabı kontrol altına almak ve geliştirebileceği zararlı etkilerini önlemek amacı taşımıştır. Son zamanlarda işitmenin de yeniden kazanılması için yöntemler geliştirilmiştir.







Kulak zarını yamamak veya yeniden yapmak için birçok doku kullanılabilmektedir. Bu dokular kıkırdak da kullanılabilir.







Kulak Zarı Tamiri (Miringoplasti): Çoğu orta kulak iltihabı kendi kendine iyileşir bazıları da geride delik bir kulak zarı bırakır.







Kulak zarı tamiri orta kulağı korur ve bazen işitmenin de düzelmesini sağlar. Bu operasyon orta kulak kemikçiklerinde bir hasar olmadığı ve iltihabın kurumuş olduğu kişilerde yapılabilir. Operasyon yaklaşık altı hafta içerisinde olur ve ancak bu sırada operasyonun işitmeyi nasıl etkilediği anlaşılır.







Orta Kulak Tamiri (Timpanoplasti): Orta kulak iltihabı kulak zarının onarılmasını ve çoğu zaman işitmenin de daha iyi olmasını sağlar.







Operasyon aynı zamanda zar tamiri de yapılır.







Bazı kişilerde dört ay veya daha uzun bir süre sonra da kemikçik tamiri yapılır.







Operasyon yaklaşık altı haftada tam olur. İşitmedeki iyileşme birkaç ay hissedilmeyebilir.







Kulak Arkası Kemik (Mastoidektomi) ve Orta Kulak Tamiri (Timpanoplasti): İltihap kulağı çevreleyen kemik dokunun kronik iltihabıdır.







“Kolesteatom” veya kemik dokuda bir iltihap oluşmuşsa tekrarlama sıktır.







“Kolesteatom” veya kronik kulak iltihabı iltihabın ortadan kaldırılması ve gelişebilecek ciddi komplikasyonların önlenmesi için gerekli olabilir.







“Kolesteatom” emin bir kulak elde etmektir.







Kolesteatomlu hastaların yaklaşık üçte birinde genellikle iki hafta sonra işine dönebilir.







İkinci operasyon altı ile yirmidört ay sonra yapılabilir.







Orta Kulak Tamiri (Timpanoplasti) ve Kulak Arkası Kemik (Mastoidektomi) Operasyonu Tekrarı: Bu operasyonun amacı boşluğu doldurmak ve işitmeyi iyileştirmektir.







Operasyon fakat işitmede iyileşmeyi sağlamak için genellikle başka bir operasyon gerekir.







Operasyon operasyondan iki hafta sonra işine dönebilir. İşitmedeki iyileşme birkaç ay hissedilemeyebilir.







Radikal Mastoid Operasyonu: Bu operasyonun amacı genellikle iki hafta sonra işine dönebilir.







Mastoid Obliterasyon (Doldurma) Operasyonu: Bu operasyonun amacı mastoid içerisindeki iltihabın kurutulması ve daha önce oluşturulmuş olan boşluğun doldurulmasıdır. İşitmedeki iyileşme dikkate alınmaz.







Operasyon işine iki hafta sonra dönebilir.







Sizin Kulağınızdaki Bulgular:







Kulağınızdaki bulgular muayene ve tetkiklerden sonra hekiminiz tarafından size açıklanacaktır.







Bunun sonucu nasıl bir operasyon gerektiğine birlikte karar verilecektir.







Genel Yorumlar: Şayet cerrahi başarısız olursa yüzde zayıflık gelişebilir. Bu çoğunlukla geçici bir komplikasyondur.







Şayet şu an operasyon yapılmazsa hemen doktorunuza başvurmalısınız.







Kolesteatom iddi Bir Kulak Sorunu







*”Kolesteatom” nedir?







*Neden kulakta oluşur?







*Nasıl oluşur?







*Ne kadar tehlikelidir?







*Onunla ilgili ne zaman bir şey yapmak gerekir?







*Şayet hiç bir şey yapılmazsa ne olabilir?







*Her zaman bu problemi yaşayacak mıyım?







*Ortadan kaldırılabilir veya tedavi edilebilir mi?







“Kolesteatom” nedir?







Kulak zarının gerisindeki orta kulakta sersemlik ve yüz kaslarında felç gelişebilir.







Nasıl Oluşur?







Çoğunlukla geniz ile orta kulak arasında uzanan “östaki borusu”nun görevini tam yapmamasından ve sık tekrarlayan iltihalardan dolayı oluşur. Östaki borusu orta kulağın havalanmasını sağlar. Bu boru alerji oluşan bu kese içerisine kolesteatom başlar. Kolesteatomun nadir ailesel olan bir formu daha vardır ki bu orta kulakta olabileceği gibi diğer kafa kemiklerinde de görülebilir. Mamafih kulak iltihapları ile beraber olan kolesteatom en sık görülen tiptir.







Ne Tür Rahatsızlıklar Verir?







Başlangıçta kulak bazen pis kokulu olmak suretiyle akar. Kolesteatoma genişledikçe işitme kaybı ile birlikte kulakta dolgunluk veya basınç hissi oluşabilir (özellikle gece kulak içi veya arkasında olan ağrı oldukça rahatsızlık verebilir). Sersemlik hâli ve hastalığın olduğu kulakla aynı taraftaki yüzde kas güçsüzlüğü olabilir. Bu şikayetlerin her biri tıbbi yardım aramak için iyi sebeplerdir.







Tehlikeli Midir?







Kulak kosteatomları tehlikeli olabilir ve hiçbir zaman ihmal edilmemelidir. Kemik erimesi menenjit ve nadiren ölüm olabilir.







Ne Tür Tedavi Uygulanabilir?







Kulak antibiyotikler ve kulak damlalarıdır. Bunda amaç iltihabın önüne geçilerek akıntının kesilmesidir. Kolesteatomun büyüklüğü ve özellikleri de bu arada değerlendirilmelidir.







Büyük ve diğer zararlara yol açmış kolesteatomlar hastanın önemli risklere maruz kalmaması için genellikle operasyona ihtiyaç gösterirler. İşitme ve denge testleri işitmenin derecesini ve kolesteatomun ne kadar hasar yarattığını tespit etmek için yapılır.







Operasyon çoğu vak’ada genel anesaaai altında yapılır. Esas amaç iltihapsız bir kulak oluşturulmasıdır.







İşitmenin korunması veya iyileştirilmesi ikinci amaçtır. İlerlemiş hasarlarda işitme düzeltilemeyebilir. Sersemlik veya yüz kaslarında zayıflık durumlarının tedavisi nadiren gerekir. Kulağın yeniden inşa edilmesi bir operasyonla mümkün olmayabilir bundan dolayı ilk operasyondan 6 ile 12 ay sonra ikinci bir operasyon gerekebilir. Bu ikinci operasyon işitmenin düzeltilmesi ve kolesteatomun tekrar araştırılması kalmışsa temizlenmesi amacını taşır.







Hastahaneye başvuru genellikle operasyon günü yapılır ve operasyon erken saatlerde yapılmışsa normal şartlarda hasta aynı gün taburcu olabilir. Bazı hastaların gecelemesi gerekebilir. Ağır iltihabın olduğu vak’alarda hastahanede daha uzun kalınması ve serum iki hafta sürer.







Bazen kolesteatom yeniden oluşabilir operasyon sonrası takipler özellikle kolesteatomun kontrolü açısından çok önemlidir. Kulakta açık bir saha bırakılan operasyonlarda her birkaç ayda bir bu boşluğun temizlenmesi gerekir. Bazı hastalarda ömür boyu kulak takibi gerekir.







Özet







“Kolesteatom” önemli fakat tedavisi mümkün boğaz ve baş-boyun cerrahı tarafından muayene edilmeniz gerekir.







Başta Uğultu / Kulak Çınlaması







Başta uğultu veya kulak çınlaması şiddetli tiz bir sese kadar değişik şekillerde olabilir. Diğer insanlar tarafından duyulabilen ve duyulamayan tipleri vardır. İşitme kaybı ile birlikte olabilir veya olmayabilir.







Çınlama kolumuza çimdik atınca bu sinir o yerden uyarıldığı için ağrı hissi uyandırır.







Ağrının birçok sebebi olabileceği gibi çınlamanın da sayısız sebebi vardır.







İşitme Mekanizması: Çınlamanın nasıl oluştuğunu kavramak için sinir yolları ve beyin.







Dış Kulak: Kulak kepçesi ve dış kulak kanalından meydana gelir. Bu yapılar sesi toplar ve kulak zarına iletir.







Orta Kulak: Zar ile iç kulak arasında bulunur. Zar ve üç kulak kemikçiğini (örs orta kulak boşluğunda bulunan bu üç kemikçik vasıtasıyla iç kulağa iletilirler. İç kulak sıvısında dalgalanmalar meydana getirirler.







Orta kulakta da hissettiğimiz o kulak dolgunluğunun oluşmasına yol açar.







İç Kulak: İç kulak böylece sinir uçları uyarılır.







Sinir Yolları: İç kulakta ateşlenen sinirler çok ufak kan damarları ile beslenirler.







Beyin: İşitme siniri yolları daha sonra tanındıkları ve değerlendirildikleri beyin bölgesine taşınırlar.







Dış Kulak Çınlaması: Dış kulak kanalı nabız şeklinde çınlama meydana getiren işitme siniri uyarılarına yol açabilirler.







Orta Kulak Çınlaması: Orta kulağın fonksiyonlarında oluşan herhangi bir bozukluk buradan emilirken nedbe dokusu oluşturabilir.







Nedbe dokusu sinir uçlarını uyararak kulak çınlamasına yol açabilir. Aynı zamanda orta kulakta bulunan damar dokularını da büzerek nabız tarzında kulak çınlamasına neden olabilir.







İltihaplar iç kulağın uyarılmasını bozarlar.







Yüksek seviyelerde iç kulağa ters bir uyaran olarak yansıyabilir.







İç Kulak Çınlaması: İç kulak sıvısının basıncını etkileyen olaylar da hem basınç değişikliğine hem de sıvının etrafındaki zarlarda değişikliğe sebep olurlar.







Sinir Yolları Çınlaması: Sinir yolları sinir yollarına etki ederler.







“İşitme siniri denge bozuklukları ve yüz kaslarında da bozukluklar görülebilir.







İşitme yolu üzerinde bulunan damarlardan herhangi birinin yırtılması veya spazmı aynı tarafta olması yine aynı veya karşı tarafta tekrarlayacak anlamına gelmez.







Beyin Çınlaması: Sinir yollarının hastalığın yerini tayin etmesine yardımcı olacak diğer hastalık belirtileri de eşlik ederler.







İşitme Bozukluğu: Çınlama gereksiz bir korkudur. İşitme bozukluğu olanların çoğunda çınlama yoktur.







Tedavi: Şayet muayene ve tetkikler sonucu bir hastalık teşhis edlirse ona yönelik tedavi uygulanır. Sebep bulunamayan kişilerde aşağıdaki öneriler fayda sağlar:







1-Gerginlik ve endişeden uzak olmak için elinizden gelen çabayı harcayın hâlen uyarılmış olan sinirleri daha çok etkiler.







2-Kendinizi yormayın ve mutlaka dinlenmeye vakit ayırın.







3-Sinir uyarıcılardan uzak durulmalıdır. Fazla miktarda çay kahve ve sigaradan kaçınılmalıdır.







4-Mümkün olduğu kadar çabuk baştaki uğultunun can sıkıcı bir şikayet olduğu gerçeğini öğrenin ve onu tamamen gözardı etmeye çalışın.







5-Çınlamanız bundan dolayı hemen bu korkutucu düşünceleri bırakın.







6-Çınlama uyumanıza yardımcı olabilir.







7-Birkaç yastıkta başınız yukarıda yatarsanız kandaki göllenme daha az olacağı için çınlamanızda azalma olabilir.







8-Sakinleştirici ilaçlar geçici bir süre kullanılmak şartıyla rahatlama sağlayabilirler.







Sonuç: İşitme endişe gibi duygularla sıkı bağlantılıdır.







Çınlama veya baştaki uğultunun başarılı tedavi edilebilmesi için bu rahatsızlığın mekanizmasını tam olarak anlaması gerekir.







Sersemlik Hâli ve Baş Dönmesi







Sersemlik Hâli Nedir? Bazı kişiler bazen iç kulak probleminden kaynaklanır.







Baş Dönmesi Nedir? Kişiler sıklıkla bir iç kulak probleminden kaynaklanır.







Denge Anatomisi: Baş dönmesi ve sersemlik hissi ne tarafa doğru hareket ettiğinin veya döndüğünün bilincinde olur.







Denge hissiniz aşağıdaki sistemlerin karışık bir ilişkisi sonucu gerçekleşir:







1-İç kulaklar (labirent) yukarı aşağı gibi.







2-Gözler ters dönmüş gibi) ve hareketin yönünü görür.







3-Doku alıcıları vücudun hangi bölgesinin yere değdiğini algılar.







4-Kas ve eklem his alıcıları vücudun hangi kısımlarının hareket ettiğini algılar.







5-Merkezi sinir sistemi (beyin ve omurilik) aradaki ilişkiyi sağlar.







Merkezi sinir sistemi sersemlik veya baş dönmesi hisseder.







Fırtına esnasında uçakta bulunduğunuzu ve uçağınızın hava boşluğuna girdiğini farzedin. Siz beyin algılarınızın karışmasına yol açar ve sizde “uçak tutması” görülebilir.







Aynı şekilde yolda giden bir arabanın arka koltuğunda oturduğunuzu ve kitap okuduğunuzu farzedin. İç kulağınız ve his algılayıcılarınız bunu algıladığı halde gözleriniz sadece kitabı görmekte olduğundan sizde de “araba tutması” görülebilir.







Gerçek bir hastalık örneğini verelim. Bir kafa travması veya kulak iltihabından dolayı bulantı hissedebilirsiniz.







Hangi Tıbbi Rahatsızlıklar Başta Sersemlik Hissi Yaratır?







1-Kan Dolaşımı: Dolaşım bozuklukları damar sertliği sık olarak görülür. Kalp yetmezliği veya kan düşüklüğü olan kişilerde de bazen görülebilir.







Nikotin dolaşım bozukluğuna yol açar.







Şayet iç kulak beslenmesinde bir problem olursa dolaşım bozukluklarına karşı çok hassastır ve beyinde olan dolaşım bozukluklarından da direkt olarak etkilenir.







2-Travma: İç kulağı etkileyen kafatası kırığı iç kulak görevlerinin hepsini üstlenirken şikayetler hafifler.







3-İltihap: Basit nezle ve gribe yol açan virüsler kafatası kırıklarında olduğu gibidir.







4-Alerji: Alerjik oldukları yiyecek veya toz sersemlik hâli veya baş dönmesi olabilir.



5-Nörolojik Hastalıklar: Multipl skleroz sizi muayene ederken bunları da düşünür.







Sersemlik Hissi İçin Hekim Ne Yapabilir? Hekim son zamanlarda geçirdiğiniz iltihaplar ve kulağınız ile sinir sisteminiz hakkındaki diğer sorular size sorulacaktır.







Hekiminiz kan testleri ve kalp muayenesi yapılabilir.







Bütün hastalar teşhis edilen hastalığa dayanacaktır.







Sersemlik Hissini Nasıl Azaltabilirsiniz?







1-Yatarken birden ayağa kalkmak gibi ani hareketlerden kaçının.







2-Aşırı baş hareketlerinden kaçının.







3-Nikotin (sigara kan dolaşımını engelleyen maddelerden kaçının veya azaltın. Alkol kullanmayın.







4-Sersemlik hissinizi başlatan gerginlik gibi durumlardan ve alerjik olduğunuz maddelerden mümkün olduğunca uzak durun.







5-Sersemlik hâliniz varken merdiven tırmanmak gibi tehlikeli olabilecek işlerden kaçının.







Yapılabilecek Egzersizler:







Yatakta uygulanabilecek egzersizler:







Göz hareketleri: Başlangıçta yavaş yavaş başlanmalı gözlerinizi bu parmak ucunda odaklaştırınız.







Baş Hareketleri: Başlangıçta yavaş yavaş ve gözler açık olarak başlanmalı daha sonra hız giderek arttırılmalı ve en son olarak da gözler kapalıyken yapılmalıdır. *Başınızı öne ve arkaya eğiniz. *Başınızı bir yandan öteki yana çeviriniz.







Oturur durumda uygulanabilecek egzersizler:







*Omuzlarınızı silkeleyiniz ve omuz başlarınıza daireler çizdiriniz. *Yere doğru eğilerek yerdeki bir cismi yakalamaya çalışınız.







Ayakta dururken yapılabilecek egzersizler:







*Gözler açık ve kapalıyken kendi çevrenizde tam bir tur atınız.







Hareket halindeyken yapılabilecek egzersizler:







*Önce gözler açıkken çıkınız. *Eğilme ve gerilere hedef alma hareketlerini içeren basketbol veya bowling gibi herhangi bir oyunu oynayınız.







Baş Dönmesine Yol Açan En Sık Kulak Hastalıkları







Meniere’s Hastalığı







İç kulakta bulunan sıvının dengelenmesi ayarlanması ile ilgili bir problemdir. Hastalığın gerçek sebebi bilinmemektedir.







İç kulak işitmede azalmaya ve baş dönmesi hissine yol açar.







Hastalık terleme ve ishal eşlik edebilir.







Ataklar işitme sinirinin düzelme kabiliyeti azalır ve sürekli işitme kayıpları oluşur.







Nadiren çınlama olabilir.







Meniere’s hastalığı genellikle tek kulakta görülür ama iki kulak da tutulmuş olabilir.







İlaç tedavisi: İlaç tedavisinin amacı az tuzlu yiyerek ve idrar söktürücü ilaçlar kullanarak sağlanır.







Tuz hatta yıllar boyu kullanılabilir.







Denge sistemini baskılayıcı ilaçlar da tedaviye eklenebilir. Temelde bu ilaçlar beyinin kulaktan gelen anormal uyarıları dikkate almamasını sağlarlar.







Cerrahi tedavi: Cerrahi tedavi genellikle aynı kalır. Çınlama daha iyi olabilir veya aynı kalabilir.







Operasyonun tipine bağlı olarak bu durum da geçer.







Selim Pozisyonel Vertigo







İç kulaktan kaynaklanan en sık baş dönmesi sebebidir. Şikayetlerin viral hastalığı takiben veya baş travması sonrası oluşabilir.







Bu hastalıkta kulakta basınç hissi veya çınlama gibi şikayetler görülmez.







Bu durum aylar nadiren de bir yıl sürebilir.







Denge sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanılır. Nadiren cerrahi gerekebilir.







Vestibüler Nörinit (Labirentit)







Bu hastalıkta soğuk algınlığı geçirdiklerini söyleyebilirler.







Ani oluşan baş dönmesi bir yıl kadar sürebilir.







Şikayetlerin geçmesi için operasyon yapılabilir.







Beyin ve diğer kulak zamanla fiziksel aktiviteyi arttırmak önemlidir. Başınıza gelen şeylerin normal iyileşme süreci olduğunu bilin; kulağınıza veya iyileşmenize kötü yönde etki etmediğinizi aklınızda bulundurun.







Perilenf Fistülü







Bu rahatsızlık orta kulağa akar.







Baş hareketleri ile “baş dönmesi” ve “sersemlik hissi” oluşur. “İşitme kaybı” “kulakta basınç veya çınlama” eşlik edebilir veya etmez.







Çoğu kez bu yırtık kendiliğinden iyileşir operasyon gerekebilir.







Operasyonda bu yırtık bölgenin tespiti ve onarılması gerçekleştirilir.







Akustik Nörinom







Akustik nörinom bu yüzden şikayetler belirgin olmadan yıllar boyu sürüyor olabilir.







“Baş dönmesi” büyüyen tümörün siniri uyarmasıyla ortaya çıkar. Tümör büyüdükçe sinirin işitme bölümü de etkilenir ve işitme azlığı ortaya çıkar.







Teşhis bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonanslı tetkikler ile konur.







Tedavi tümörün operasyonla çıkartılmasıdır.







Yaşlılığa Bağlı Baş Dönmesi







Yaşlılıkta oluşan birçok değişiklik gibi dengeyi sağlamakla görevli sistemlerde de değişiklikler olur.







Dengeyi etkileyen değişiklikler: Yaşlılarda kendini baş dönmesi olarak ortaya koyar.







Görüşte azalma beyine giden bilginin azalmasına yol açarlar.







Kol ve bacaktaki kaslarda vücud pozisyonu hakkında beyine iletilen bilgilerde azalma olur.







Yaşlanmaya bağlı baş dönmesinin belirtileri:







1-Hızlı bir şekilde dönerken veya pozisyon değiştirirken boşlukta olma” gibi hisler oluşabilir.







2-Yürürken bir yandan bir yana sallanmaya meyilli gibi hissedilebilir.







Şikayetler nasıl en aza indirilir? Yaşlılıkla ortaya çıkan şikayetleri ortadan kaldıracak ilaçlar yoktur fakat yardımcı yollar vardır:







1-Sabah uyanınca yataktan kalkmadan önce yatağın kenarında birkaç dakika oturunuz.







2-Pozisyon değiştirirken veya dönerken yavaş hareket ediniz. Yanınızda kendinizi dengelemeye yardımcı olacak bir şey bulundurunuz.







3-Yukarı veya aşağı bakmak tutunacağınız bir şey bulundurunuz.







4-Hiç bir zaman karanlıkta yürümeyiniz. Gece kalktığınızda parlak bir ışık yakınız. Banyonuzda gece lambası bulundurunuz.







5-Yürürken fazla probleminiz varsa baston kullanınız. Unutmayınız kol ve bacaklarınızdan giden bilgilerin artmasını sağlıyorsunuz.







6-Şeker hastalığı romatizma gibi rahatsızlığınız varsa bunları da uygun ilaç ve diyetlerle kontrol altında tutunuz.







Gürültü Kulaklar ve Korunma







Ülkemizde geniş bir araştırma yapılmamıştır fakat Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir araştırmada her on Amerikalı’dan birinde normal konuşmayı anlamayı engelleyecek kadar işitme kaybı olduğu bulunmuştur. “Yükses sese maruz kalmak” en sık karşılaşılan sebeptir.







“Gürültü” Gerçekten Kulaklarıma Hasar Verebilir Mi?







Evet işitmenize zarar verebilir.







Gürültünün sebep olduğu hasar sinir tipi işitme kaybı olarak adlandırılır; birçok sebep bu tip işitme kaybına yol açabilir ama gürültü kaynaklı olanın önemli bir ayrıcalığı vardır-ilerlemesi durdurulabilir veya olmadan tamamen önlenebilir.







Kulaklarımı Alıştırabilir Miyim?







Hayır. Şayet hep gürültüde büyüdüğünüz için buna alıştığınızı zannediyorsanız bu yanlıştır. Gürültü işitmenizi azaltmıştır ve hiç bir ilaç operasyon veya işitme cihazı gürültünün kulağınızda yaptığı hasarı tam olarak düzeltemez.







Kulak Nasıl Çalışır?







Kulak dış dış kulak ile orta kulağı birbirinden ayırır. Orta kulaktaki üç küçük kemikçik ses dalgalarının iç kulağa iletilmesini sağlarlar. İç kulakta işitme siniri başlar ve sesi beyine taşır.







Her türlü ses kaynağı insan sesi” şeklinde ayırarak yorumlar.







Gürültü çok şiddetli olursa iç kulaktaki sinir hücrelerini öldürmeye başlar. Gürültüye daha uzun maruz kalındıkça daha fazla işitme siniri hasar görür. İşitme sinirinizde sinir sayısı düştükçe de işitmeniz azalır. Ölü sinir hücrelerini hayata döndürmek mümkün değildir; hasar kalıcıdır.







Gürültünün Zararlı Olduğunu Nasıl Bilebilirim?







İnsanların gürültüye karşı hassasiyetleri değişir. Genel olarak şu şartlarda gürültü kulağınıza zarar verebilir: *kendinizi duymak için bağırmak zorunda kalıyorsanız *gürültü kulağınızda ağrı oluşturuyorsa *kulak çınlamanız oluyorsa *gürültüye maruz kaldıktan sonra birkaç saat hafif sağır gibi oluyorsanız.







Ses yüksek frekanslarda “ince(tiz)” duyulur.







Sesin Frekansının Benim İşitme Kaybımla İlgisi Nedir?







Frekans saniyedeki titreşim olarak ifade edilir. İşitmenin en iyi seviyede olduğu çocuklar saniyede 20 ile 20.000 titreşim arasındaki sesleri duyabilirler.







İnsan sesi 300 ile 4000 frekans arasındadır ve insanlar bu aradaki sesleri diğerlerinden daha iyi duyarlar. İşitme kaybı başladığında ilk önce yüksek frekanslarda duyma azalır işte bu sebepledir ki kişiler ince sesli bayan ve çocukların seslerini duymada zorlanırlar.







Yüksek frekanslardaki kayıp sesin yapısını da bozabilir; bu yüzden kişiler işitse bile işittiklerini tam olarak anlamakta zorluk çekerler. İşitme kaybı olanlar çoğunlukla birbirine benzeyen sesleri ayırdetmede zorlanırlar.







Desibel Nedir?







Sesin şiddeti desibel (dB) cinsinden ölçülür. “0″ desibel insan kulağının işitebileceği en düşük ses olarak kabul edilir. “180″ dB ise roketin fırlatılış anında çıkardığı ses olarak ölçülür.







Desibeller logaritmik olarak artar ve azalır. Bu şu anlama gelir. 20 dB 10 desibelden 100 kat daha şiddetlidir.







Yaklaşık ses Örnek







seviyesi (dB)







———————————







0 İnsan kulağının duyabileceği en düşük ses







30 Fısıltı sessiz konuşma







60 Normal konuşma daktilo







90 Ağır vasıta trafiği günlük maksimum insan 8 saat maruz kalmalıdır (insanların % 90′nını korur)







100 Elektrikli testere (korunmasız olarak günde iki saat maruz kalınabilinir)







115 Yüksek sesli roket veya rock konserleri (günde maksimum 15 dakika maruz kalınabilir)







140 Silah sesi (korunmasız kulaklarda ağrı oluşturur. Kulak korunmadan bu sese izin verilmemelidir)







Desibeller Kulağımı Etkilemeden Ne Kadar Yüksek Olabilir?







Uzmanlar 85 desibel üzerindeki sese sürekli maruz kalmanın tehlikeli olabileceğinde anlaşmışlardır.







Duyduğum Sesin Süresinin İşitmemi Etkileme Tehlikesi İle Bir İlgisi Var Mıdır?







Kesinlikle vardır. Yükses şiddette sese ne kadar uzun süre maruz kalırsanız işitmenizde o kadar fazla hasar oluşur. Aynı zamanda ses kaynağına ne kadar yakın olursunuz o kadar fazla etkilenirsiniz.







Her silah sesi yakındaki kişilerin işitmesinde hasar meydana getirebilir. Uzun namlulu silahlar ve top daha şiddetli ses çıkardıkları en kötüleridir. Fakat oyuncak silahlar bile şayet yakınsanız işitmenizde hasar meydana getirebilirler.







Son zamanlarda gençlerde yapılan araştırmalar önemli ölçüde alarm vermektedir. Çok gürültülü diskolar ve kulaklıklarla yüksek sesli müzik dinlemek bunun sorumlusu olabilir.







Gürültü İşitmemin Dışında Daha Fazla Bir Zarar Verebilir Mi?







Gürültüye maruz kalındıktan sonra ortaya çıkan kulak çınlaması çoğunlukla kalıcıdır. Bazı kişilerin nabız ve kan basıncında artış olabilir veya mide asit salgısında artış görülebilir.







“Yüksek gürültü” ayrıca iş ortamında dikkati dağıtarak verimi düşürebilir.







İşitme Koruyucular Kullanmalı Mıyım?







Şayet çok gürültülü bir ortamda çalışıyorsanız işitme koruyucuları kullanmalısınız. Ayrıca çok gürültülü bir alet veya silah kullanırken de kullanmalısınız.







İşyerinde günde sekiz saatten fazla 85dB veya yukarısında gürültüye izin verilmemelidir. Çalıştığınız yerde ortalama ses şiddeti sekiz saat süre ile 90 dB’den yüksek ise işitme koruyucuları kullanmalısınız.







İşitme Koruyucuları Nelerdir ve Ne Kadar Etkilidirler?







Bu koruyucular zara ulaşan sesin şiddetini azaltmaya yararlar. İki türde karşımıza çıkarlar: kulak tıkaçları ve kulaklıklar.







Kulak tıkaçları dış kulak yoluna takılan ve sesin şiddetini önleyen tıkaçlardır. Bunların etkili olabilmesi için kulak yolunu tam tıkamaları gerekir. Çeşitli boyutlarda satılmaktadırlar. Kullanırken temiz olmalarına ve dış kulak yolunu tahriş etmemelerine titizlik gösterilmelidir.







Kulaklıklar bütün kulağı kaparlar ve bir bant ile iki kulaklık birbirine bağlıdır. Etkili olması için kulak kepçesini sıkıca kapatması gerekir.







Tam uygulanan kulak tıkaçları ve kulaklıklar sesin şiddetini 15 ile 30dB kadar azaltırlar. İkisi birbirine eşit etkili olsa da kulak tıkaçları düşük frekanslarda daha fazla kulaklıklar yüksek frekanslarda daha fazla etkilidirler.







Beraber kullanıldıklarında ek olarak 10-15dB daha fazla koruma sağlarlar. Gürültü 105dB’den yük:-):-):-):-)e beraber kullanımları önerilir.







Niçin Kulaklarımı Sadece Pamuk İle Kapatamam?







Kulak kanalına sokulan basit pamuk ve kağıtlar sesi çok etkili önleyemezler sadece 7dB kadar şiddeti azaltırlar.







İşitme Koruyucularının Genel Problemleri Nelerdir?







Bu tür işitme koruyucu kullanan işçilerin faydalanmaları gereken koruyuculuğun yarısından daha azı ile korundukları bulunmuştur. Bunun sebebi koruyucuların uygun ve sürekli kullanılmamalarıdır.







Sekiz saat devamlı kullanıldığında 30dB koruma getiren koruyucular mesela sadece bir saat takılmazlarsa koruyuculukları 9dB’e düşmektedir.







Koruyucular yıpranmış veya yırtılmışsa kişiler yaklaşık 1000 kat daha fazla ses enerjisine maruz kalmaktadırlar.







Bunlara ek olarak birikim yapar. Evde veya oyunda karşılaşılan gürültü de günlük limite eklenmelidir. İşyerinde maksimum günlük doza ulaşılmışsa sonradan gürültülü bir ortamda bulunmak veya yüksek sesli müzik dinlemek güvenlik limitini geçmeye sebep olur.







İşitme Koruyucular Kullanırken Diğer İnsanları veya Makinelerin Sesini İşitebilir Miyim?







Güneş gözlükleri nasıl görüşü daha kolaylaştırırsa işitme koruyucular da etraftaki gürültüye rağmen konuşmaların daha net anlaşılmasına yardımcı olurlar. Gürültü olmayan bir ortamda bile işitme koruyucu kullanan kişiler normal bir konuşmayı duyabilirler.







İşitme kaybı ve dil problemi olan kişilerde işitme koruyucular önemli etki yaratmazlar ki zaten bu kişiler işitmelerinin daha fazla bozulmaması için koruyucu kullanmalıdırlar.







Bazen “işitme koruyucu kullanan işçilerin makinenin bozuk ses çıkardığını duymadıkları” iddia edilir fakat işçiler bir süre sonra buna alışırlar ve ses değişikliğini farkederler.







Şayet İşitmem Halihazırda Hasar Görmüşse Ne Olabilir? Ne Yapabilirim?







İşitme kaybı genellikle yıllar içerisinde gelişir. Ağrısız ve yavaş yavaş olduğu için farkına varmayabilirsiniz. Uzun süre yükses sese maruz kalmayla ortaya çıkan “çınlama” sesini farkedebilirsiniz. Özellikle gürültülü ortamlarda insanların ne dediğini anlamayabilirsiniz. Bu durum yüksek frekans işitme kaybının başlangıcı olabilir ve işitme testinizin yapılması gerekir.







Bazen bu durumlara sadece bir kulak kiri veya kulak iltihabı yol açar ve kolayca tedavi edilebilir. Fakat gürültünün yol açtığı işitme kaybı da olabilir. Bu durum kalıcı olduğu için tedbirin elden bırakılmaması gerekir. İşitme kaybınızdan şüphe ettiğinizde kulak boğaz hekimine başvurunuz. Doktorunuz işitme probleminizi ortaya koyacak ve en iyi tedavi yöntemini önerecektir.







Meniere Hastalığı







“Meniere Hastalığı” Nedir?







İç kulağın bir hastalığıdır. Sebebi tam olarak bilinmese de iç kulakta bir bölmedeki sıvının yüksek basınca ulaşmasından oluştuğu düşünülmektedir. İç kulaktan kaynaklanan baş dönmesinin en sık sebeplerinden birisidir. Çoğu vak’ada tek kulak etkilenir fakat %15 vak’ada iki kulak da etkilenmiş olarak ortaya çıkabilir. Bu hastalık tipik olarak 20 ile 50 yaşları arasında başlar. Erkek ve kadında eşit oranda görülür.







Ne Tür Rahatsızlıklar Verir?







Verdiği rahtsızlıklar:







*Aralıklı baş dönmesi (bir şeyin etrafında çevriliyormuş gibi)







*İşitme kaybı







*Kulak çınlaması (kulakta gürültü vızıltı veya zil sesi)







*Etkilenen kulakta dolgunluk hissetmek







Meniere hastalığının en kötü rahatsızlığı baş dönmesidir. Bir hareket olmadığı halde hareket varmış gibi algılanır. Baş dönmesi sıklıkla iç kulak rahatsızlığından ortaya çıksa da merkezi sinir sistemi bozukluklarından da kaynaklanabilir.







Meniere’deki baş dönmesi ataklar halinde olur ve dengesizlik hissi bulantı ile kusma buna eşlik eder. Baş dönmesi 20 dakikadan 2 saate kadar sürebilir hatta bazen daha uzun olabilir. Ataklar esnasında kişi günlük işlerini yapamayacak duruma gelir. Sonrasında uyku bastırır ve sersemlik hissi günlerce sürebilir.







Hastalığın başlangıcında özellikle pes tonları tutan bir işitme kaybı olabilir fakat genellikle zaman içerisinde bütün tonları tutan işitme kaybı gelişir. Yüksek tondaki sesler kişiye rahatsızlık verir ve normal olarak algılanmayabilir.







Meniere hastalığındaki “çınlama” ve “kulakta dolgunluk hissi” değişkendir öncesinde ortaya çıkabilir.







Bu hastalığın verdiği rahatsızlık çok az olabileceği gibi kişinin günlük işlerini yapmasına izin vermeyecek kadar özellikle şiddetli baş dönmeleri şeklinde de olabilir.







Nasıl Teşhis Konur?







Hekiminiz baş ve boyun muayeneniz normaldir.







İşitme testinizde etkilenen kulakta tipik olarak “sinir tipi işitme kaybı” ortaya çıkar. Bu kulakta işitilenlerin anlaşılma yüzdesi azalmıştır. Denge testleriniz yapılabilir. Hastaların yaklaşık %50’sinde etkilenen kulaktaki denge fonksiyonu azalmıştır.







İç kulak basınç testleri bilgisayarlı tomografiniz veya manyetik rezonans filmleriniz işitme ve denge yollarında bir tümör olup olmadığının araştırılması için istenebilir. Bu tür tümörler nadirdir fakat Meniere hastalığındaki gibi şikayetlere sebep olabilirler.







Hekiminiz Ne Tür Tedavi Uygular?







Diyet ve İlaç: Bazı hastalarda tuzsuz diyet ve idrar söktürücü ilaçlar atakların sıklığını azaltabilirler. İdrar söktürücülerden tam randıman alabilmek için ilacınızı düzenli almanız ve tuz kısıtlaması yapmanız önemlidir.







Böş dönmesi için kullanılan ilaçlar geçici bir rahatlık sağlayabilirler. Bazen “bulantı” için ilaç verilebilir. Bulantı ve baş dönmesi için kullanılan ilaçlar uyku hâli verebilirler.







Yaşam Biçimi: Kafein alkol ve sigaradan kaçınınız. Düzenli uyku ve yemek alışkanlığı edininiz. Aşırı yorgunluktan kaçınarak hareketli bir yaşam tarzı edininiz. “Stres” baş dönmesini ve çınlamayı artırabilir. Stresten kaçınmak ve psikoterapi önerilebilir.







Tedbirler: Uyarınız olmadan baş dönmeniz oluyorsa yüzme gibi durumlarda tedbirli olunuz.







Ne Zaman Operasyon Önerilir?







Baş dönmesi atakları aşağıdaki operasyonlardan biri önerilebilir:







1-İç kulaktaki belli bir bölgenin açılması ile basıncın düşürülmesi operasyonu vak’aların yarısı ile üçte ikisinde kontrol altına alınır fakat her vak’ada kontrol edilemeyebilir. Bu işlemden sonraki kendine gelme süresi diğer işlemlere göre daha kısadır.







2-Denge siniri iç kulağı terkettiği yerde kesilebilir. Bu operasyonda baş dönmesi atakları çoğunlukla önlenebilir ve işitme korunur.







3-Etkilenen kulakta hem işitme hem de denge sinirleri harap edilebilir. Bu operasyon kişide zaten hastalıktan dolayı işitme azalmışsa yapılır. Baş dönmesi ataklarının kontrolünde en yüksek başarı oranını verir.







Bazı durumlarda diğer operasyonlar ve tedavi yöntemleri önerilebilir. Şayet operasyon gerekiyorsa bunun riskleri ve faydaları kişi ile iyice konuşulur. Meniere hastalığıda tedavi olmasa bile baş dönmesi atakları hemen hemen bütün vak’alarda kontrol altına alınabilir.







YÜZÜCÜ KULAĞI







Kulak Kaşıntısı ve Mantar Enfeksiyonu







“Yüzücü Kulağı” Ne Demektir?







Dış kulak yolu iltihaplarından birine verilen isimdir. Kulağın mantar enfeksiyonu da denir. Bazen mantarlar tarafından oluşturulsa da özellikle ağrılı vak’alarda doğada sık rastlanan bir bakteri tarafından oluşturulur.







Nasıl Korunursunuz?







Su kulağınıza girdiğinde beraberinde mantar ve bakterileri de getirebilir. Çoğunlukla su geri gelir beslenir ve kulağı iltihaplandırabilirler.







Başlangıçta kulaklarda tıkanıklık hissedilir ve kaşıntı olabilir. Kısa zamanda dış kulak yolu şişer boyun bezleri şişerse de geçerlidir.







Kulağınızda su hapsolduğunu hissettiğinizde koruyucu antiseptik damlalardan kullanarak bütün bu olaylar zincirini önleyebilirsiniz.







Şayet kulak hekiminiz kulak zarınızın normal ve güvenli olduğunu söylerse dış kulak yolunun kurumasına yardımcı olur ve aynı zamanda yüzücü kulağında oluşabilecek bakteri ve mantarları öldürebilir. Asetik asit ihtiva eden beyaz sirke de kullanılabilir. Eczaneden alkol veya siraaai muhafaza edecek damlalık alabilir ve çantanızda taşıyabilirsiniz.







“Yüzücü Kulağı”ndan Korunmak







Şayet yüzme bu kulağınız yukarıda kalacak şekilde başınızı eğiniz ve kulak kepçenizi yukarı ve geriye doğru çekerek damlalarınızı damlatınız.







Damlaların heryere ulaşmasını sağlamak için kulağınızı ovalayınız daha sonra kulağın kuruması için kulağınızı aşağı yönde çeviriniz.







Şayet kulak probleminiz tekrarlayan bir eğilim gösteriyorsa boğaz hekiminiz yüzmeden önce kulaklarınızı nasıl koruyacağınızı anlatacaktır.







Dikkat!







Şayet kulağınız hâlen iltihaplı boğaz hekimine danışmanız lazımdır.







Kulaklar Neden Kaşınır?







Kaşınan her türlü kulak çikolata gibi yiyeceklerden uzak durarak) bu durumun önüne geçebilirler. Hekimler kulaklar kaşındığında genellikle yağlı veya kortizonlu damlalar önerirler. Uzun süreli tedavisi olmasa da kontrol altında tutulabilirler. Nadir olarak kulak kaşıntısı alerjik de olabilir ve bu durumun tedavisi farklıdır.







Kaşıntılı “yüzücü kulağı”nın gelişmesine yatkındırlar. Bu kişiler özellikle kulakları ıslak kaldığında koruyucu kulak damlaları kullanmaları konusunda bilinçli olmalıdırlar. Yüzme mevsimi başlamadan önce kulaklarını temizletmeleri de çok yardımcı olur.







Tatarcık Sinek ve Yabancı Cisimler?







Kulak içerisine giren birçok böcek vardır sese ve korkuya sebep olurlar.







Tatarcıklar ılık su ile yıkanarak kolayca çıkartılabilirler (Yıkadıktan sonra hem kulağın kuruması hem de antiseptik amaçla alkol damlatmayı unutmayınız). Büyük böcekler için ilk yapılacak şey kulağın mineral yağ ile doldurulmasıdır yağ böceğin nefes deliklerini tıkayarak ölmesine sebep olur. Bu durum 5 ilâ 10 dakikada gerçekleşir. Bundan sonra böceğin çıkartılması için hekime başvurmanız gerekir.







Boncuklar kuru fasulyeler çocukların kulaklarına soktukları sık yabancı cisimlerdendir. Bunların çıkartılması çok hassas bir iştir ve mutlaka bir kulak burun boğaz hekimince yapılmalıdır.







Kulaklar Yükseklik ve Uçak Yolculuğu







Uçak yolculuğu sırasında niçin kulaklarınızda “pop” diye bir basınç hissettiğinizi hiç merak ettiniz mi? Veya niçin basınç hissetmediğiniz zaman kulak ağrınız olduğunu düşündünüz mü? Uçaklar inişe geçtiğinde çocukların niçin yaygara çıkartıp ağladığını hiç merak ettiniz mi?







Uçak yolculuğu sırasında karşılaşılan en sık tıbbi problem kulak problemleridir. Çoğunlukla basit rahatsızlıklar olur nadiren geçici ağrı ve işitme kaybı oluşur. Bu broşür uçak yolculuğunuz esnasında karşılaştığınız hafif kulak problemlerinizi ve nasıl korunacağınızı anlamanız için hazırlanmıştır.







Yapı







Kulak genel olarak üç bölüme ayrılır:







a)Dış kulak: Başın yan tarafında görülen kulak kepçesi ile içeriye kulak zarına kadar devam eden dış kulak yolundan oluşur.







b)Orta kulak: Kulak zarı ile iç kulak arasında kalan ufak boşluktur. Burada üç adet kemikçik kulak kemiğinin hava boşlukları bulunur.







c)İç kulak: Kulak kemiğinin iç kısmında bulunan ve işitme ile denge sinir uçlarını ihtiva eden bölümdür.







Hava yolculuğu sırasında probleme yol açan basınç değişikliklerinden etkilenir.







Normal olarak her yutkunduğunuzda (veya ikinci üçüncü yutkunduğunuzda) kulaklarınızda ufak bir çıt sesi veya basınç oynaması hissedersiniz. Bu esnada geniz ile orta kulak arasındaki östaki borusu vasıtası ile orta kulağınıza hava kabarcığı geçmiştir. Orta kulaktaki hava burayı döşeyen doku tarafından sürekli emilir fakat “östaki borusu” her yutkunuşta sürekli hava sağlar. Bu sayede kulak zarının her iki tarafındaki hava basıncı eşitlenir. Şayet bir şekilde basınç farkı oluşursa kulaklar tıkalı imiş gibi hissedilir.







Östaki Borusu ve Kulakların Tıkanıklığına Neler Sebep Olur?







Östaki borusu orta kulak basıncı eşitlenemez.







Orta kulaktaki hava sürekli emilir ve yenilenemediği için vakum oluşur “seröz otit” veya “aero-otit” ismi verilir.







Östaki borusunu tıkanmasına yol açan en sık sebep basit soğuk algınlığıdır. Sinüs iltihapları ve burun alerjileri de (saman nezlesi gibi) sık sebeplerdendir.







Östaki borusu ve onu döşeyen döşeyen doku kulakların da tıkalı olmasına ve böyle hissedilmesine sebep olur.







Östaki borusunun tıkanmasının bir diğer sebebi dokularda şişliğe yol açan orta kulak iltihaplarıdır.







Östaki borusu yetişkinlere göre daha dar olduğu için çocuklar tıkanıklığa daha yatkındırlar.







Hava Yolculuğu Nasıl Problem Yaratır?







Hava yolculuğu esnasında ani basınç değişiklikleri olur. Bu basınç değişikliklerinin eşitlenmesi için östaki borusunun o esnada hemen açılıp kapanabilmesi lazımdır. Bu olay özellikle uçak inişe geçtiğinde görülür.







İlk dönemde basınç eşitlenmesi sağlanamayan uçaklarda bu gerçek bir problem oluşturmaktaydı. Günümüzde bu olay en aza düşürülmüştür. Buna rağmen hâlâ bazı önlenemeyen basınç değişiklikleri olabilmektedir.







Gerçekte yüksek binalarda hızla hareket eden asansörlerin içinde veya suya dalarken karşılaşırsınız. Derine dalan dalgıçlara ve pilotlara bu durumla nasıl başedecekleri öğretilir. Siz de kendi metodunuzu öğrenebilirsiniz.







Kulaklarınızın Tıkanmasını Nasıl Önlersiniz?







Yutma işlemi östaki borusunu açan kasları harekete geçirir. Sakız çiğnerken veya naneli şeker yerken daha sık yutkunursunuz. Bunlar inişe geçmeden önce yapılabilecek iyi egzersizlerdir. Esnemek daha bile iyidir. Esnerken bu kas daha iyi uyarılır. İniş sıasında uyumamaya dikkat etmeniz gerekir çünkü uyurken yutkunma işlemi çok yavaşlar (uçuş ekibi inişe geçildiğinde sizi uyandırmak ister).







Şayet yutkunmak ve esnemek etkili değilse şu metod en iyi sonucu verir: 1)Burun kanatlarınızı elinizle sıkıca kapatınız 2)Ağızdan kuvvetli bir soluk alınız 3)Ağzınız ve burnunuz kapalı olduğu halde bu nefesi yanak ve yutma kaslarınızı kullanarak dışarı üflemeye çalışınız böylece basınçlı hava östaki borusundan orta kulağa geçebilir. Kulağınızda basınç veya ses hissttiğinizde başardınız demektir. İniş sırasında bunu birçok kez yapmanız gerekebilir.







Bebekler bu işlemi yapamazlar fakat bir şey emerlerse rahatlarlar. İniş sırasında bebeğinizi emziriniz veya besleyiniz ve uyumalarına müsaade etmeyiniz.







Hangi Tedbirleri Almalısınız?







Kulaklarınuıza hava ile basınç yaparken karnınızı ve göğsünüzü kullanmayınız çünkü bu durumda çok fazla basınç oluşur. Uygun basınç sadece yanak ve yutma kaslarınızı kullanarak sağlanır.







Soğuk algınlığınız sinüs iltihabınız veya alerjiniz varsa en iyisi uçuşu ertelemektir.







Son günlerde bir kulak müdahalesi geçirmişseniz doktorunuzdan uçuş hakkında bilgi alınız.







Burun Açıcı İlaçlar ve Burun Spreyleri?







Deneyimli yolcular inişe geçmeden yaklaşık bir saat önce burun açıcı bir ilaç veya sprey kullanırlar. Bu ilaçlar kulağa giden dokuları büzerek orta kulak havalanmasına yardımcı olurlar. Aynı sebepten dolayı alerjisi olan kişiler de alerji ilaçlarını uçuş öncesi almalıdırlar.







Burun açıcı ilaçların yüksek tansiyonu aşırı sinirliliği olan kişilerce kullanılmadan önce mutlaka bir hekime danışılması gerekmektedir. Aynı şekilde hamile bayanlar da hekimlerine danışmalıdırlar.







Kulaklarınız Açılmazsa Ne Yapılmalı?







İnişten sonra da basınç eşitleyici hareketler yapabilir ve burun açıcı ilaçlara devam edebilirsiniz (burun açıcı spreyleri kullanmayı alışkanlık haline getirmeyiniz ve uzun süre kullanmayınız aksi takdirde daha fazla tıkanıklığa yol açabilirler). Kulaklarınız hâlâ açılmıyor ve ağrıyorsa kulak hekimine başvurmanız gerekir. Hekiminiz kulak zarınızı çizerek orta kulağınızdaki basıncı veya sıvıyı boşaltmaya ihtiyaç duyabilir