İrritabl barsak sendromu (İBS) zaman içinde de değişebilir







İBS’nin epidemiyolojisi







İBS tüm ırk ve yaşları ve her iki cinsi de etkileyen bir sorundur. Bu bozukluğa ait epidemiyolojik veriler sınırlıdır ve nedeni de çoğunlukla İBS’nin standart bir tanımının bulunmamasıdır.







İnsidans ve prevalans







İBS’nin kesin insidansı belirsizdir popülasyonun %20’sini etkilediği görülmektedir.







Kültür daha ileri çalışmalar gereklidir.







Yaş ve cinsiyetin etkisi







Batı’da erkeklerden daha yüksek oranda doktora başvurdukları gerçeğini yansıtabilir.







İBS’nin pik prevalansı özellikle nükseden karın ağrısı hikayesi olan kızlarda yaygın olarak bildirilmektedir. Toplum tabanlı çalışmalar adolesanların %17’sinde İBS semptomlarının bulunduğunu göstermiştir.







Sosyoekonomik durumun etkisi







Diğer birçok hastalığın aksine gerçekte İBS gelişme riskini artırabildiği görülmektedir.







İBS’nin sosyal ve ekonomik etkisi







İBS sağlık sistemi ve genel toplum için önemli bir ekonomik yüktür.







Fonksiyonel Gİ bozukluklar ABD’de her yıl 2.4 ve 3.5 milyon arasında doktor vizitinde ve 2.2 milyon reçetede yer aldığı tahmin edilmektedir.







Yukarıdaki rakamlardan da görüldüğü gibi önemli şekilde daha fazla medikal masraf ile karşı karşıya kalmaktadır.







İBS hastalarının sadece az bir bölümü İBS semptomları nedeniyle işine ve diğer aktivitelerine ara verenler için bildirilmiştir.







İBS’nin fizyopatolojisi







İBS’nin altta yatan nedeni çok iyi anlaşılmamıştır barsak fonksiyonunun doğrudan incelenmesini sağlamıştır.







İBS ve diğer fonksiyonel Gİ bozuklukların semptomlarını açıklamak için birçok mekanizma öne sürülmüştür. Bunlar arasında azalmış Gİ uyum ve infeksiyona bağlı inflamasyon bulunmaktadır.







Anormal viseral duyarlılık/algılama







İBS’lilerin üçte ikisinde bu hastaların haberdar oldukları görülmektedir.







Viseral aşırı duyarlığı olan hastaların anormal olaylara karşı duyarlılık eşiği de azalmış olabilir.







Özellikle başta serotonin (5-hidroksitriptamin viseral aşırı duyarlılık gelişiminde önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir







Artmış viseral duyarlılık duyu eşiklerinde önemli bir örtüşme vardır ve bu da hastalığın tek komponenti olamayacağını göstermektedir.







Değişmiş barsak motilitesi







Besinlerin kolon motilitesi ile ilişkili alanlarda hissedilmesidir.







Katılımcı faktörler (“tetikleyiciler”)







İBS’li hastalarda ağrı ve diğer semptomları tetikler.







Tablo 1. İBS semptomlarını tetiklediği bilinen faktörler







Gıdalar ve diğer besin maddeleri







İnflamasyon ve infeksiyon







Maddeler ve ilaçlar







Hormonlar (menstrüel siklus)







Psikolojik sorunlar / stres







Mevsimsel değişiklikler







Beslenmeye ait faktörler







Birçok İBS hastası kolon kasılmalarının güçlü bir uyaranı olması olabilir.







Bazı İBS hastalarında Gİ kanal dışındaki semptomların varlığı ile tanımlanabilir.







Maddeler ve ilaçlar







Belirli reçeteli ve reçetesiz ilaçlar diyare ve konstipasyon gibi Gİ semptomlara neden olabilir.







Hormonal faktörler







Barsak semptomlarının İBS’de etiyolojik bir role sahip olma olasılıklarını artırmaktadır.







Psikolojik faktörler







Psikolojik veya emosyonel stres zihnin durumuna göre günden güne değişebilir







Stres çift yönlüdür; yani barsak beyni etkiler ve beyin de barsağı etkiler (“beyin-barsak ekseni”de denir).







Belirli psikolojik bozukluklar bazı psikolojik bozukluklarda da görülmesi ilginçtir.







Tablo 2. Gİ fonksiyonu etkileyebilen psikolojik bozukluklar







Anksiyete depresyon







Somatoform bozukluklar (açıklanamayan vücut semptomları)







Fiziksel cinsel veya emosyonel suistimal







Alkol ya da madde suistimali







Yeme bozuklukları







Hepsinde olmasa da bu kronik hastalığın yaşam kaliteleri üzerindeki olumsuz etkisine bağlı olması mümkündür.







Böylelikle bugün primer olarak viseral aşırı duyarlılık ve anormal barsak motilitesi bozukluğu şeklinde değerlendirilmektedir.







İBS’NİN KLİNİK GÖRÜNÜMÜ







İBS aynı hastada farklı olabilir.







Karın ağrısı veya rahatsızlığı







Karın ağrısı dönemsel bir düzen bildirilmiştir.







Kolik tarzı karın ağrısına ek olarak aşağı doğru keskin bir ağrı hissi de bildirilmiştir.







Abdominal şişkinlik







İBS’li hastalar karında dolgunluk ve şişkinlik hissi bildirmektedir.







Değişmiş barsak fonksiyonu







“Normal” barsak fonksiyonu bireyin olağan düzeniyle ilişkili olarak düşünülmelidir.







İBS ile ilişkili barsak fonksiyonu değişiklikleri aşağıdakileri kapsayabilir:







Barsak hareketi sıklığında değişiklik (artabilir veya azalabilir)







Acil defekasyon ihtiyacı







Dışkı kıvamında değişiklikler (dışkı sulu ve gevşek veya katı ve yumru olabilir)







Barsakların açılmasında rahatsızlık veya güçlük Tamamlanmamış barsak hareketi hissi







Dışkı geçişinde zorluk (tenesmus)







Mukus pasajı







Fekal inkontinans







Üst Gİ kanal semptomları







İBS’li hastalar kontrollere kıyasla İBS’li hastalarda subnormal olduğu bulunmuştur. İBS’li hastalarda gözlenen gastroözofageal reflü ve özofageal semptomların başlıca nedeni budur.







Gİ kanala ait olmayan semptomlar







İBS hastalarında sık ve zor idrar yapma ve tam olmayan mesane boşalması) ve jinekoloik semptomlar (örneğin; disparoni gibi) Gİ kanal dışı semptomlar da görülebilir.







Anksiyete bu oran %20 civarındadır.







Psikolojik rahatsızlık semptomlarının hastalığın bir sonucu olması da mümkündür.







İBS TANISI







Gİ fonksiyon bozukluklarının semptomları yanlış tanı ve uygunsuz tedaviden kaçınmak için çok dikkat edilmesi gerekmektedir.







Pozitif İBS tanısı kullanılan tarama testlerinin seçimini etkileyecektir.







İBS’NİN GÜNCEL TEDAVİSİ







Farmakolojik olmayan müdahaleler







Herhangi bir İBS tedavi programında aşağıdakiler açısından bilgi ve güven verilmelidir.







İBS’nin nedenleri ve tetikleyicileri







Semptomatoloji







Hastalık süreci (İBS’nin tıbbi bir durum olmasına rağmen yaşamı tehdit etmediği konusundaki güvence dahil olmak üzere)







İBS prevalansı







Mevcut tedaviler (gerçekçi faydalar ve olası yan etkiler dahil olmak üzere)







Yaşam tarzı değişiklikleri yardımı kanıtlanmış olan diyet değişiklikleri şunlardır:







Süt ürünlerinin alımının azaltılması veya elimine edilmesi







Kafein alkol ve sorbitol içeren suni tatlandırıcılardan kaçınmak







Besinlerle yeterli lif almak (kepekli tahıllar iyi bir kaynaktır)







Fasulye ve mercimek gibi fermente olan karbonhidratlı baklagillerden kaçınmak







Gün boyunca bir ya da iki büyük öğünden ziyade sık ve az az yemek







Yağı az karbonhidratı yüksek öğünler yemek







Sıvı alımının artırılması (özellikle destek lif alınıyor ise önemlidir)







Stres tedavisi ve gevşeme teknikleri de en az 12 ay devam etmiştir.







İBS semptomlarının hastaların yaşam kalitesini iyileştirdiği ve işe gitmemeyi azalttığı gösterilmiştir. Hem psikoterapi hem de hipnoterapi nispeten pahalıdır ve zaman alıcıdır. Başlıca medikal tedavilere yanıt vermeyen hastalarda önerilmektedir.







Semptomatik ilaç tedavileri







İBS hastalarında baskın semptomların tedavisine yönelmektedir.







Tedavi genellikle ampiriktir ve hastanın birçok farklı ajanı alması gerekebilir. Örneğin antidepresanlar veya anksiyolitikler gibi santral etkili ajanlarla da tedavi edilebilir.







YENİ TEDAVİ YAKLAŞIMLARI







5-HT reseptör agonistleri ve antagonistleri







Serotonin (5-HT) Gİ kanalda en önemlilerinin 5-HT3 ve 5-HT4 reseptörlerinin oldukları görülmektedir.







5-HT4 reseptör aktivasyonunun 5-HT4 reseptörlerinin selektif uyarılması ile Gİ fonksiyonun normalize edilmesi mümkün olabilir.