Jinjivit :







Dişetlerinin iltihaplanmasına; halk arasında dişeti iltihabı kırmızı ve hafifçe şikin bir şekil alır. Fırça ile dokunulduğunda kanar.



Tedavi için yapılacak ilk iş diş temizliğine itina göstermektir.







Kabakulak :







Daha çok çocuklarda görülen bulaşıcı bir hastalıktır. Hastanın ağzından çıkan tükürük damlacıklarıyla bulaşır.



Tıp dilinde parotitis epidemica denilen bu hastalık; genellikle kulak altında bulunan tükürük bezlerinin iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. Kuluçka devresi 18 gündür.



Hastanın ateşi birdenbire yükselir dilde pas vardır. İştah da azalmıştır. Bu durum birkaç gün devam ettikten sonra tükürük bezlerindeki şişlik yavaş yavaş kaybolmaya ve hasta iyileşmeye başlar.



Hastalığın kendisi çok tehlikeli bir hastalık olmadığı halde; başka hastalıklara zemin hazırlar. Bu hastalıklar arasında; pankreas kadınlarda yumurtalıkların etkilenmesi önemli sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle en iyi şekilde tedavi edilmesi gerekir.



Hastanın sağlıklı kimselerle konuşması görüşmesi önlenir. Sulu yiyecekler verilir. Kabız olmaması sağlanır.







Kabızlık :







Tuvalete hiç çıkmama veya çok seyrek çıkmaya kabızlık peklik ya da inkıbaz denir. Tıp dilinde ise konstipasyon adı verilir.



Yeterince sulu şeyler yememe hamilelerde ve yaşlılarda görülür.



Öncelikle kabızlığa neden olan hastalığı tespit etmek gerekir. Esas nedeni tespit etmeden alınacak müsil ilaçları kötü sonuçlar doğurabilir.



Kabız omayı önlemek için kayısı veya elma yemek; bol su veya şerbet içmek de yararlıdır.



Müzmin kabızlıktan şikayet edenlerin de; fazla et alkolü bırakmaları gerekir.



Kabızlığı gideren ilaçların fazla miktarda ve uzun süre kullanılması kötü sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle ilaçları kullanırken tavsiye edilen miktarları aşmamak gerekir.







Kalp hastalıkları :







Düzensiz bir hayat şiddetli romatizma veya doğuştan meydana gelen kalp hastalıklarında; daha geniş bir ifadeyle bütün kalp hastalıklarında aşağıdaki maddelere dikkat etmek gerekir.



- Sinirlenmeyin



- Sigarayı bırakın



- Şişmanlamamaya ve kilonuzu muhafaza etmeye çalışın



- Fazla yorucu işler yapmayın



- Uyku ve dinlenmenizi ihmal etmeyin



- Koşmayın acele etmeyin.



- Her gün bir öncekinden daha iyi olduğunuza inanın



- Kabız olmamaya dikkat edin



- Çürük dişleriniz varsa tedavi ettirin



- Fazla miktarda yağlı sığır veya koyun eti balık ve çikolata gibi şeyleri mümkün olduğunca azaltın



- Yemeklere tuz koymayın. Yemeklerinizi mısırözü ayçiçeği veya haşhaşyağı ile hazırlayın



- Bol bol taze sebze ve meyve yiyin



- Bol bol yoğurt yiyin







Kalp ağrısı :







Kalp üzerinde hissedilen ağrıya tıp dilinde prekardiyal ağrı denir. Kalp ağrısı nefes darlığı ve şok ile görülürse; enfarktüs krizinden şüphe edilir. Bu gibi durumlarda hastayı fazla hareket ettirmemek istirahat etmesini sağlamak ve doktora başvurmak gerekir.



Kalbin ön kısmında devamlı olarak ağrı varsa; nedeni psikolojik olabilir.







Kalbin hızlı atması :







Kalbin; dakikada 90′dan fazla atmasına yaş gruplarına göre değişir.



Normal Kalp Atışları :



0 - 1 yaşları arasında; dakikada 120-140



1 - 3 yaşları arasında; dakikada 90-120



3 - 7 yaşları arasında; dakikada 90- 100



7 - 20 yaşları arasında; dakikada 80 - 90



20 yaşından sonra; dakikada 60-80



arasında değişir.



Her yaş grubunda; normal atışın 1 fazlası; kalbin hızlı attığını gösterir. Kalbin atışları kemikle kiriş arasındaki yerden sayılabilir.



Taşikardi; her zaman kalp hastalığının belirtisi değildir. Çünkü koşmak nedenin ortadan kalkmasıyla geçer.



Ancak kalp hastalıkları doktora başvurmak gerekir.







Kalp romatizması :







Romatizma büzülür.



Daha çok kadınlarda görülen kalp romatizması sonucu ortaya çıkan hastalığa mitral darlığı veya mitral stenoz denir. Hastada nefes darlığı el ve ayaklarda üşüme ve yorgunluk görülür.



Tedavinin ilk şartı üzülmemek her gün bir öncekki günden daha iyi olduğuna inanmak ve doktorun tavsiyelerine uymaktır.







Kalp yetmezliği :







Kalbin sağ her vuruşunda muntazaman boşaltamaması şeklinde ortaya çıkar. Üç şekilde görülür.



Sol Kalp Yetmezliği : Hastada nefes darlığı ve kuru öksürük vardır. Geceleri daha zor nefes alır. Çarpıntı baygınlık ve terleme görülebilir. Buna kalp astımı adı verilir. Nedeni; aort veya mitral kapaklarının hastalanması veya koroner rahatsızlığıdır.



Sağ Kalp Yetmezliği : Hastanın ayak ve ayak bilekleri



şişer. Buralara müzmin bronşit veya doğuştan olan kalp hastalığıdır.



Kaonjestij Kalp Hastalığı : Sağ ve sol kalp yetersizliği bir arada olduğu zaman görülür. Nedeni aort veya mitral kapaklarının hastalanması romatizma ve tiroid hastalıklarıdır.



Aşağıdaki tavsiyelere uymak gerekir:



- Sigara içmeyin



- Yemeklere fazla tuz koymayın



- Uykularınızı ihmal etmeyin



- İstirahat edin ama devamlı olarak yatmayın



- Sinirlenmeyin her şeyi kendinize dert etmeyin







Kalınbağırsak iltihabı :







Daha ziyade bağırsakları zayıf olanlarda görülen bir hastalıktır. Bazen iltihapla birlikte ülser de görülür. Buna tıp dilinde ülserli kolit denir. Hastalık aniden başlayıp hiç beklenmedik bir anda kaybolabilir.



Hastada aniden veya yavaş yavaş gelen ishal görülür. Dışkısı kanlıdır. Hasta fazla miktarda meşrubat ve süt içilmez. Çekirdek gibi kabuklu şeyler yenmez.







Kan çıbanı :







Kılların dibinde başlayıp süratle büyüyen bir iltihaptır. Özellikle sırt ense ve yüzde meydana gelir. Nedeni stafilokok cinsi mikroptur. Tıp dilinde füronkül denir.



Kan çıbanı küçük kırmızı ve sert bir şişliktir. Büyüdükçe ağrısı ve gerginliği artar. En sonunda baş verir. Bir süre sonra da orta kısmı yumuşar sarılaşır ve içindeki cerahat boşalır. Kabuk döküldükten sonra da yerinde ufak bir iz kalır.



Kan çıbanlarını kesinlikle sıkmamak ve hatta dokunmamak gerekir.







Kan işemek :







Tıp dilinde hematüri adı verilen bu durum önemli bir hastalığın işareti olabilir. Bu nedenle vakit kaybetmeden bir doktora başvurmak gerekir.



İdrarda kan görülmesi; idraryolu iltihabı ıspanak veya ağrı kesici ilaçlar kan işemeye neden olabilir.







Kan tükürmek :







Tıp dilinde hemoptizi denilen kan tükürmek oturtulur. Vakit kaybetmeden doktor çağrılır.







Kanda kolestrol yüksekliği :







Kolestrol kristal gibi beyaz görünümde bir maddedir.



Görevi dokulardaki su dengesini sağlamak dışarıdan gelecek mikroplara karşı koruyuculuk yapmaktır.



100 gram kanda; 180-230 miligram kolestrol bulunur. Bu miktar normaldir. 230 miligram kolestrol miktarı beyin ve kalpteki ince damarların tıkanmasına neden olur.



Meydana Gelişi : Böbrek üstü bezleri yumurta ve bitkisel hormonlarla da kolestrol alınır.



Kanda nefes ve ter kokusu kolestrolün yükselmiş olduğuna işaret olabilir.







Kanser :







Kanser; anormal vücut hücrelerinin başıboş kontrolsüz bir şekide üremeleri ile meydana gelen bir çeşit hastalıktır. Başka bir deyişle vücutta meydana gelen kötü tümörlere kanser denir.



Kanser hücreleri ya etraftaki dokuları istila ederek ya da ak veya kırmızı kan damarları ile vücudun diğer taraflarına yayılır. Buna :-):-):-):-)staz (yavrulama) denir.



Kanserin esas nedenini bilinmemekle beraber geç kalmaktan korkunuz! Bu nedenle aşağıdaki belirtilerin biri görüldüğü zaman doktora başvurunuz.



- Makat veya rahimden gelen anormal kanama veya akıntılar



- Göğüslerde veya vücudun herhangi bir yerinde görülen ve ele gelen şişlik veya sertlikler



- İyileşmeyen yaralar



- Ses kısıklığı veya belirli bir sebebi olmayan öksürük



- Yutma güçlüğü ve hazım bozuklukları



- Ben ve siğillerde görülen değişmeler







Bu işaretlerin herhangi biri iki haftadan fazla devam ederse mutlaka doktora başvurmak gerekir.



Kanserin görüldüğü yerler aşağıda gösterildiği şekilde tespit edilmiştir.



- Beyin ve omurilikte %1



- Ciltte %10



- Tenasül yollarında kadınlarda % 6



- Memelerde %14



- Sindirim sisteminde %25



- Solunum yollarında kadınlarda %3



- Karaciğer ve safra kesesinde %3



- Diğer organlarda %8



Bu bilgilerin ışığı altında ve prostat daha fazla görüldüğü söylenebilir.



Kanser tedavisinde uygulanan makro biyotik gıda rejiminin çok etkili olduğu bu rejimi uygulayan hastaların iyileştikleri ve sağlıklı kimselerin de kanser olmadıkları ileri sürülmektedir.



Makro-biyotik Gıda Rejimi:



Bir günlük gıdanın esmer pirinç veya çavdar unundan yapılmış gıdalardan seçilir.



%23-25′i hayvan gübresiyle gübrelenmiş bahçelerden toplanmış taze ve olgun meyvelerden veya domatesten seçilir.



%5-10′u tahıl veya sebze çorbalarından seçilir.



%10-15′I deniz ürünleri arasından veya soya fasulyesi kırmızı pancar veya şalgamdan seçilir.



Haftada bir kere beyaz etli balık yenebilir. Ancak her hafta pişirme şeklini değiştirmek gerekir.



Haftada iki kere de fazla şekeri olmayan meyveler yenebilir. Çay içilebilir.



Aşağıdaki yiyecek ve içecekler de yasaktır.



Beyaz unla yapılmış ekmek sığır eti.



Yukarıda anlatılan gıda rejimi hiç aksatılmadan uygulanmalıdır.







Kansızlık :







Tıp dilinde anemi denilen kansızlık kandaki kırmızı hücrelerin veya hemoglobin denilen kırmızı maddelerin ya da her ikisinin de azalmasıdır.



En önemli nedeni yeteri kadar beslenememektir. Ayrıca lösemi ve kanserde de görülür.



Kansızlığın tipik belirtileri şöyle özetlenebilir. Yüzde solgunluk dilinde acılık vardır. İştahsızlık ishal ve bazen de kusma görülür.



Tedavinin ilk şartı temiz hava ve kan yapıcı gıdalar yemektir.







Karaciğer hastalıkları :







Karaciğer yaklaşık olarak 2 kilogram ağırlığında koyu kırmızı renkte yumuşak bir organdır. Yaşamak için gerekli olan bir çok kimyasal olay burada meydana gelir.



Karaciğerin görevi :



- Günde yaklaşık olarak 4 su bardağı (1 litre) safra salgılar.



- Yağ protein ve şeker :-):-):-):-)bolizmasını düzenler.



- Vücudun ısısını ayarlar.



- Vücudun ihtiyacı olan su ve vitaminleri yapar.



- Yağ şeker ve kan yapımı için gerekli olan maddeleri depolar. Kan miktarını ayarlar.



- Hormonların görevleri üzerinde etkili olur.



Karaciğer yukarıda belirtilen görevlerinden herhangi birini yapamaz hale gelecek olursa safra kesesi iltihabı ve safra kesesi taşıdır.



Karaciğer Hastalıklarının Ortak Belirtileri :



Hasta duru ve açıktır. Sık sık idrara gider. Baldır kasları ağrır. El ve ayaklarında şişlik görülür. Geceleri uyumak istemez. Görme ve işitme duyguları da zayıflar.







Karaciğer şişmesi :







Herhangi bir karaciğer hastalığı sırasında safra yollarını tıkanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıkktır. Tıp dilinde hepatit sarılık denir.



Hastanın bütün dokuları hatta gözlerinin akı bile sarıya boyanır. İdrarı esmerleşir. Deride kaşıntılar görülür.







Karaciğer yetersizliği :







Karaciğerin görevini yeterince yapmaması sonucu görülen bir hastalıktır.



Belirtileri bağırsaklarda gaz gündüz ise açık ve durudur. İdrara çok çıkılır.



Hastanın çukulata ve yağlı şeyler yememesi gerekir.







Karın ağrısı :







Karın boşluğunda bulunan mide karnın çeşitli yerlerinde ağrılara yol açar. Bu nedenle karın ağrılarının nedenleri pek çoktur.



Karın ağrıları ve ateş de görülebilir.



Kısa sürede geçmeyen karın ağrılarında müshil almak çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir.







Kaşıntı :







Vücudun herhangi bir yerinde hissedilen ve böcek dolaşıyormuş hissi tıp dilinde pruritus veya kaşeski denir.



Kaşıntıyı doğuran nedenler çok çeşitlidir. Bunlar şöyle sıralanabilir:



- Sabun çamaşır tozları ve bazı boyaların neden olduğu kaşıntılar



- Yün veya naylon iyeceklerin neden olduğu kaşıntılar



- Bazı kimyasal maddelerin neden olduğu kaşıntılar



- İstiridye soğan gibi bazı besinlerin neden olduğu kaşıntılar



- Bazı ilaçların neden olduğu kaşıntılar



- Şeker böbrek hastalıkları veya löseminin neden olduğu kaşıntılar



- Kurdeşen kızamıkçık veya deri iltihabının neden olduğu kaşıntılar



- Mantarın neden olduğu kaşıntılar



- Kıl kurdunun neden olduğu kaşıntılar



- İshal veya kabızlığın neden olduğu kaşıntılar



- Sinirlilik ve ruhi sıkıntıların neden olduğu kaşıntılar



Tedavinin ilk şartı kaşıntıyı doğuran sebebi bulmaktır. Bu arada mümkün olduğu kadar kaşımamaya gayret edilir.







Katarakt :







Göz merceğinin bulutlanıp akbasma veya göze perde inmesi adı verilir. Çoğunlukla 50 yaşından sonra görülür.



Nedeni göz yaralanması damar sertliği veya beze hastalığıdır. Bazen doğuştan da olabilir. En çok rastlananı yaşlılığın neden olduğu katarakttır.







Kekemelik :







Daha ziyade erkeklerde görülen bir çeşit konuşma bozukluğudur. Nedeni ya sinir gerginliği ya da gırtlak çevresindeki kasların ahenkli bir şekilde çalışmamasıdır.



Üzülecek bir durum yoktur. Konuşma bozukluklarını tedavi eden bir uzmanla görüştükten sonra tavsiyelere sabırla uymak ve sonucu beklemek gerekir.







Kellik :







Saçlı deride deriden 2-3 santimetre kadar yüksekte kabuklar şeklinde ortaya çıkan ve bir çeşit mantarın neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Hastalığın ortaya çıktığı yerdeki saçlar ya tamamen dökülmüş ya da bir iki kıl kalmıştır.



Tedavinin ilk şartı temizliğe çok dikkat etmektir.







Kemik iltihabı :







Kemiğin ve iliğin iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. Tıp dilinde osteomyelit denir.



Nedeni terleme ve titreme görülür. Ağrılar aniden başlar. Vakit geçirmeden tedavi ettirmek gerekir.







Kemik veremi :







Uzun kemiklerin son kısmındaki diz kapağı oynakları ve bazen de omurlarda görülür.



Nedeni veremin ikinci devresinde inip çıkar. Vakit geçirmeden tedavi edilmesi gerekir.



Doktorun tavsiyelerine uyulur verdiği ilaçlar kullanılır.







Kemik yumuşaması :







Kemiklerin zamanla yumuşayıp kalsiyum veya D vitamini eksikliğidir.







Kırıklar :







Çarpma kapalı ve açık kırıklar olmak üzere ikiye ayrılır.



Kemikler ya bir yerinden basit bir şekilde ya da birkaç yerinden kırılıp şiddetli ve şişkinlik meydana gelir.



Kırılan yer etleri ve deriyi delerek dışarı fırlayabilir.



Kemik kırıklarında yapılacak ilk iş kıpırdamayacak şekilde sıkıca sarmaktır.







Kısırlık :







Erkek veya kadının döl vermemesi haline erkek ve kadında ayrı ayrı incelemek gerekir.



- Erkeklerde KısırlıkNormal cinsel ilişkide bulunmayan veya menisi olmayan erkeklere kısır denir. Psikolojik etkenler kabakulak hastalığı sırasında husyelerin iltihaplanmış olması kısırlığı doğuran en başta gelen nedenlerdendir.



- Kadınlarda Kısırlık



Cinsi münasebetlerin sinir bozukluğu en başta gelen nedenlerdendir.



Çocuk sahibi olmayan eşlerin tespit ettirmeleri gerekir.







Kızamık :







Daha ziyade 3-10 yaşları arasında görülen bulaşıcı bir hastalıktır. Tıp dilinde morbilli denilen bu hastalığın nedeni sağlıklı kimselerle görüştürmemek gerekir.



Hastalık mikrop alındıktan sonra 10 gün içinde orataya çıkar. Hastanın gözleri kızarır ve bacaklara yayılır. Bu dönem 3-4 gün devam eder. Sonra ateş yavaş yavaş ya da birdenbire düşerek belirtiler kaybolur.



Hastanın odası güneş görmeli ve çok temiz olmalıdır. Oda ısısı 18-20 derece arasında tutulmalı burun ve beden temizliğine özen gösterilmelidir.



Bunlara dikkat edilmediği takdirde hastalık ortakulak iltihabı veya ensafalit gibi tehlikeli hastalıklara neden olabilir.



Kızamık geçirenler bağışıklık kazanıp bir daha kızamık olmazlar. Ayrıca çocuklara 2 yaşında yaptırılacak kızamık aşısı da bağışıklık sağlar.







Kızamıkçık :







Deri döküntüleri ana rahmindeki cenin de etkilenir.



Hastalık düz lekeler görülür. Bazen boynun arka tarafındaki bezler de şişer.



Tedavi için kullanılacak özel bir ilaç yoktur. Hastalık genellikle 4 gün içinde geçer. Bu süre içinde hastanın odasını ayırmak ve sağlam kimselerle görüştürmek gerekir. Kesin istirahat da şarttır.







Kızıl :







Kendine has bir deri döküntüsü ve boğaz ağrısı ile ortaya çıkan bulaşıcı bir hastalıktır. Tıp dilinde scarlatina denir. Nedeni bademciklere yerleşen bir çeşit mikroptur.



Hastalık aniden ortaya çıkan baş ağrısı ağız çevresi hariç vücudun diğer yerlerinde kırmızı lekeler belirir. Dilin üstü de beyaz bir tabakayla kaplanır. Bu tabaka 3 gün sonra kalkar ve dil ağaç çileği görünümünü alır. Hastalık en fazla 6 hafta içinde geçer.



Bulaşmayı önlemek amacıyla hastanın odası ayrılır. Başkaları ile görüşmesi engellenir. Odası sık sık havalandırılır. Sulu ve sindirilmesi kolay yiyecekler verilir.



İyi tedavi edilmezse böbrek iltihabına neden olabilir.







Kloroz :







Bir çeşit kansızlıktır. Kanda hemoglobin miktarının azalması yüzde solgunluk ve ayak bileklerinde şişme görülür.







Kolera :







Kolera vibriyonu denilen mikropların meydana getirdiği en tehlikeli bulaşıcı hastalıklardan biridir. Daha ziyade kanalizasyon ve tuvalet durumu elverişli olmayan çevrelerde görülür.



Kolera mikrobu içme sularına karışan sularla yayılıp kusmuğu ile bulaşır. Kolera mikrobu bulaşmış yiyecek maddeleri de hastalığın yayılmasına neden olur.



Korunmak için böcek ve fare giremeyecek yerlerde saklanmalıdır. Yemeklerden önce ve tuvaletten çıktıktan sonra eller mutlaka sabunlu suyla yıkanmalıdır.







Kör çıban :







Özellikle sırt fakat çoğu zaman baş verme görülmez.



Kör çıbanları kesinlikle sıkmamak ve kurcalamamak gerekir.







Kramp :







Kaslarda fazla terleme ve ishalden sonra görülür. Atardamar hastalıkarından kaynaklanan kramplarda mutlaka bir doktora başvurmak gerekir.







Kuduz :







Kuduz hayvanın ısırması ve salyasının insan vücudundaki herhangi bir sıyrıktan girip kana karışması sonucu ortaya çıkan bulaşıcı ve öldürücü bir hastalıktır. Tıp dilinde rabies veya hydrophobia denir.



Kuduz virüsü ısırıldıktan sonra geçen 7 ila 60 gün arasında meydana gelir. Bu nedenle kuduz aşısının bu süre içinde yapılması gerekir. Kuduz belirtileri ortaya çıktıktan sonra yapılacak kuduz aşısı ile kuduz serumunun kıymeti yoktur.



Kuduz hastalığının başlangıcında baş ağrısı ve kalpte sıkışma görülür. Hasta yerinde duramayacak kadar sıkıntılıdır. Bir süre sonra boğaz ve solunum yollarındaki kramplar başlar. Bu dönemde sudan da korkmaya başlar.



Kuduz şüphesi olan bir hayvan ısırdıktan sonra ısırılan yerden bol kan akıtılır. Sonra oksijenli suyla yıkanıp tentürdiyot sürülür. Bu işlem sık sık tekrarlanır.







Kulak ağrısı :







Kulak ağrısı başka bir hastalığın belirtisidir. Kulak borusu zarı iltihabı kulak ağrısına neden olabilir. Bu nedenle doktora başvurmak gerekir.







Kulak akıntısı :







Dış veya ortakulak iltihabından kaynaklanır. Akıntı azsa kulak zarının delinmiş olması veya kafatası kırığından kaynaklanabilir. Doktora başvurmak gerekir.







Kulak çınlaması :







Kulak çınlaması yüksek veya düşük tansiyon sayılabilir. Bu nedenle doktora başvurmak gerekir.







Kulak iltihabı :







Ortakulakta veya kulak arkası kemikte görülür. Vakit geçirilmeden doktora başvurmak gerekir.



- Ortakulak İltihabı



Bademcik veya gırtlakta meydana gelen iltihaplar grip ağrıları dindirir.



- Kulak Arkasındaki Kemiğin İltihabı



Nedeni halsizlik görülür. İşitme azalır. Çaresi ameliyattır.







Kulak kiri :







Dışkulak borusundaki ufacık bezler; kulak kiri adı verilen hafif sarımtırak yağlı bir madde salgılarlar. Bu salgı fazla olduğu zaman bir tıkaç meydana getirir ve kulak zarını etkileyerek rahatsızlık verir.



Dışkulak borusu ancak doktor tarafından açılabilir.







Kulunç ağrısı :







Şiddetli ağrılara ve özellikle kalınbağırsak kaslarının kasılması sonucu meydana gelen ve omuz başlarında hissedilen ağrılara halk arasında kulunç denir.



Bu çeşit ağrıların bazıları sabit tıp dilinde kolik denir.







Kum sancıları :







Böbrek kumlarını dökmek ve onların neden olduğu sancıları gidermek için perhiz yapmak ve bol bol su içmek çok faydalıdır.







Kurdeşen :







Tıp dilinde Ürtiker denilen kurdeşen bazen de uzun süre devam eder.



Nedeni bazı ilaçlar veya aşırı derecede heyecanlamadır.







Kusmak :







Midenin içindekilerini kusulan şeye de kusmuk denir.



Kusmanın bir çok nedeni vardır. Örneğin bademcik veya bağırsak hastalıkları sırasında kusma görülür.



Tedavinin ilk şartı yudum yudum içirilir.







Kuşpalazı :







Difteri de denilen bu hastalığa tutulanlarda yutkunma zorluğu kol ve bacaklarda ağrılar görülür. Ateş 38-40 derece arasındadır. Nabız süratlidir.



Hastalık başlangıcında teşhis edilip ölümle sonuçlanır. Bulaşıcı bir hastalıktır. Hastanın bulunduğu yerdeki havaya yayılan mikroplarla bulaşır.



Korunmak için en iyi çare difteri aşısı yaptırmaktır. Vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir