Tanım:



Brusella cinsi bakterilerle oluşan; koyun kas ve büyük eklem ağrıları ile seyreden bir zoonozdur.



Bruselloz halk arasında “Malta Humması” “Mal hastalığı” adlarıyla bilinir.



Bu hastalık yönünden kimler daha fazla risk altındadır?







Ülkemizde hastalık her yaş ve cinste görülmektedir. Hastalık görülme oranı 15-35 yaş grubunda en yüksektir. Bazı meslek grupları; hayvan yetiştiricileri veteriner araştırma laboratuvarında çalışan elemanlar bruselloz açısından riskli gruplardır.







Hastalık mevsimsel özellik gösterir mi?



Hastalık her mevsimde görülebilirse de yaz aylarında insanların kırsal kesime seyahat olanaklarının artması infeksiyonun yaz mevsiminde 4 kat fazla görülmesine neden olur.







Bulaş yolları nelerdir?



1- İnfekte çiğ süt ve süt ürünlerinin tüketimi: Ülkemizde en çok bulaş çiğ sütten yapılan taze peynir ve krema yağlarla olur. Kırsal kesimde sütler pastörize edilmemektedir. Sıcak yaz günleri hayvanlardan sağılan sütlere hiçbir ısıtma muamelesi uygulanmadan peynir mayası ilave edilir veya santrifüj esasına dayanan yağ makinelerinden krema yağlar elde edilir. Yoğut ile bulaşma söz konusu değildir. Çünkü yoğurt yapılrken süt mutlaka kaynatılır ve ilave edilen maya sütü asidifiye eder.



2- Hasta hayvanın çıkartıları veya plasentası ile direkt temas: Hasta hayvanın genital akıntısı düşük materyali veya idrarının hasarlı cilt ile teması yolu ile infeksiyon alınabilmektedir.



3- Hasta hayvan etinin iyi pişirilmeden tüketilmesi ile: Özellikle karaciğer dalak gibi organların iyi pişirilmeden yenmesi ile bulaş olabilir.



4- Solunum yoluyla: Bu yol ile bulaş daha çok brusella bakterisi izole edilen mikrobiyoloji laboratuvar çalışanlarında görülür.







Hastalığın belirtileri nelerdir?



Hastalığın inkübasyon süresi 2-8 hafta arasındadır. Hastalık genellikle iştahsızlık yükseldiği gibi yavaş yavaş düşerek birkaç gün içinde 37° C ye geriler. 3-5 gün ateşsiz dönemden sonra ateşin tekrar yükseldiği görülür.



Brusellozda ateş ile beraber en önemli ikinci bulgu yaygın kas ve eklem ağrılarıdır. Hastalık kronikleştikçe ateş ve terleme şikayetleri azalır kas ve eklem ağrıları önde gelen şikayetler olmaya başlar. Bruselloz tüm eklemleri etkilemekle birlikte en çok vücudun ağırlığını taşıyan eklemleri (sakroilak diz gibi) etkiler.



Yukarıda belirtilen tipik belirtilerin dışında çok daha farklı belirti ve bulgularla da başlıyabilir. Örneğin epididimoorşit depresyon ya da cilt döküntüleri gibi belirtilerle de başlıyabilir. Bu nedenle bu hastalığın yaygın olarak görüldüğü ülkemizde bruselloz pek çok hastalığın ayırıcı tanısında düşünülmelidir.







Hastalığın tanısı nasıl konur?



Hastalığın tanısı kan kültüründen brusella bakterisinin izole edilmesi ve /veya serum aglütinasyon testi (SAT) ile konur. SAT testinin ³ 1/160 olması ve klinik bulgularla bruselloz düşünülmesi tanı için yeterlidir.







Tedavi



Brusella bakterisinin hücre içinde çoğalabilmesi ve hızlı direnç geliştirebilmesi nedeniyle ikili bazen üçlü antibiyotik kombinasyonları tedavide kullanılmaktadır.



Dünya Sağlık örgütü tarafından önerilen tedavi şekli doksisiklin 100 mg 2×1 + rifampisin 600-900 mg /gün kombinasyonunun 6 hafta süreyle uygulanmasıdır. Bunun dışında doksisiklin + streptomisin 1 g (IM) kombinasyonu da tedavide kullanılmaktadır.



Çocuklarda tedavi de ise 8 yaş üzerinde doksisiklin 5 mg/kg/gün 3 hafta + gentamisin 5 mg/kg/gün (IM) 5 gün verilmesi önerilir.



8 yaş altında ise Trimetoprim-sulfametoksazol 3 hafta + gentamisin 5 gün verilmesi önerilmektedir.







Hastalıktan korunma nasıl mümkün olabilir?



1- Hayvanlarda brusellozun kontrol altına alınması: Bu amaçla brucella bakterisi ile infekte olmamış süt danaları ve süt kuzuları aşılanmalıdır.



2- Halkın Bilinçlendirilmesi: Sütün pastörize edilerek tüketilmesi ve salamura yapılıp teneke üzerinde ve satış yerlerinde yapılış tarihlerinin belirtilmesi infeksiyonun yaygın olduğu yerlerde kaşar ve tulum peynir tüketilmesi önerilir.



Brusella bakterisi %10 tuz içeren salamura peynirde 45 gün %17 tuz içerenlerde ise 1 ay yaşayabilir Bu nedenle salamura peynir tenekelerinin üzerine yapılış tarihi yazılmalıdır.



3- Personelin bilinçlendirilmesi ve eğitimi: Hastalığın temas yoluyla bulaşını önlemek için mezbaha işçileri et paketleyicilerinin hayvanların atıkları ile temas etmemeleri ve eldiven giymeleri önerilmelidir.







BRUSELLA



(Malta Humması)







Tanım:







Brucella bakterilerince oluşturulan romatizmal ve psikiyatrik hastalıkları taklit edebilen atipik belirti ve bulgularla seyreden kronik hastalığa kadar değişebilen çeşitlilikte klinik tablolara yol açabilen bir hastalıktır.







Etken:







Brucella bakterileri; 0.6 μm eninde böylece organizmanın koruyucu etkinliklerinden kaçınabilirler. Başlıca insan infeksiyonu etkenleri şunlardır:







TÜR REZERVUAR







* B.melitensis Keçi koyun







* B.abortus Sığır at







* B.suis (nadir) Domuz sığır







* B.canis (çok nadir) Köpek







Epidemiyoloji:







İnsan infeksiyonuna yol açan türler arasında virulansı en fazla olan kırsal bölgelerde en önemli bulaş yolu intestinal yoldur.







Brucella bakterileri mastitli meme dokudan alınan süt çok önemlidir.







Patogenez :







Bakteri GİS ile ilişkili mukoza altı lenfoid dokudan vücuda girdikten sonra gelişen bakteriyemi sonucunda tüm vücuda yayılır. Özellikle dalak antikor tehditinden ve kullanılan antimikrobiyal ajanlardan bakteriyi korur. Bu nedenle sağaItımın uzun sürdürülmelidir. İmmünitenin geIişmesi ve makrofajların aktive olması sonucu mikroorganizmalar öldürülmeye başIar ve bakteri endotoksini kana dökülür. Organizmanın bu endotoksine yanıtı ile de hastalıkta görülen birçok belirti ortaya çıkar.







Klinik:







Kuluçka süresi 6-20 gündür.







* Asemptomatik Taşıyıcılık: Hayvanlarla sık temasta bulunanlarda fazladır immünite baskılanınca diğer formlara dönebilir.







* Akut İnfeksiyon (Tipik-Klasik Form): Belirtiler öğleden sonra başlar özellikle sakroileit bulunur.







* Subakut İnfeksiyon: Pek çok klinik tabloyu taklit ettiğinden tanısal yanılgılara yol açar bazen de kronik forma gelişir.







* Kronik İnfeksiyon (>1 yıl): Uygun tedavi edilmemiş/>40 yaş/fokal tutulumlularda fazladır artralji bulunabilir.







Tanı:







Tanıda yararlanılan testler:







* Lökopeni normokrom normositer anemi vardır. Eritrosit sedimantasyon hızı orta derecede yüksektir.







* Spesifik Tetkikler:







Bakteri izolasyonu: Brain-Heart Infusion Agar gibi zenginleştirilmiş bifazik besiyerlerine ekimler yapılır. Yavaş ürediğinden ekimler 30 gün kadar izlenir. Kan kültürü % 70 başarılı. K.İ. > % 90 başarı şansı vardır.







Serolojik/İmmünolojik Testler: Hasta serumu ile yapılan Wright Aglütinasyonu (tüp aglütinasyonu ile) ve Rose Bengal (lam aglütinasyonu ile) ve tam kan ile yapılan Spot test (lam aglütinasyonu ile) insanda oluşmuş Ab tayini; Ring testi ile ise sütte (lam aglütinasyonu ile) hayvana ait antikorların araştırılması tanısal değere sahiptir. Wright testi (+) ise aktif infeksiyon düşünülür.







Radyolojik tetkikler: İskelet sistemi tutuluşu olan olgularda direkt film yararlıdır. Vertebra tutulumunda korpus ön köşelerinde yeniklerin olup olmadığı “Pedro-Pons arazı” aranır (Şekil-3). Sakroiliak eklem tutulumu halinde de eklem aralığında daralma olup olmadığının aranması gerekir.







Komplikasyonlar:







Gecikilmiş olgularda komplikasyonlar kısmen fazladır sistem ve dokuyu ilgilendiren çeşitliliktedir.







Tedavi:







Tedavide kombine antimikrobiyal kullanımı gereklidir; doksisiklin 2×100 mg + rifampisin 1×600 mg endokarditte 6 aylık üçlü (doksisiklin + streptomisin + rifampisin) tedaviye ek olarak kapak replasmanı ve artritte ise uzun süreli üçlü tedavi ve gereğinde antienflamatuvar ilaçlar uygulanmalıdır