Molla Fethullah ulemâya,

"
Bizim medreseye gâyet genç bir talebe geldi, her ne sual ettimse bilâtevakkuf cevab verdi.

Bu yaşta zekasına ve ilmine ve fazlına hayran kaldım" diyerek, pekçok metheder.


Bunun üzerine, ulemâ bir yerde toplanarak, Bediüzzaman'ı davet ederler.

Bediüzzaman, intihab ettikleri bütün suallerine bilatereddüt cevab verirken,

Molla
Fethullah'ın yüzüne bakıyordu.

Sanki kitaba bakıyor gibi kendilerinden okuyarak cevab veriyordu.

Bunu gören ulemâ, Bediüzzaman'ın harikulade bir genç olduğuna hükmedip, fazîletini takdir ve sena ettiler.

Bu hâl etrafta işitilir; ahali, kendisine veliyyullah derecesinde ihtiram eder ve o nazarla bakarlar.

Tarihçe-i Hayat - 34


Bu ilk "her suâle, suâl sormadan cevab veriş" Siirt âlimleri ile Üstâdımız r.a. mâbeyninde yaşanmıştır..

"Said'ül-Meşhûr" lâkabıyla Siirt'te yâd edilmiştir..