İnsan bir kimsenin geçimini (nafakasını) temin ederek Allah Azze'nin emrine uygun bir şekilde nefsini temizlemek isterse acaba sadakanın ilgili ol*duğu bu .açıklama ve kanıt gerekli midir, yoksa açıklama olmaksızın caiz mi*dir? Mesela sadaka yoksulların mı hakkıdır, yoksa miskinlerin mi? Acaba in*san sınırlandırılmamış her ortak mülkten bir parçasını sadaka olarak vermek isterse bu parçayı sınırlayabilir mi? Mesela bir toprak parçasının bir kısmını sadaka olarak vermek istiyorsa verebilir mi?
Muvattâ, Buharı ve Müslim'de Enes'ten rivayet olunan bir hadiste şöyle deniyor: Ebu Talha el-Ensârî, Medine'de mal bakımından en fazla hurmalığa sahip olan kinıseydi. Mescid-i Resul'ün karşısında bulunan Buyerhâ adındaki bahçesini çok severdi. Resulullah (as) oraya girer tatlı sularından içerdi. Enes şöyle dedi: "En çok sevdiklerinizden infak etmedikçe (Allah uğrunda harcamadıkça) İyiliğe ulaşamazsınız" ayeti indirilince Ebu Talha Resu-lullah'a (as) gelerek şöyle dedi: "Ey Allah'ın elçisi! Allah Azze kitabında S?m çok sevdiklerinizden infak etmedikçe iyiliğe (birre) ulaşamazsınız* diyor, şimdi benim en çok sevdiğim şey Buyerhâ bahçemdir. Onu Allah için bir sadaka kıldım. Böylece Allah Katındaki iyiliğini ve kıyamette bir azık ol*masını diliyorum. Ey Allah'ın Elçisi onu dilediğin konuma oturt". Resululiah (as), "aferin sana, bu kazançlı bir maldır" dedi. (Rivayette kazançlı sözcü*ğünün geniş ve bol mal anlamına geldiği yeralıyor.) Resulullah (as), "bu hu*susta söylediklerini işittim. Ben bahçelerini yakın akrabaların arasında pay*laştırdığını görüyorum" diye buyurdu. Ebu Talhâ şöyle dedi: "Ey Allah 'm el*çisi! öyleyse paylaştır". Daha sonra Ebu Talhâ kendi yakın akrabaları ve am-caoğullan arasında bahçelerini paylaştırdı. Buharî'de yeralan bir başka hadis*te de, ''...onları yakın akrabaların arasında paylaştır.." ibaresi geçmektedir. Enes burada şöyle dedi: "Onları Hassan b. Sabit ve Ubey b. Kâ'b arasında paylaştırdı. Çünkü ikisi de ona benden daha yakın idiler".
Bu konuda fıkhı görüşler vardır. Dârî, "böyle bir şey sadakadır ama a-çıklanmaz. Yoksulların veya daha başka kimselerin hakkıdır. Akrabalar aa-sında paylaştırılması veya daha başka bir tarzda yararlanılması caizdir" di*yor. Bazıları da, "böyle bir şey kimin için olduğu açıklanıncaya kadar helal değildir. Bizce ilk görüş, yani bir toprak parçasının ya da bir bahçenin gerek yakın akrabalar gerekse yoksul kimseler arasında paylaştırılmasının ya da di*lendiği gibi kullanılmasının helal oluşu hükmü daha doğru ve sahihtir.
Burada bir başka görüş de şöyledir: Bir toprak parçası sadaka olarak ve*rilir de sınırlan belirtilmezse bu da caizdir. Bu toprak parçası yahut bağ veya bahçe eğer bilinen br şeyse ve kimin için olduğu açıklanmışsa bu da caizdir. Burada doğru olan birincisidir.