1064. Hepimiz, bütün insanlar, ayrı ayrı dillerle dosta sesleniriz. Hepimizin duygusu bir ama, dillerimiz ayrı.
Mefulü, Mefa'îlün, Mef'ülü, Mefa'îlün,
(c. V, 2173)
• Akıl çengimdem benlik, senlik telini kopar; onun yerine sevgi telini tak! Vakit geçirmeden gönül nağmelerini seslendirmeye başla, bir benim için çal, bir de senin için çal!
• Bütün insanlar, ezelden geldiğimiz için, oraya karşı duyduğumuz iştiyakta, özlemde birleşiriz, bir oluruz, ama söze başlayınca hepimiz ayrı ayrı dillerle dosta sesleniriz. Hepimizin duygusu bir ama, dillerimiz ayrı.
• Bir mağaraya girince Hz. Muhammed'le, Hz. Ebubekir gibi oluruz. Birbirimize çok yakın oluruz. Çünkü ikilik benim için ayrı bir mağaradır, senin için ayrı bir mağaradır.
• Çeşitli hadiselerle çalkanıp duran ve manevî dikenlerle dolu olan şu dünyada çok sefer ettik, çok dolaştık durduk. Artık sen ayağından benlik senlik dikenini çıkar at!
• Ey gönül, sen kendi Mesîh'inin gölgesine sığın da orada mest bir halde yat, uyu! 0 gitmiş idi, onu kaybetmiştik. Sen de ben de onun için ağlayıp inlemede idik.
• Ben altın sevdasına düştüm. Dünya malı için didinip duruyorum. Sense ey baş, ibadetle meşgulsün. Secde edip duruyorsun. Evet, senin de işsiz güçsüz durman doğru değildir. Benim için de işsiz güçsüz durman doğru değil.
• Beni arayan kişi, beni senin mahallende aramalı. Çünkü ikimiz Leyla ile Mecnun gibiyiz. Birisi Leyla olsa, ancak sen olabilirsin. Mecnun olsa o da ben olabilirim.
• Sus ki, susmak bana da övünülecek bir şeydir, sana da. Söylemede sabredememek, durmadan konuşmak sana da ayıptır, bana da.