995. Cennette bile olsam, altına gümüşe gark olsam, sen olmayınca ben, bir yetim sayılırım!
Müstef'ilatün, Müstefilatün, Müstef'ilatün, Müstef'ilatiın
(c. IV, 2091)
• Ey yedi deniz; inci bağışla ve şu bakırları kimya ile doldur!
• Ey mest olmuş kişiler topluluğunun ışığı, ey bağın bahçenin selvisi! Ne vakte kadar bizi lafla oyalayacaksın? Artık, vefa göster!
• Her mermer, her granit kaya, bizim halimize ağladı! Ey sevgili; sen de bize acı da, şu derdimize derman ol!
• Ey öfkelenip de yüzünü bizden çeviren, gizleyen dost! Ne olur, bu maceraya bir an için olsun son ver; artık bize görün!
• Bize pek çok ihsanlarda, lütuflarda bulundun; o lütufları, ihsanları şimdi de esirgeme bizden!
• Ey yolu ve davranışı güzel varlık, ey yıldız, ey ay! Gece karanlığında ay gibi cömertlik et, ışığınla bizi aydınlat!
• Eski derdi gider, hastalığımızı iyileştir, sıkıntılarımızı ferahlığa çevir; bize, yetimliğimizi unuttur! Çünkü ben, hiçbir şeyi, hiçbir kimsesi olmayan bir yetimim!
• Cennette bile olsam, altına gümüşe gark olsam, sen olmayınca ben, bir yetim sayılırım!
• Ben, ağzımı kapadım; gamlar içinde otura kaldım! Yüzümdeki ellerimi aç da, kendini bana göster!