956. Dünyada görülen bütün güzelliklerde, her güzel yüzde, O'nun nuru var!
Müstef'ilün, Müstef'ilün, Müstef'ilün, Müstef'ilün
(c. IV, 1809)
• Dün bahçede, sevgilinin hayali, gülün etrafında dolaşıp duruyordu. Ona;"Bahçede neden dolaşıyorsun? İçeri gir de, yüzünün nuru ile gönlümü, gönül sırlarımı aydınlat!" dedim!
• Ey yüzünün baharı ile ömrümü tazeleyen, yeşerten sevgili! Benim canım da, herkesin canı da, aşk tesirine kapılarak yaptığım işlere hayran oldular, şaşırdılar!
• Ey padişahlar padişahı, ey benim sultanım; ey benim sultanımın sultanı! 0 yanık olan canımı ateşlere attın, yaktın!
• Yalnız yeryüzündeki insanların değil, gökyüzündeki meleklerin bile canı olan sevgili; ey denizlerdeki balıkların adını andıkları, tesbih ettikleri eşsiz varlık! Dünyada görünen bütün güzelliklerde, her güzel yüzde kendinden bir nur, bir iz, bir tatlılık bulunan güzeller güzeli! 9
(9 Arif-i rabbanî İbn-i Fariz hazretleri meşhur Ta'iyye-i Kübra Kasîdesi'nin 242. beytinde şöyle buyurur:
"Her gencin ve her güzel kadının güzelliğinde, Hakk'ın, muvakkat bir zaman için verdiğı bir güzellik vardır!")
• Her büyük varlığın, her üstün, her ulu varlığın ulusu Sen'sin; her peygamberin yol göstericisi, delili Sen'sin! Hem hüküm yürütürsün, hem adalet sahibisin; hem de benim çaresiz aşk derdime Sen çaresin!
• Güneşinin parlaklığı ile şu değersiz toprağım, şu naçiz bedenim gizli bir altın hazinesi oldu; her tarafa uçan düşüncem, ışığınla, nurunla kanatlandı!
• Sen'in lütuf kucağında bir çeng gibi nağmelerle doluyum; yavaş vur da, tellerim kopmasın!
• Can bahçesine rahmetinin ilkbaharı gelince, dikenler ya güller arasında kayboldu, yahut da bütün dikenlerim gül halini aldı!
• Beni yokluktan var eden, beni yaratan, her an beni söyletmede! Sonunda da, beni söyleten kerem buyurdu ve bütün söylediğim sözler, 0 oldu!