828. Güneş de, gökyüzünde onun aşkıyla dönmede, onun aşkıyla parlamadadır.
Mefa'îlün, Mefa'îlün, Mefa'îliln, Mefa'îlün,
(c. III, 1438)
• Elsiz, ayaksız kalmış zavallı gönlümde, onun aşkına direnecek güç, kuvvet kalmadığı için mecnun gibiyim. Gece, gündüz beni bağlayan aşk zincirinin ucunu geveler dururum.
• Kanlar içindeyim. Sevgilinin hayali gelirse, ben kendimde olmadığım için onu, gönül kanıyla boyarım diye korkuyorum.
• Aşk ateşiyle yanıp yakılan, ağlayıp feryad eden bu aşığın gecelerini, perilerden sor! Karanlıklar içinde gidip gelirken ayağım perilere dokunuyor.
• Paramparça olmuş gönlüm bütün gece yıldız gibi yanarak dolaşıp durmadadır. însafsız sevgilinin büyüsüyle uykularım dağıldı, gitti.
• Sevgilim beni bırak da senin aşkınla güneş gibi ateşten bir elbise giyeyim de, o ateşle güneş gibi bütün dünyayı süsleyeyim, aydınlatayım.
• Zaten güneş de gökyüzünde onun aşkıyla dönmede, onun aşkıyla yanıp yakılmada, hem de her an, onun aşkına layığım diye şükürler etmededir.
• Sevgilim, senin aşkından bir dem kurtulsam, dinlensem, canım, rahat etmez, dinlenmez. Bir an için olsun senin sevginden uzak kalmak, dinlenememek, yanmak, yakılmak, benim rahata, huzura kavuştuğum andır.