750. Şu zamanda, Mansur gibi, ben senin darağacının altındayım.
Mefa'îlün, Fe'ilatün, Mefa'îlün, Fa'ilün
(c.IV, 1726)
• Bana şarap sun, çoktanberi ben senin güzelliğinin mahmuruyum. Ben eski bir hırkaya bürünmüşüm, ama senin gerçek dostun değil miyim?
• Şu anda mahmurum, sen bana uy! Benim dediğimi yap! Mest olup kendimden geçtikten sonra zaten senin emrindeyim, senin dilediğini yaparım.
• Sen şimdi "Enel-hakk" kadehini doldur! Mansur şarabından sun! Şu zamanda Mansur gibi ben senin darağacının altındayım.
• Elest demindeki sözleri, ahitleri, şartları hatırla. Benimle nelere karar vermiştin? Ben hala o karardayım.
• Ey avucum! Tuttuğum kadehe de ki: "Sen at gibi bana binmişsin, ben seni taşıyorum. Fakat aslında şaşılacak şey şu ki; içindeki şarabı içince ben sana biniyorum, sen beni taşıyorsun.
• Ey kadeh! Ben aşıklar halkasının ortasındayım. Sen benim etrafında dönmedesin, ama aslında beni döndüren sensin. Senin etrafında dönen de benim.
• Ben nasıl kafir olurum ki, senin gibi bir puta tapıyorum? Ben nasıl fasık olurum ki, senin şarabını içiyorum?
* Gel gel! Sen zamanenin sırlarını bilensin, gönlümün sırlarını ört ki ben senin sırdaşınım