575. Ebû Hümeyd es-Saidî (r.a.) rivayet ediyor:
Resûlullah (s.a.v.) Ensardan İbni'l-Liitbiye denilen birisini zekât memuru olarak tayin etti. Bu zât vazifesini tamamlayıp Medine'ye döndüğünde Resûlullah (s.a.v.) topladıklarını alması için birini gönderdi. İbni'I-Lütbiye ona, "Bu size verildi, bu da benim, bana hediye edildi" dedi. Bu durum kendisine bildirildiğinde Resûlullah (s.a.v.) şöyle bir konuşma yaptı:
"İçinizden birilerini zekât toplaması için gönderiyoruz, döndüğünde size şöyle diyor: 'Bu size verildi, şu da bana hediye edildi.' Bu adam babasının ve annesinin evinde otursa idi kendisine hediye verilip verilmediğini görürdü. Kimi biz zekât memuru olarak görevîendirirsek, topladığı şeyin azını da, çoğunu da bize getirsin. Sizden biri kıyamet gününde hıyanet ettiği şey deve ise boynunda inleye inleye, sığır ise avaz avaz bağırarak, koyun ise şiddetle meleyerek gelmekten sakınsın."
Müslim, İmâre: 26; Buharı, Zekât: 3.