İnkaya Köyü Tarihi Çınarı
Bursa–Uludağ yolu üzerinde bulunan İnkaya Köyü`ndeki İnkaya Çınarı, 595 yıllık tarihiyle Türkiye’nin en yaşlı ağacı olma özelliğini taşımaktadır. Ziyaretçi akınına uğrayan ve Bursa’nın simgesi haline gelen çınar, 35 metrelik boyu, 9.2 metre çevresiyle dikkat çekmektedir. Her bir dalının kalınlığı 3–4 m.yi bulmaktadır.
Köy halkı, tarihi çınarın altında çay bahçesi, mangal restoran, market ve hediyelik eşya dükkanları açmış, köylü kadınların yaptığı el işlemesi ürünler, bahçelerinde yetirştirdikleri meyve ve sebzeleri satarak geçimlerini sağlamaktadır. Bu bakımdan tarihi İnkaya Çınarı aynı zamanda köy halkının da geçim kaynağıdır.
Topkapı Çınarı (İznik)
Osmanlı döneminin ilk medreselerinden olan Süleyman Paşa Medresesi'nden Davud-i Kayseri'nin günümüze ulaşamayan mezarının bu çınarın dibinde olmasından ötürü, “Davud-i Kayseri Çınarı”olarak da binen Topkapı Çınarı, İznik'in kuzey doğusunda Alaaddin Mısri Sokağı'nın yanında evler arasında yükselmektedir. Kentin bu yöresinde surlarda tuğla kemerli tali kapıya “Topkapı” denmesinden dolayı, çınar da bu isimle anılmaktadır
Çınar gövdesinin içi tamamen çürüyüp boşalmıştır. 6 ana kolu günümüze kalmıştır. Gövde toprağa 1m.kala genişleyip yayılarak 20 m.lik çevre ölçüsüne ulaşmıştır. Çınarın gövdesinin kuzey kısmındaki yarık altta 2,5m, üstte 1,25 m.dir. Doğusundaki yarık ise 0,5m. dir. Yarıklardan gövde içine girilmesine engel olmak için çekilen dikenli tellerin gövdeye bağlantı kısımları ağacın genişlemesiyle örtülmüş ve teller gövdenin içinden çıkıyor gibi bir görünüm kazanmıştır. Gövde içindeki oyuğun güney-kuzey uzantısı 6 m.ye, doğu batı uzantısı 4 m.ye ulaşmıştır. Ağacın iç kısmının yaklaşık 24 m2 genişliğinde bir oda görünümü vardır.
Günümüzde çevresinin beton binalarla dolması, sorumsuz kişilerce içine ve çevresine çöp dökülmesi ve damlara zarar veriyor gerekçesi ile bazı kollarının kesilmesi, doğa tarihinin bir parçasını oluşturan, 550 yıllık geçmişe sahip bu anıtsal çınarın dallarının kurumasına, yapraklarının gelişemeyerek dökülmesine neden olmaktadır.
Lefke Kapı Çınarı (İznik)
İznik şehir surlarının doğusundaki Lefke Kapı'nın batısında bulunan çay bahçesinin köşesinde yer alan ve yaklaşık 350 yıllık olduğu sanılan çınarın çevresi 6,3 m. olup, iki ana dalı kesilmiştir. Bir ana dalı ise kuruyup düşmüştür. Günümüzde üç ana dalı ile yükselip, tali dallara ayrılarak yaşamını sürdürmektedir.
Sanayi Çınarı (İznik)
İznik’in kuzeyinde, küçük sanayi bölgesindeki sahada yükselmektedir. Bu ağaç, yakınında yapılan camiye de “Çınarlı Cami” adının verilmesine neden olmuştur. Ağacın gövdesinin çevresi 7,5 m. olup, 1,25 m. yüksekliğe kadar olan bölümü kireçle badanalanmıştır. Üç ana kolunun kesilmiş olmasına rağmen altı ana kolu sağlamdır. Günümüzde cami avlusu içine alınmak suretiyle korunması sağlanmıştır.
Hespekli Çınarı (İznik)
İznik'in Elbeyli Kasabası'na giden yolun 5.km. uzağında yer alan bu çınarın çevresinde su kaynaklarının bulunması, onun gelişmesinde ve yaşamasında büyük etken olmuştur. Geçmiş yıllarda yıldırım isabet eden ağacın bir ana kolu, gövdesinin bir kısmı yanarak kavrulmuştur.
İri bir ahtapotu andıran gövde yedi ana kola sahiptir. İki ana parçaya ayrılan gövdenin içi boştur. Görülen yarıklardan doğudaki 5,8, batıdaki 2,7, kuzeydeki 2,2 m. genişliğindedir. Çevresi 18 m.dir. 450 yıllık geçmişinde tabiat ve tarih olaylarına göğüs germesine rağmen son derece genç ve iyi görünümlü dalları, koyu yeşil iri yaprakları ile İznik çınarları içinde dış görünüşü bakımından en iyi durumda olup, iç kısmı tamamen boşalmıştır.
Havuzbaşı Çınarı (İznik)
İznik Lefke Kapı’dan Abdülvahap Sancaktari'nin Türbesi’ne giden yoldan doğuya ayrılan ve uzun yıllar tuğla tonozlu kanaldan gelip, çınarın yanındaki havuza boşalan, buradan da kanallarla kente ulaşan suyun başlangıç noktasında anıtlaşan; uzun yıllar çevresinde hıdrellezlerde, bayram ve hafta sonu tatillerinde halkın piknik yaptığı bu çınarın çevresi, Bağdat Yolu üzerinde bulunması nedeniyle kervanlara da konaklama yeri olmuştur.
Çınar 350 yıllık geçmişe sahiptir. Çınarın yola yakın dallarından biri kesilmiş, diğer iki ana dal dört ufak kola ayrılmıştır. Gövde çevresi 7,5 m.dir.
Beypınar Çınarı (İznik)
İznik Lefke Kapı'nın doğusundaki şehir mezarlığının arasından geçen, bağlara ve Deliktaş'a uzanan toprak yolun üzerinde yer almaktadır. Geçmişte buradan akan pınar nedeniyle bu isimle anılan bu yöredeki iki çınardan biri günümüze ulaşmıştır. Gövde çevresi 6,7 m. olan çınar dik olarak yükselmektedir. Üst kısmındaki taze ufak dallar etrafa yayılmıştır. Gövde zemine doğru genişleyip yayvanlaşmaktadır. Köklerden bir kısmı toprak yüzeyinden dışarıdadır.
Müşküre Çınarı (İznik)
İznik’e 20 km. uzaklıkta, Bursa Karayolu üzerinde yer alan Demirışık (Müşküre) Köyü’ne ayrılan yolun başında yükselen bu ulu çınarın gövde çevresi 9,5m.dir. İki kolu kesilmiş olmasına rağmen 9 ana kolu ve koyu iri yaprakları ile 500 yıllık geçmişine karşın dimdik ayaktadır. Göle çok yakın oluşu ve kökleri ile bol su emerek beslenmesine karşın gövdesinin içi çürüyüp, boşalmıştır. 18.08.1968 tarihinde, şiddetli yağış sırasında, çınara isabet eden yıldırım ağacın bir kısmını yakmış gövdenin kısa zamanda kendini onarmış, ancak bu geniş yara izi günümüze kadar kalmıştır.
29 yıl önce çınar gövdesi içinde altın bulunduğu gerekçesi ile gövdenin göl tarafından bir kısmı kesilmiş, fakat herhangi bir buluntuya rastlanmamıştır. Yakın tarihte ise bu oyuk çevresinde ısınmak amacıyla yakılan ateş ağacın tutuşmasına neden olmuştur. Çınar çevresinin yeşillik oluşu, göle yakınlığı uzun yıllar mesire yeri olarak kullanılmasını sağlamıştır.
Kaymak Köyü Çınarı (İznik)
İznik’in doğusunda Osmaneli-Adapazarı Karayolu’nun güneyindeki İmam Hatip Lisesi’nin güneydoğusunda halk arasında Kaymak Köşkü olarak bilinen yerdedir. Dörtyol kavşağında yer alan çınarın çevresi 7,2 m.dir. Gövdenin içi çürümüş ve boşalmıştır. Yola uzanan dallarından ikisi kesilmiş, yedi ana dalı yaşamını sürdürmektedir. Çınarın içindeki oyukta beş yavrulu bir köpeği barındırmakta olması ayrı bir özellik göstermektedir.
Kara Selvi (İznik)
Kara Selvi, Elbeyli kasabası yolunu üstünde bir zeytin tarlasında bulunmaktadır. On metre güney doğusunda bunun kadar heybetli olmasa da bir benzeri daha bulunan bu Selvi ağacı yaklaşık 50-60 m. yüksekliğindedir.
Çitlenbik Ağacı (İznik)
İznik, Lefke Kapı'nın yanındaki çay bahçesinde, Hayrettin Paşa Türbesi’nin doğusunda, bir Selvi ağacı içinde yetişip, toprağa kök salan Çitlenbik ağacı, gelişerek servi gövdesini ikiye ayırmıştır. Çevresi 5,1 m. ve yarıkları 0,35 m. olan, birbiri içine girerek, dallarını birbirine dolayan bu ağaç Tabiat Anıtı olarak tescillenmiş ve “Tabii Anıttır Kesilemez” plaketi takılmıştır.
Bursa Saat Kulesi (Osmangazi)
Bursa Saat Kulesi, Tophane semtinde Osmangazi ve Orhangazi türbelerinin yakınındaki park içerisinde Abdülaziz döneminde (1861-1876) yapılmıştır. Bu kule kare planlı ve dört katlı idi. Kesme taştan yapılan kulenin ikinci ve üçüncü katlarında bir balkon bulunuyordu. Kulenin her cephesinde sivri kemerli birer pencere, yanında da birer niş vardı. Kulenin üçüncü katında Bursa’ya bakan yüzünde yuvarlak kadranlı bir saat bulunuyordu. Bu kule yıkılmış ve günümüze gelememiştir. Kulenin ne zaman yıkıldığı konusunda da herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.
Bugünkü saat kulesi ise, yine aynı yerde Vali Reşit Mümtaz Paşa ve Belediye Reisi Mehmet Emin Bey zamanında 2 Ağustos 1904’te yapımına başlanmış, 31 Ağustos 1905’te de tamamlanmıştır.
Kule 33 m. yüksekliğinde kesme taştan yapılmıştır. Kuleye dört basamaklı yuvarlak kemerli bir kapıdan girilmektedir. Kulenin içerisinde 89 basamaklı ahşap bir merdiven bulunmaktadır. Kulenin kare gövdesini beş profilli saçak altı parçaya bölmektedir. Her katın cephesinde yuvarlak kemerli, dikdörtgen birer pencere bulunmaktadır. En üst katın her bir yüzüne de yuvarlak kadranlı birer saat yerleştirilmiştir. Ağırlıklarla çalışan bu saatin çanının çapı 90 cm. dir.
Yenişehir Saat Kulesi (Yenişehir)
Yenişehir’in merkezinde, Cumhuriyet alanının ortasında yer alan saat kulesi Kaymakam Necmettin Bey ile Belediye Reisi Mehmet Gökgöz zamanında 1935-1936 yıllarında yapılmıştır. Mimarı İnegöllü İbrahim Usta olup, saatin kadranlarını Nuri Körüstan yapmıştır.
Saat Kulesi, köşeleri pahlanmış sekizgen biçimindedir. 18 m. yüksekliğinde, kesme taştan kule beş silme ile altı bölüme ayrılmıştır. Kulenin ortasında bir balkon, en üstünde de Bursa kemerli önünde bir balkonu olan bir köşk bulunmaktadır. Bu köşkün altına da dört yana bakan saat kadranları yerleştirilmiştir.