Hz. Ebu Bekir r.a. hastalanmıştı. Ziyaretine gelenler:
– Sana bir doktor çağıralım, dediler. Hz. Ebu Bekir r.a.:
– Doktor beni gördü, dedi.
– Ne söyledi, diye sordular. Hz. Ebu Bekir r.a.:
– “Şüphesiz Rabbin dilediğini hakkıyla yapandır.” (Hûd, 107) dedi, diye cevapladı.
Hz. Ebu Bekir r.a. sonra Hz. Ömer r.a.’ı yanına çağırdı ve ona nasihatte bulundu. Hz. Ömer ağladı. Ardından Hz. Ebu Bekir r.a.:
– Ölüm mutlaka gelecek. Eğer tavsiyelerimi tutarsan sana ölümden daha güzel bir şey olmaz. Ama eğer yerine getirmezsen ölümden daha nefret edeceğin bir şey olmaz. Ölümü engellemeye de gücün yetmez, dedi.
Orada bulunanlara da:
– Her durumda ALLAH Tealâ’yı hatırlamanızı, O’ndan korkmanızı, layık olduğu üzere O’nu methetmenizi ve günahlarınızın bağışlanması için O’na yalvarmanızı tavsiye ederim. Şüphesiz ALLAH çok bağışlayandır. ALLAH Tealâ’nın selamı üzerinize olsun, buyurdu.
Hz. Ebu Bekir r.a. Efendimiz, hicretinin 13. yılında Cemaziyelâhir ayının çıkmasına sekiz gün kala, ruhunu Yüce ALLAH’a teslim etti (M. 22 Ağustos 634). Vefat ettiğinde altmış üç yaşındaydı.
(Şeyh Muhammed Emin el-Erbilî en-Nakşibendî, Tezhibü’l-Mevâhibi’s-Sermediyye fî Ecillâi’s-Sâdeti’n-Nakşibendiyye, s. 26-27, Beyrut, 2004)