***
DIŞARDA
Points: 155.310, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 0%
Achievements


ŞeHiTLeR ÖLMEZ VaTaN BöLüNMeZ
TÜRKİYE
BU VATAN SİZLERİ UNUTMADI, UNUTMAYACAK..
ASKER VURULUNCA DEĞİL, UNUTULUNCA ÖLÜR...
ŞeHiTLeR ÖLMEZ
ŞEHİT;KÜNYESİ KIRILANDIR,VATAN İÇİN CAN VEREN,VATAN
İÇİN VURULANDIR.
ŞEHİT;ELBİSESİ ATEŞTEN ,AK KUNDAK GİBİ KARA
TOPRAĞA SARILANDIR.
Resimin orjinal boyutunu görmek için buraya tıklayın.
Resimin orjinal boyutunu görmek için buraya tıklayın.
Resimin orjinal boyutunu görmek için buraya tıklayın.
Annesinden Askere Mektup
Ah oğlum…
Ah karagözlüm…
Aldım mektubunu bugün!
Tabutunla beraber getirdiler,
Dediler;
“Anne Başın Sağ Olsun…”
Başım sağ olacağına,
Geleydi kara topraklara da;
Sen sağ olsaydın…
Ah oğlum;
Selvi boylu kara yiğidim…
Sen söz vermedin mi bana
Ellerimi öpüp giderken:
“Söz… Döneceğim anne,
Merak etme! ” diye…
Biliyor musun?
İlk kez sözünü tutmadın…
Oğul…
Ben seni al kınalar yakıp ellerine,
Göndermedim mi askere?
Sen şimdi niye
Kendi kanını kına yapıp göğsüne
Döndün evine;
Beş metre beze sarınıp,
Sonsuzluk teknesi bir tabut içinde…
Ah Oğul…
Yaktın bizi…
Yaktılar bizi…
Baban bugün hastanede!
Tabutunu taşıdı belki elleri
Ama gidişini taşıyamadı kalbi…
Ve benim de seni ısıtan bağrım
Buz kesiyor şimdi…
Sen de bizi bekle oğul;
Bizim seni beklediğimiz gibi…
Emin ol…
Çok bekletmeyiz seni,
Biz de bu acıya çok dayanamaz
İçeriz senin gibi sonsuzluk şerbetini…
Ey karagözlüm,
Dünüm, bugünüm, yarınım;
Canım Oğlum…
Ya Ayşe’n ne olacak şimdi?
Belki de o bekledi
Bizden daha fazla hasretle seni…
Her sözünde sen vardı,
Her sözünde sana olan sevdası…
Her iki sözünden birisi,
Senli yarınlarıydı.
Biliyor musun oğul?
Çeyizini bile tastamam hazırlamıştı…
Sadece gelişini bekliyordu;
Gelip boynuna sımsıkı sarılacağın
Ve bir ömür bırakmayacağın günü…
Olmadı oğul…
Bırakmadılar seni bize…
Şu küçücük Dünya’mızdan
Ne istediler bilmiyorum?
Canımın parçası,
Beyazlara sarınıp giden oğul…
Dudaklarının nemi hâlâ ellerimde,
Saçlarının mis kokusu burnumda…
Oğul… Oğlum… Mehmet’im…
Biz üç kişi de sanma ki
Yaşıyoruz artık bu Dünya’da;
Sadece nefes alıp,
Gelişini beklerken yaptığımız gibi
Çizik atıp takvim yaprağına;
Bizim sana geleceğimiz günleri
Eksiltiyoruz hayatımızda…
Şimdi sana “Elveda” demiyorum oğul…
Biliyorum ki;
Biz ayrılmadık…
Sadece yine birbirimize kavuşacağımız günü bekliyoruz…
Bu yüzden arkandan yazdığım bu mektuba,
Alışık olduğun şekilde son noktayı koyuyorum:
“O kara gözlerinden hasretle öpüyorum…”
Annen…
Serhan YİĞEN
Şehİtler Ölmez
Çoğaldı ölüme sevda çekenler
Bahçesine ilahi aşk ekenler
Zevkle şehadet şerbeti
yürek yiğitleri dönmezler ki geri...
Bu dava hak davadır
Bunu bilelim Sumeyye'lerin Musab'ların izlerinden gidelim
Dualarımızın başına hep onu koyalm
Aşktır, sevdadır, bir tutkudur ŞEHADET
.
Şeytandan nefsini satın almaktır
Düşün bir cennette ebedi kalmaktır
Zalimin elinden bilki gül koklamaktır
Ölürken tebessümle gülmektir ŞEHADET
.
Gece gündüz hep aşkıyla yanmaktır
Ölürken cenneti garantiye almaktır
Bedenini kanla, taprakla yıkamaktır
Dünyayı gözlerden silmektir ŞEHADET
.
Ayakların titrememeli şehadete giderken
Senalar yagıyor sana peygamberinden
Karsılıgı cennetin en guzel yerinden Canını Allah'a satmaktır ŞEHADET.
Kıyam eder karşısında dağlar, taşlar
Şerefle gider ölüme egilmez başlar
Şehidin arkasından dokülmez yaşlar
Ağlamasin analar ayrılık degil vuslattır ŞEHADET
TÜRK ASKERİ GELİYOR
Ulu dağlar yol verin bu cengaver yiğide,
Yere göğe sığmayan demir gibi yüreğe,
Sarılmış bayrağına sanki düğüne gidiyor,
Vakur bir tebessümle Türk Askeri geliyor! ..
Her adımıyla gurur duyan kalpler adına,
Kılıcını çekti mi koyar mı hiç kınına,
Vatanına göz diken düşmanının yanına,
Allah Allah diyerek zemzemlenip gidiyor! ..
Kurşun nasıl parlaksa işte öyledir canı,
Başta gürcedir sesi,hasmınadır inadı,
Her ne kadar sertse de yumuşaktır rüzgarı,
Cephede destanlaşan dostluğuyla geliyor! ..
Binbir kraldan cesurdur Mehmetçik adıyla,
Tanrıçalara emsaldir asilce kanıyla,
Canı ile tuttuğu göz yaşartan andıyla,
Toprağını kanıyla vatan yapıp geliyor! ..
Sarsın alemi emsali görülmemiş değer,
Sancağını dik tutan tüm dikbaşları eğer,
Yüz kiloluk mermileri kaldıran bu eller,
Ölmeden sancağını dimdik çakıp geliyor! ..
İlker ÜNLÜ
Hv.Plt.Tğm
16 Mayıs 2006

Resimin orjinal boyutunu görmek için buraya tıklayın.
Şehitlerimizin Resimleri
Şehit Olan Bazı Askerlerimizin Resimleri
Allah Rahmet Eylesin
Ailelerine sabırlık verin
Vatan Sağ olsun
Resimin orjinal boyutunu görmek için buraya tıklayın.
Şehit Lokman Eker'in, babası ile çektirdiği bir fotoğrafı...
Resimin orjinal boyutunu görmek için buraya tıklayın.
Şehit Mustafa Uysal'ın eşi Meral Uysal ile düğün töreninden bir anı
Resimin orjinal boyutunu görmek için buraya tıklayın.
Şehit Mehmet Bozkuş, askerde bu pozu vermişti...
Resimin orjinal boyutunu görmek için buraya tıklayın.
Şehit Samet Saraç, askere gitmeden önce arkadaşları ile (solda)
Resimin orjinal boyutunu görmek için buraya tıklayın.
Şehit Zekeriya Yatı ailesine bu fotoğrafını çektirip göndermişti..
Resimin orjinal boyutunu görmek için buraya tıklayın.
Şehit Tarık Emeket, ailesine bu fotoğrafı henüz yeni göndermişti.
Resimin orjinal boyutunu görmek için buraya tıklayın.
Er Mehmet GÜCÜK, vatan görevinden geriye kalan son kare...
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir Hilal uğruna Ya Rabb, ne güneşler batıyor....

Bu akşam yıldızlar saramış gibi
Tepeler titreşir hava kış gibi
Bir dağın sırtında dağ varmış gibi
Omuzlamış bir Mehmed'i Mehmedim
Can askerim
Resimin orjinal boyutunu görmek için buraya tıklayın.
Uyurken seyrettiğim, o yatak boş şimdi...
Uzaklardan kokun gelmez oldu, asker oğul...
Gözpınarım dolu dolu, baba yüreğim incindi,
Kirpiklerin arasından sel akar asker oğul...
Resimin orjinal boyutunu görmek için buraya tıklayın.
Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber
Sana ağûşunu açmış duruyor Peygamber
Resimin orjinal boyutunu görmek için buraya tıklayın.
Gayri anlatılmaz bu savaş bence,
Dağ,taş konuşmuştu kendi dilince;
"hücum"diye bir ses duydum ilk önce,
Sonra "Allah Allah" dedi Mehmedim...
Resimin orjinal boyutunu görmek için buraya tıklayın.
Bu öyle bir iman öyle cehid ki,
Secde eder cümle canlı ve bitki,
Bir temmuz akşamı Allah şahit ki,
Şaha kalkmış vatan idi Mehmedim...
Resimin orjinal boyutunu görmek için buraya tıklayın.
Bulanık akan sel suyu durulur mu
Türk Askeri, arkadan vurulur mu
Güzelleri sevenler, hiç yorulur mu
Şehitlerden hiç hesap sorulur mu
Babam vardı bir ağlamayan
Yakışmaz bana yakışmaz diyordu
Annem bir köşede yüregine indiriyordu göz yaşlarını
Bir şey olmuşu ama kimse bana birşey demiyordu...
NEREDE BİR ASKER GÖRSEM ABİM DİYESİM GELİYOR
NE ZAMAN SENİ DÜŞÜNSEM AĞLAYASIM GELİYOR
ABİ DEDİKLERİ CAN OLSA GEREKMİŞ
AĞLAMAK KAR ETMİYOR ÖZLEM YANINDA KAR KALIYOR
Yazık olsun uygar denen bu çağa
Nice yiğitleri kardı toprağa
Mehmed'ime kurşun sıkan alçağa
Yumruğumu sıktım, sıktım ağladım.
Resimin orjinal boyutunu görmek için buraya tıklayın.



Ağlamayın düşman sevinmesin
PKK’NIN hain kurşunlarına hedef olan şehit er Yavuz Yıldırım Elazığ’da, şehit polis Recep Çakıl Safranbolu’da toprağa verildi
Şehit Çakıl’ın eşi törende, “Kimse ağlamasın, düşmanlarımız sevinmesin” dedi
DİYARBAKIR’IN Kulp ilçesinde 6 Mayıs’ta Adliye Lojmanları önünde nöbet tutarken PKK’lı teröristler tarafından ateş açılması sonucu ağır yaralanan ve tedavi edildiği Ankara GATA hastanesinde şehit olan polis memuru Recep Çakıl için Karabük’ün Safranbolu ilçesinde bir tören düzenlendi. Törende, şehit babasının tabutunu öpen 7 yaşındaki Burak herkesi duygulandırdı. Güçlükle ayakta duran şehit polisin eşi Asuman Çakıl ise “Sakın ağlamayın düşmanlarımızı sevindirmeyin. Çocuklarım babanıza el sallayın, bayrakları sallayın bugün bizim bayramımız” diye feryat etti
5 bin kişi katıldı
Safranbolu İlçe Emniyet müdürlüğü önünde düzenlenen törene Karabük Valisi Can Direkçi, Jandarma Bölge Komutanı Jan.Kurmay Albay Arif Çetin, İl Jandarma komutanı Albay İbrahim Gülpınar, AK Parti Karabük Milletvekilleri Mehmet Ceylan, Hasan Bilir Ali Öğüten, Karabük İl Emniyet Müdürü Zekeriya Kahraman, İlçe Emniyet müdürü Mehmet Cuhacı, Karabük Belediye Başkanı Hüseyin Erer, Safranbolu Belediye Başkanı Nihat Cebeci, polisler, askeri erkan ve yaklaşık 5 bin vatandaş katıldı.
Öte yandan, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde terör örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda şehit olan er Yavuz Yıldırım (21), Elazığ’ın Karakoçan ilçesine bağlı Mahmutlu köyünde törenle toprağa verildi. Şehit askerin yakınları, köy camisine götürülen şehit erin tabutunu açarak yüzüne baktılar. Bu sırada bazı şehit yakınları sinir krizi geçirdi.<
Elazığ Valisi Muammer Muşmal, 8. Kolordu Komutanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin ve Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu da şehit erin cenazesini bir süre omuzlarında taşıdı. </B>
Ali Faik ATAY / KARABÜK
Tercuman
Bİr Şehİdİmİzİn YazdiĞi Duygu YÜklÜ Şİİrİ
VATAN
Kimse söndüremez tüter bu ocak,
Adı türktür Bu vatanın türk kalacak.
Şehit ve gazi bedelidir bu şanlı bayrak,
Adı Türk'tür bu vatanın türk kalacak.
Nice şehitler vermiş bu toprak,
Sahiip çıkılacak vatan ve bayrak.
Tüm gençlik vatan bekçisi olacak,
Adı Türk'tür bu vatanın Türk kalacak.
Her şafakta bir ışık parlayacak,
Tüm gençlik ona sahip çıkacak.
Türk gençliği uşak olmayacak,
Adı Türk'tür bu vatanın Türk kalacak.
Düşman karşısında birlik olacak,
Barış ve kardeşlik ülkümüz olacak.
Huzuru bozana dünya dar olacak,
Adı Türk'tür bu vatanın Türk kalacak.
Yüzlerce Cemal gazi olacak,
Binlerce Mehmet Şehit Olacak.
Tüm gençlik nöbet tutacak,
Adı Türk'tür bu vatanın Türk kalacak.
Cemal MUTLU
E.J.Gazi Ütgm.
1985 Kara Harb Okulu Mezunu
Şehit Analarının Basın'a Tokat Gibi Mektubu!
çevreler ne yapacağını şaşırdı. Boyle bir tepkiyi beklemiyorlardı. Şaşkınlık içinde ve utanmadan, sıkılmadan şehit annelerine saldırmaya, hakaret etmeye başladılar! Şehit Anneleri Derneği Başkanı Pakize Ana, konu ile ilgili olarak şehit anneleri adına basına bir mektup gönderdi.
"Şehit anası olmak kolay değil. Her sokağa çıkışımda, her adım atışımda, kutsal toprakların altında kefensiz yatan binlerce şehidi düşünüyor, kanlarıyla sulanmış Ay Yıldızlı Bayrakları görüyor ve onlarla birlikte nefes alıyorum. Sonra düşünüyorum. Terör destekçileri, benim gür sesimden rahatsız olmuşlar, Devletimize, Ordumuza, Milli şeref ve haysiyetimize ve şehit analarına hakaretler ederek nefret kusuyorlar.
Bir şehit anası olarak bu insanları anlamakta zorlanıyorum. Avrupalı gazetecileri, politikacıları yanlarına almanın verdiği cüretle kendilerini toplumun üzerinde görerek, yargı ile dahi alay ederek teröristleri masum göstermek isteyen bunlar degil mi? Dağdaki teroristleri gitarlarıyla okuyucuya sunanlar, vatan savunması yaparken canlarını esirgemeyen asker, polis sehitlerimiz ve kahraman gazilerimiz için, onların geride kalan yakınları için hangi yayını yaptılar?
Babasını görememiş bir şehit cocuğu ya da evladını göremeyen bir gazi ile ilgili herhangi bir haber bu gazete ve televizyonlarda yayınlandı mı? Eğlenceler düzenleyerek, davul zurnayla, kahraman ataları gibi asker ocağına gönderilen bir Mehmetçik veya şerefiyle görev yapan bir polis al bayrağa sarılmış tabutuyla veya kolunu, bacagını, gözünü kaybetmiş olarak memleketine, baba ocağına dönerken geride kalanların yasadıkları bu basın kuruluşlarında neden yer almaz? Neden ülkemize müfettiş edasıyla gelen yabancıları bir asker veya polis şehit yakınının evine veya bir şehitliğe götürüp onlardan görüş almazlar? Çünkü, o kahramanları yetiştiren ailelerin yanlarına gidebilecek yürekleri yoktur! Yüreklerinde şehitler icin en küçük bir hassasiyet yoktur! Oysa bu ailelerin haberi duyar duymaz ilk söyledigi 'Vatan Sağ Olsun' sözü bile bu insanların duygularını anlatmaya yeter.
Gerçek basın kuruluşları, ihaneti normal bir olay gibi algılayıp masum göstermeye çalışmaz. Buna karşı çıkanları, tekelleşmiş medya gücünü arkalarına alarak ezmeye kalkışmaz. Bilmelidirler ki ne bizler ezilecek kadar küçüğüz, ne de bu terör yardakçısı medya ve arkasindakiler o kadar güçlü! Güçlerinin bir hiç olduğunu anlayacaklardır ama kendileri için iş işten geçmiş olacaktır! Gösteri yapacağım diye, polisin kafasına kaldırım taşı fırlatan örgüt sempatizanlarını bile zavalli masumlar olarak gösteren, ihanete batmiş gazetelere ve gazetecilere bu toplumun ihtiyaci yok! Dünyada hiçbir güç bize insanlık dersi verecek
masumiyete ve temiz bir geçmişe sahip degildir. Bütün dünya insanlık dersini Türk Milleti'nden almıştır. Bu tür ihanet odakları her zaman olmuştur. Ancak bilsinler ki, Türkiye Cumhuriyeti'ni karalamak, milli değerlerimizi yıpratmak, yok etmek isteyen bu odaklar, her zaman şehit analarını karşılarında bulacaklardır.
Bizler, yolu, hedefi belli insanlarız. Gücümüzü geçmişimizden alırız. Değerlerimiz satılık veya kiralık değildir. Bizler, şerefli şehit anaları, gazi yakınlarıyız. Bu gibi şahıslar Türk Silahlı Kuvvetleri'nden, Türk Polisi'nden ve Türk Milleti'nden özür dilemelidir. Büyük Türk Milleti, tarih boyunca ihanetin her çeşidini gördü ve yok etmesini bildi. Biz sabırlı bir milletiz!
Sabretmesini de yenmesini de biliriz!"
Tarih:16.6.2006
Biz de vatan sevgisi,insanın iliklerine kadar işleyen bir duygu yoğunluğu,insanın iliklerine
kadar işleyen bir duygu seli,özlemine dayanılmayacak bir hasret,onsuz olunmayacak kadar bir kara sevdadır……………..
Suyuyla,ağacıyla,dağıyla,taşıy la,verimli topraklarıyla,yeraltındaki zenginliğiyle, kulum al sana bir vatan dendi, bedelini ödedik ve vatan edindik.
Alemlere rahmet Hz.Muhammed de bu vatana sahip çıkmamız için "vatan sevgisi imandandır" dedi.
Her şeyden önce bizim bu ülkede doğmamızla birlikte rabbimizin tecellisi bize burada geldi, ruhumuza can burada verildi,ruhen ve bedenen burada vücut bulduk, her iki yönden de asli vatana gidinceye kadar bize can verilen,ruhumuzun hayat bulduğu bu topraklar, bizim öz vatanımızdır ve bu vatana sahip çıkmak zorundayız.
Bizim vatana olan sevdamız tarihte hiç bir millete nasip olmayacak derecede, bir aşk ile
bağlılıktır. Bakın sevdamızla ilgi Hamilton ne demiş,"Türklerden başka dini ve vatanı uğruna canını vermeye hazır asker bir millet görmedim".İlahi aşkların girdiği kalplerde olur bu derece vatana bağlılık. Unutmayalım ki,bir memleketin saha bakımından büyüklüğü onun gerçek büyüklüğünü ifade etmez ve bir milleti millet yapan arazisi değildir,taşıdığı ruhtur.
O ruhtur, ona vatan sevdasını veren….….,O ruhtur,vatan için ölmeyi, şehadet şerbetini içmeyi nasip eden….o ruhtur, Çanakkale de imkansızı başaran….,o ruhtur, yedi düvelin ordusuna ezikliği yaşatan. İşte bizim milletimizin sevdasının güzelliği, bu ruhtur.
Şairin dediği gibi;
"Bir onu bilir,bir onu severim,canımdan üstün görür uğrunda can veririm"
Millet olarak tarihin her safhasında vatanı canımızdan üstün tutmuşuz, namusumuz olarak telakki etmişiz ve bu uğurda can vermiş, can almışızdır. Bütün bu değerlere de sahip olduğumuz için de, vatanın işgali söz konusu olduğunda milli şairimiz Arif Nihat ASYA'nın dediği gibi;
Varlığından şu güzel ülkeyi kurtarsak da; Adımından kalan izler, lekedir toprakta!
Düşmanın ülkemizdeki ayak izlerini dahi, zillet sayan bir imana ve inanca sahibiz."
ÖNCE VATAN
iSTiKLAL MARŞI
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.
Rûhumun senden ilahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne na-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.
O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!
Mehmet Akif Ersoy