Din, Allah için sevmek, Allah için kızmaktı. Böyle dedi Allah Rasulü s.a.v..
Sahabilerden Ebu İdris el-Havlânî r.a. bir gün Şam mescidine gitmişti. Orada bir genç gördü ki, dişleri parlıyor, yüzü gülümsüyor ve çevresinde kalabalık bir cemaat toplanıyor.
Cemaat herhangi bir konuda ihtilafa düştüğü zaman ona danışıyor, onun görüşünü alıyorlardı. Gencin kim olduğunu sordu. Muaz b.. Cebel'dir, denildi.
Ebu İdris r.a. ertesi gün erkenden mescide gitti.. O genci mescitte namaz kılar vaziyette buldu. Namazını bitirinceye kadar bekledi. Sonra karşısına geçip selam verdi ve gence şöyle dedi:
- Seni Allah için seviyorum.
Muaz b. Cebel r.a.:
- Allah için mi? dedi. Ebu İdris r.a.:
- Allah için, dedi.
Muaz b. Cebel r.a. Ebu İdris r.a.' ın elbisesinin kuşağından tutup kendine doğru çekti ve şöyle dedi:
- Müjdeler olsun sana! Çünkü ben Allah Rasulü'nden şöyle duydum: Allah Tealâ buyuruyor ki: Benim rızam için birbirini sevenlere, benim rızam için birlikte oturup sohbet edenlere, benim için birbirlerini ziyaret edenlere ve benim rızam için malını ve gücünü sarf edenlere muhabbetim vacip olmuştur...