Allah yolunda muvaffak olamayışımızın sebebi,takdire karışmamız, sabırsız oluşumuzdur.
Biz Mevla'ya itimat etmeyiz,
tevekkül etmeyiz, usulüne göre hareket etmeyiz.
Sonra da yolda kalırız.
Saadat-ı kiramın feyzi hazırdır. Allah'ın rahmeti hazırdır.
Bizde de istidat var. Ama noksan olan şey gayret. Işte tasavvufun maksatlarından biri de zaten bu gayreti harekete geçirmektir.
Evliyaullah, gayretin artmasına vesile olur, usulü öğretir, amelin yolunu açar.
Gavs k.s. Hazretleri'ne:
-Efendim, biz ameli seviyoruz ama amel edemiyoruz, denildiğinde
Hz. Gavs-ı Kasrevi şöyle cevap vermiştir:
-Hayır; siz ameli değil, kendi nefsinizi, hevanızı seviyorsunuz.
Sevginiz gerçek bir muhabbet değil, mecazidir. Buna meyil denir.
Kulun katkısı olmadan kalbe doğan şeylere hatır denir.
Allah'tan, melekten; nefisten veya şeytandan gelen hitaplar,
kalpte bir meyil oluşturur.Biz kalbe gelen bu meyili niyet zannediyoruz.
Halbuki bu meyil önce iradeden geçer.
Eğer iradeden geçip kasıt halini alırsa, o zaman niyet olur.
Bir misal vereyim:
'Benim elime filan vakitte filan para geçerse, ben buraya iki halı alayım'
diye düşünüyorum. Hakikaten o para elime geçtiginde iki halıyı almaya muhakkak
azimli isem, bunun adı niyet olur. Para elime geçer de, hele sonra alırım dersem,
işte buda meyil olur.
Biz ameli sevmiyoruz. Nefsimizi seviyoruz.
Yani bizdeki muhabbet değil, meyildir. Zira sevgi kalbin sermayesidir.
Sevgi de itaati celbeder.
Şu halde Allah'ı seviyorum diyen bizler isyan içinde isek,
bu Allah'ı sevmek olmaz, meyil olur. Yani sadece Allah'ı sevmeye özenmektir.
Allah'ı sevende itaat olur. Itaat hareketi meydana getirir. Hareket bereketi getirir.
Nerede Allah'a itaat yolunda bir insan görürsen, onda muhabbet ve ilahi bereket vardır.
Aşık olan Mecnun, Leyla'nın beldesinden gelen köpeğe koşar.
Yani seven sevgilide kusur aramaz. Itaatten ayrılmaz, isyana gitmez.
Allah'a hakkıyla amel edemiyor, Ramazan gelince aşkla oruç tutamayıp,
açlıktan dolayı üzüntüye kapılıyorsak; Hac ayı gelince ibadetten ziyade gezi planlıyorsak,
bu muhabbet değil meyildir.
Iste tasavvuf, bu meyli gerçek muhabbete, itaate çevirmek içindir.
Islamiyet'in izzetinin dışı takva, içi ihlastır.
Ihlası kazanmak gerekir. Bunun için tasavvuf en etkili yoldur.
Evliyaullah, ihlası kazanabilmeleri için taliplerine muhabbet-i ilahiyeyi kazandırırlar.
Anlattığımız bu meseleler kalbe, akla, letaife hitaptır.
Arif-i Billah'ın bereketiyle, enbiyanın şerefiyle, Allah'ın izzetine talip olmanın yoludur.
Bu talip olunan yol böylece kurulup gelmiştir. Bu yolun nirengisi, sedef taşı zikrullahtır.
Zikirsiz, Allah (c.c) bulunmaz.
Zikreden kulun gündüzleri Cuma, geceleri Mirac'dır.
Semerkand