Hadiste: "Bir kula bağışladığım her mal helaldir" denirken kul*ların bazı nimetleri, kendi kendilerine haram etmelerinin asılsız olduğu anlatılmak istenmektedir. Mesela, cahiliye Arapları Al*lah'tan kendilerine bir emir gelmediği halde, kulağı çentilen, bir şey için adak yapılıp salıverilen, erkek dişi ikizler doğuran, on defa yavrulayan develeri kendilerine haram etmişlerdi. Allahü Teala, onların bu gibi şeyleri haram kılmalanyla gerçekte haram olma*yacaklarını bildiriyor. Kulun sahibi olduğu malın, kendisi için he*lal olması da, o malda herhangi bir hakkın bulunmaması halinde*dir.
Allahü Teala'nm: "Ben kullarımın hepsini hanîf kimseler ola*rak yarattım" demesindeki mana, onları günahsız temiz olarak yarattığını bildirmektir. Yani insanlar, yaratılışları itibariyle isti*kamet üzeredirler ve hidayeti kabul etmeye yatkındırlar, denil*miştir.
Allahü Teala'nm kullarına nazar ederek onlara gazab etmesi ise, insanların Resulullah Aleyhisselâm'm gönderilmesinden önceki cahiliye döneminde içine düştükleri sapıklık dolayısıyla ve bu itibarladır.
Ehli kitaptan artakalanlar ifadesi ile, bu topluluktan, dinlerini tahrif etmeden koruyanlar kasdedilmektedir.
"Seni imtihan etmek ve Seninle başkalarım imtihan etmek için gönderdim" ibaresinin manası şudur: Seni, emredileni yerine ge*tirmen, Sana bildirileni insanlara ulaştırman, Allah yolunda cihad etmen, Allah yolunda sabır ve tahammül göstermen ve benze*ri vazifelerle imtihan ediyoruz. Onların bazıları, imanlarını açığa vurur, Allah'a itaatte ihîaslı olur, bazıları ise muhalefet eder. Düşmanlık ve küfürle karşına çıkar, bir kısmı ise münafıklık ederler.
Allah'ın kullarım imtihan etmesi ise, durumlarının açıklık ka*zanması içindir. Allah insanları kendilerinden sudur eden işlerden dolayı hesaba çeker, Allah vuku bulmadan önce, onlar hakkındaki bildiklerinden dolayı hesaba çekmez.
Yoksa, işin gerçeğinde Allahü Teala, bütün olacakları vukuun*dan önce bilmektedir. Bu mana şu ayet-i kerimede de mevcuttur: "Sizin içinizden cihad edenleri ve sabırlıları ortaya çıkanncaya ka*dar sizi imtihan edeceğiz." Yani bu işleri fiilen yapanları ve bu işlerdeki sıfatları kazananları ortaya çıkaracağız ki, onlara yaptıklarından dolayı karşılık verelim.
Hadiste: "Sana su ile yıkanmayacak bir kitap verdim. Onu uyku*da ve uyanıkken okursun" ifadesi geçiyor. Su ile yıkanmamasın*dan kasıt, o kitabın kalplere yerleşmesi ve dolayısıyla oradan gide-rilmemesidir. Zamanın geçmesiyle birlikte kitap, nesilden nesile aktarılarak, değişmeden muhafaza edilir. İlim adamları, "onu uy*kuda ve uyanıkken okursun" sözündeki mananın, "uyku ve uyanıklık halinde o kitaptaki ibareler ve manalar senin için koru*nur" olduğunu söylemişlerdir. Yine, buradaki mananın "onu ga*yet rahat bir şekilde okuyabilirsin" olduğu söylenmiştir.