3 sonuçtan 1 ile 3 arası

Konu: Kimler Ramazan'da oruç tutmayabilir?

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 4.331, Level: 41
    Points: 4.331, Level: 41
    Level completed: 91%,
    Points required for next Level: 19
    Level completed: 91%, Points required for next Level: 19
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    İnkişaf - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Üye

    Üyelik tarihi
    Aug 2009
    Mesajlar
    22
    Points
    4.331
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    0

    Standart Kimler Ramazan'da oruç tutmayabilir?

    Sonsuz merhamet sahibi Rabb'imiz, bütün sene boyunca serbest bıraktığı kullarını bir aylık oruç ibadetiyle mükellef kılmış, hem sıhhatlerini kazanmaları hem de sahip oldukları nimetlerin farkına varmaları için günahların affına sebep olacak bir aylık irade imtihanına bizleri tabi tutmuştur.
    Bu irade imtihanında oruçlarını tutanlar çok şey kazanırlar, hiçbir şey kaybetmezler. Tutmayanlar ise hiçbir şey kazanmaz, ama ahiretleri adına çok şey kaybederler. Bunun için nefse ve şeytana uymayanlar Ramazan-ı şerifin şanına ait hürmeti çiğnemeyerek herkesle birlikte oruç tutarlar, yine herkesle birlikte bayram yaparlar. Bir aylık irade imtihanından yüz akıyla çıkarlar..
    Bununla beraber Rabb'imiz yine de kullarının oruç tutamayacak derecede olan özür sahiplerini ayırır, onlara oruçlarını ileride mazeretleri geçince tutma izni de verir. Böylece oruç tutamayacak durumda olan mazeretliler de zorlanmazlar, oruç tutacak imkana kavuşuncaya kadar oruçlarını tehir edebilirler.
    -Kimlerdir Ramazan ayında herkes oruçlu iken oruçlarını sonra tutma iznine sahip olanlar? Bu izin sahiplerini kısaca şöyle sıralamak mümkündür:
    1- En başta oruç tutacak güce erişmemiş çocuklar: Bunlar ergenlik yaşına ulaşmadıkça oruç tutmakla yükümlü olmazlar. Tutarlarsa sevabı, onları alıştıranlara da şamil olur. Ergenlik yaşının son sınırı on beş yaş denmişse de, esas yükümlülük, kızlarda özel hal, erkek çocuklarda da ihtilam olma halinin başlamasıyla kesinleşir.
    2- Yaşlanmış, kötürüm halindeki ihtiyarlar: Oruç tutacak kuvvete sahip olmayan bu yaşlıların halsizlikleri oruç tutmaları halinde daha da artacak, zor durumda kalacaklarsa tutmazlar. Bunların maddi imkanı müsait olanları, tutamadıkları her oruç başına yoksula birer (fitre miktarı) fidye verirler. Oruçlarını böyle tutmuş sayılırlar. Bunu veremeyecek durumda olanlardan ise Rabb'imiz onu da istemez, bağışlar, borçlu da kalmazlar..
    3- Yaşlı değil, fakat hasta olanlar: Oruç tutacak olurlarsa hastalıkları fazlalaşacak, sıhhatleri daha da bozulacak.. Bunlar da sıhhatine kavuşunca tutmaya niyet ederek beklerler..
    4- Hamile hanımlar: Taşıdıkları bebeklerine bir zarar geleceğini düşünüyorlarsa doğumdan sonraki müsait devrede tutmayı niyet ederek oruçlarını tehir ederler.
    5- Doğum yapmış, çocuk emzirmekte olan anneler: Oruçlu iken sütün azalacağını, emen çocuğun, ya da annenin zarar göreceğini düşünüyorlarsa oruçlarını tehir eder, sonra tutarlar.
    6- Her ay belli günlerdeki özel halleri başlamış bulunanlar: Bunlar da oruçlarını bu halleri başlayınca bırakırlar; bitince başlarlar. Bu özürlerini başlatmamak için önceden ilaç almaya mecbur değiller. Çünkü oruç tutamadıkları günlerinde de Rabb'imizin emrine itaat ettikleri için oruçlarını tehir etmekteler. Yani isyan yok yine emre itaat var. 7- Seferde olanlar: Oruç günlerinde doksan kilometreden az olmayan yolculuğa çıkmış bulunanlar tutarlarsa sevaplısını tercih etmiş olurlar, yolculuk sebebiyle tutmazlarsa izinden istifade etmiş olurlar, vebale girmiş olmazlar. Çünkü Rabb'imiz kulları için zorluk değil kolaylık murad etmekte, güçlerinin yeteceğini emretmiş bulunmaktadır. Demek ki, mazereti olanların oruç tutamayışlarında bir vebal söz konusu olmamaktadır. Ancak özürlü olmadıkları halde kulluk görevlerini yerine getirmeyenlerin sorumluluklarının da ağır olacağına işaret olunmakta, mazeretsiz alenen oruç yiyene, 'aleni günahkar' adı verilmekte, aflarının da kolay olmayacağına dikkat çekilerek, baştan iyi düşünmeleri ikazına muhatap olmaktalar..
    zaman

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 7.004, Level: 55
    Points: 7.004, Level: 55
    Level completed: 27%,
    Points required for next Level: 146
    Level completed: 27%, Points required for next Level: 146
    Overall activity: 16,7%
    Overall activity: 16,7%
    Achievements
    kuzat - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Nov 2010
    Yer
    İstanbul
    Mesajlar
    904
    Points
    7.004
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    15

    Standart Cevap: Kimler Ramazan'da oruç tutmayabilir?

    ORUÇ İBADETİ İLE İLGİLİ TEMEL BİLGİLER

    (Bu Metin Din İsleri Yüksek Kurulu Baskanlıgınca Hazırlanmıstır)

    I. ORUÇ İBADETİNİN HİKMET VE FAYDALARI

    Allah’ın emir ve yasakları elbetteki kulların iyiligi içindir. İslâm bilginleri, bütün hükümlerin insanların yararlarını gerçeklestirme amacına yönelik oldugu konusunda görüs birligi içindedirler. Allah’ın yapılmasını istedigi seylerde kullar için çok büyük faydalar, yasakladıgı seylerde ise büyük zararlar bulundugu kaçınılmaz bir gerçektir. İslâmi ögretinin kendilerine yükledigi misyon geregi İslâm âlimleri çesitli ibadetlerin yarar ve hikmetleri konusunda öteden beri kafa yormus, bunların kisisel pratik yararlarından çok, insan nefsinin arındırılması ve yükseltilmesi yolunda fonksiyonel hale getirilmesine çalısmıslardır.
    Bu baglamda kulların yapmakla yükümlü tutuldugu ibadetlerin sagladıgı bazı faydalar ya da hikmetler tespit edilebildigi gibi, bu faydaların veya gerçeklestirilmek istenen amaçların tamamının tespit edilemedigi de bir hakikattir. Oruç ibadetinin temel hedefi insanları takvaya eristirmektir. Bu bizzat Kur’ân-ı Kerîm’de “Ey iman edenler! Allah’a karsı gelmekten sakınmanız ve takvaya erismeniz için oruç, sizden öncekilere farz kılındıgı gibi, size de farz kılındı (…)” (Bakara: 2/183– 184) seklinde ifade edilmektedir. İnsanı manevi bir egitim sürecine tasıyan oruç, kulun, kısa sürede kalbi ve ruhu üzerinde birikmis günah tortusundan sıyrılmasını saglar.
    Böylece oruç, insanı “kad eflaha men zekkâhâ” ayetinin sırrına erdirir. Bu, nefsini kötülüklerden arındıranın, kurtulusa erdiginin bir ifadesidir. Nasıl ki sadaka ve zekât, inananları günahlardan temizler, onları arındırıp, yüceltirse (Tevbe: 9/103) bedenin zekâtı olan oruç da (İbn Mâce, Sıyâm, 44) insanı nefsinin hâkimiyeti altında ezilmekten kurtarır. Oruç tutan kisi, nefsinin zincirlerini kırarak Allah’ın ipine sarılmıs olur. Nefis insanı bencillestirip yalnızlıga iterken, insan Allah’ın ipine sarılmakla sosyal bir varlık oldugunu iyiden iyiye hisseder.
    Oruç ayı olan ramazan boyunca toplu hâlde yapılan ibadetler birlik duygusunu ruhlara isler. Zengin, fakirle aynı safta namaz kılar, aynı sofrada yemek yer, zekât, fitre ve fidyeler gelir dagılımındaki dengesizlige adeta can suyu olur. Oruç, nefsin isteklerine iradi olarak uzak durma olması yönüyle bir irade egitimine, açlık ve susuzlugun verdigi sıkıntıya dayanma yönüyle de sabır egitimine dönüsmektedir. Kisinin yasam sürecinde basarılı bir periyoda sahip olabilmesi süphesiz irade egitiminden geçmektedir. İradesi zayıf insanlar hayatta basarılı olamadıgı gibi, uhrevî açıdan da sonları iyi degildir. Çünkü ibadetler hemen hemen bütünüyle iradesi güçlü insanların ifa edebilecegi bir konum ve nitelik arz etmektedirler. Bu noktada oruç, nefsin isteklerinin kontrol altına alınmasında, ruhun arındırılıp yüceltilmesinde etkili olmaktadır. Nitekim orucun degisik biçimlerde de olsa hemen bütün din ve kültürlerde riyazet ve mücahede yolu olarak benimsenmis olması bu gerçegi ifade etmesi yönüyle dikkat çekicidir.
    Oruç ibadetiyle kanaat, tekrar kapımızdan evlerimize girer. Açlık çeken insan yoksulun, muhtacın durumunu anlar ve kanaat etmenin önemini daha iyi kavrar. Artık israf edemez olur. Allah Resulü’nün “Kanaat bitmeyen bir hazinedir (Beyhakî, Zühd, 2/88)” sözü müminin kulaklarında yankılanır. Nimetin eskisinden daha çok kadrini bilen insan, Allah’a olan sükrünü artırır. Hırsın mahrumiyete, kanaatin rahmete vesile oldugunu anlar. Allah Resulü’nün “iktisat eden geçim sıkıntısı çekmez” (İbn Ebî Seybe, el-Musannef, 5/331) müjdesi hayatında tezahür etmeye baslar. Oruç ibadeti, insana iftar ve sahur ile, kılınan teravih namazlarıyla, diger ibadetlerle hayatı disipline etme imkanı tanır. Oruç ayı olan ramazan ayı kulun Rabbine iltica ederek, günahlarının bagıslanması için hayat yoluna yerlestirilmis fırsat ve hazinelerle doludur. Kisi, Kur’an üzerinde daha fazla düsünme imkânı yakalar. Ramazanın getirdigi bereketle, günahların kalp ve beyin üzerinde örttügü perdeyi kaldırmasıyla insan, bazı ayetleri daha derinden hisseder ve anlar.
    Oruç bedenin zekâtı olarak, vücutta birikmis zararlı unsurların defi için metabolizmaya büyük bir imkân saglar. İnsanın, vücudunu diger canlılardan daha farklı olarak madde ve mananın sırlı ve ahenkli bir birlesimi olarak görmeye basladıgı bu ayda, vücutlar yenilenir, dimaglar parlar… Allah Resulü’nün “Sûmû tesıhhû” “oruç tutunuz ki sıhhat bulasınız” sözünü teyit edercesine bedenlerimiz saglık bulur. (Taberani, Mu’cemu’l-Evsat, VIII, 174; Münzirî, et-Tergîb, 2/206) Ramazan orucu ümitsiz insanların bagıslanma ümitlerini yeserttikleri bir zaman dilimidir. Oruç, ansızın gelecek sıkıntılara karsı insanlara dayanıklı olmayı ögreten bir ögretmendir. Çocuklarımıza keyifle dinlerini ögrenme ve yasama fırsatı veren bir aydır ramazan… Allah Resulü, inanıp karsılıgını Allah’tan bekleyerek ramazanı degerlendirenlerin geçmis günahlarının bagıslanacagını söylemistir. (Nesâî, İman, 21) Aynı sekilde Allah Resulü, Sahabisi Ka’b b. Ucre’ye hitaben: “Ey Ka’b! Namaz kisinin Müslüman olusuna delildir. Oruç ise saglam bir kalkandır. Sadaka vermek, suyun, atesi söndürdügü gibi günahları silip süpürür. Ey Ka’b! Haramla beslenerek tesekkül eden et ve kemiklere ancak ateste olmak yarasır. (Tirmizî, Cum'a, 79)” diye söylemistir. Orucun hikmetleri ile hükümlerini anlamak arasında sıkı bir bag vardır. Orucun fıkhına taalluk eden kuralların bilinmesi orucumuzu Allah Resulü’nün bize hikmet olarak bıraktıgı sünnetine uygun oruçlar tutmamıza imkân tanıyacaktır.

    II. ORUÇ HAKKINDA BAZI GENEL BİLGİLER

    1. Ramazan Orucu Kimlere Farzdır?
    Akıllı, ergenlik çagına ulasmıs ve oruç tutmasına engel bir mazereti olmayan her Müslüman’ın Ramazan orucunu tutması farzdır.

    2. Hangi Hallerde Ramazanda Oruç Tutulmayabilir?
    İslâm dini, kisileri güçleri nispetinde sorumlu tutmus, güçlerini asan veya sıkıntıya yol açan durumlarda kolaylastırıcı hükümler getirmistir. Asagıdaki mazeretlere sahip kimselerin Ramazanda oruç tutmakla yükümlü olmayıp daha sonra kaza etmelerine veya yerine fidye vermelerine ruhsat tanınmıstır:

    a) Yolculuk:
    Yolculuk, Ramazan ayında oruç tutmamak için ruhsat olarak kabul edilmistir. Yolculuk esnasında tutulmayan oruçlar, daha sonra kaza edilir. Kur’an’da “Ey inananlar! Oruç sizden öncekilere farz kılındıgı gibi, Allâh’a karsı gelmekten sakınasınız diye, size de sayılı günlerde farz kılındı. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadıgı günler sayısınca diger günlerde tutar. Oruca dayanamayanlar, bir düskünü doyuracak kadar fidye verir. Kim gönülden iyilik yaparsa, o iyilik kendisinedir. Eger bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha iyidir.” buyrulmaktadır (Bakara 2/183-184). Geceden oruca niyetlenip de, gündüz yolculuga çıkan kimse, dilerse bu orucunu bozar, dilerse tamamlar. Geceden oruç tutmaya niyetlenip gündüz ise yolculuga çıkmak zorunda olan kimse yolculukta zorluk çekerse orucunu bozabilir. Ancak orucunu tamamlaması daha uygundur. Hz. Peygamber, Mekke’nin fethi için sefere çıktıgında oruçlu iken, Kedîd denilen yere varınca orucunu bozmustur (Buharî, Savm, 34; Müslim, Sıyam, 15). Bu uygulama sefere çıkınca orucun bozulabilecegini göstermektedir.

    b) Hastalık:
    Oruç tuttugu zaman, hastalıgının artmasından veya uzamasından endise edilen kimse ile, hastalıgı sebebiyle oruç tutmakta zorlanan kisilerin Ramazan ayında oruç tutmayıp, iyilestikten sonra bunları kaza etmelerine izin verilmistir. Yukarıda zikredilen ayet buna isaret etmektedir. Uzman bir hekim tarafından oruç tutması halinde hasta olacagı bildirilen kimse de hasta hükmündedir.

    c) Hamilelik ve Çocuk Emzirme:
    Oruç tutmaları kendilerine veya çocuklarına zarar vermesi halinde, hamile kadınlar oruçlarını tutmayabilirler. Emzikli kadınlar da, sütlerinin kesilmesi ve çocuklarının zarar görebilecegi durumlarda oruç tutmayabilirler. Hz. Peygamber buna müsaade etmistir (Nesâî, Sıyam, 50-51, 62; İbn Mace, Sıyam,3).

    d) Zor Ve Mesakkatli İslerde Çalısmak:
    Oruç tuttugu takdirde saglıgına bir zarar gelmesinden korkan kimse, orucunu tutmayabilir. Bu durumda olanlar, izinli oldugu günler veya uygun zamanlarda tutamadıkları oruçları kaza ederler. Bir zorunluluk olarak, agır islerde çalısmak zorunda olan kisilerin oruçlu olarak çalıstıkları takdirde saglıkları risk altında kalacaksa ramazan ayında tutamadıkları oruçlarını uygun bir zamanda kaza ederler. Kur’an bu durumu su ayetlerle açıklar: “Ey iman edenler! Allah’a karsı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındıgı gibi, size de farz kılındı. Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadıgı günler sayısınca baska günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eger bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır. (O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, dogru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildigi Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulasırsa onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa tutamadıgı günler sayısınca baska günlerde tutsun. Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulastırmasına karsılık Allah’ı yüceltmeniz ve sükretmeniz içindir.” (Bakara, 2/183-185)

    e) Yaslılık:
    Oruç tutamayacak kadar yaslı olan kimseler, oruç yerine fidye verebilirler. Bakara suresinin 184. ayetinde, bu sekilde olup da oruca güç yetiremeyenlerin, oruç tutmayıp fidye vermeleri gerektigi hükme baglanmıstır. İyilesme umudu olmayan hastalar da aynı hükme tabidir.

    3) Oruç Yerine Fidye Verilmesi

    a. Fidye Ne Demektir?
    Oruçla ilgili olan fidye, dinî bir terim olarak, bazı ibadetlerin eda edilmemesi ya da edası sırasında birtakım kusurların islenmesi halinde ödenen dînî-malî yükümlülüktür. İbadetlerle ilgili fidye, oruç ve hacda söz konusudur. İhtiyarlık ve sifa ümidi olmayan bir hastalık sebebiyle oruç tutamayan kimse, daha sonra kaza etmesi mümkün olmadıgından oruç tutamadıgı her güne karsılık bir fidye öder. Bu durumdaki bir kimsenin fidye ödemesi vaciptir. Kur’an-ı Kerim’de, “Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir fakir doyumu kadar fidye öder.” (Bakara 2/184) buyurulmaktadır. Bu ayetten hareketle fidye miktarının, bir kisiyi bir gün için doyuracak yiyecek olarak anlasılmıstır. Yaslılıktan ötürü oruç tutmaya gücü yetmeyen kisi, her gün için bir sadaka-i fıtır miktarı fidye verir. Buna da imkânı yoksa Allah’tan af diler. Fakat böyle bir kisi, kısa günlerde rahatlıkla oruç tutabilme imkânına ulasırsa tutamadıgı oruçları, o günlerde kaza etmesi gerekir. Zira ramazan ayında oruç tutmaya gücü yetmeyen kimseler ile iyilesme ümidi bulunmayan hastalar ileride oruç tutabilecek duruma gelirlerse tutamadıkları oruçları kaza etmeleri gerekir. Önceden verdikleri fidyelerin hükmü kalmaz, bunlar sadaka sayılır.

    b. Fidye Miktarı Ne Kadardır?
    Fidye miktarı bir sadaka-ı fıtır miktarıdır.

    4. Oruca Niyet:
    İbadetlerde niyet önemlidir. Asıl olan, lafzi niyetten çok, kalben niyet etmektir. Bu bakımdan oruca niyet etmek insanın oruç tutmanın bilincinde olması anlamına gelmektedir. Sahura kalkmak oruç için fiilî bir niyettir. Kisi sahura kalkmamıs olsa bile sabah bu bilinç içinde ise niyetli sayılır. Oruç için niyetin vakti, aksam namazı vaktinin girmesiyle birlikte baslar. Ramazan, günü belirlenmis adak ve nafile oruçlarda niyet, ögle namazına yaklasık bir saat kalana kadar devam eder. Bunların dısındaki, kefaret, kaza, günü belirlenmemis adak oruçlarında ise “imsak”ten önce niyet edilmesi gerekir.

    5. Orucun zamanı:
    Kendini tutmak, engellemek, el çekme, geri durma anlamlarına gelen imsâk, dini bir kavram olarak, “tan yerinin agarmasından (fecr-i sadık), günes batıncaya kadar yemeden, içmeden, cinsî münasebetten ve diger orucu bozan seylerden uzak durmak” demektir. (Bkz. Bakara 2/187). Oruç yasaklarının basladıgı fecr-i sâdık, yani tan yerinin agarmaya baslaması, imsak vaktidir. Bununla yatsı namazının vakti çıkmıs, sabah namazının vakti girmis olur. Bu vakit aynı zamanda sahurun sona erip, orucun basladıgı vakittir. Oruç yasaklarının sona erdigi, günesin batma vaktine ise iftar vakti denir. Bu vakitle birlikte aksam namazının vakti girmis olur. Gündüz ve gecenin tam olarak tesekkül etmedigi yerlerde, imsak ve iftar vakitleri, takdirle belirlenir.

    6. Aksamleyin Yatmadan Önce Yemek Yeyip Oruç Tutmaya Niyet Eden Kisi Gece Uyandıgında Henüz İmsak Vakti Girmeden Yemek Yeyip Su İçebilir mi?
    "İmsak", sabah namazının giris ve orucun baslayıs vaktini ifade eder. Oruç tutacak kisinin bu andan itibaren yeme içmeye son vermesi gerekir. Bu itibarla, yatmadan önce yemek yeyip oruç tutmaya niyet eden kisi geceleyin uyandıgında imsak vaktine kadar yeyip içebilir.

    7. Sahurda Ezan Bitene Kadar Yemek Yenilebilir mi?
    Sahur vakti yemek yiyen kisinin-ezan okunmus olsun olmasın-imsak vaktinin girmesiyle birlikte yemeye ve-içmeye son vermesi gerekir.

    8. Bayram Günü Oruç Tutulabilir mi?
    Ramazan bayramının birinci gününde, kurban bayramının dört gününde oruç tutmak tahrimen mekruhtur. Çünkü bu günler ziyafet, yeme, içme ve sevinç günleridir.

    9. Cuma Günü Oruç Tutulabilir mi?
    Oruç tutulması mekruh olan Bayram günleri dısındaki günlerde oruç tutmak caizdir. Ancak sadece Cuma günleri nafile oruç tutmak tenzihen mekruh görülmüstür. Peygamber Efendimiz (s.a.v.); “Kimse Cuma günü oruç tutmasın. Ancak bir gün önceden veya sonradan oruç tutuyorsa bu takdirde Cuma günü de oruç tutabilir” buyurmustur (Ebû Davud, Savm, 50). Buna göre, Cuma günü kazaya kalan veya adak gibi vacip bir oruç tutmakta sakınca bulunmamaktadır. Cuma günü nafile oruç tutmak isteyenlerin, bir gün önce veya sonrasında da oruç tutması uygun olur.

    10. Üç Aylar Diye Adlandırılan (Recep, Saban, Ramazan) Aylarının Aralıksız Olarak Oruçla Geçirilmesinin Bir Sakıncası Var mıdır?
    Halk arasında bilindigi sekilde üç aylar orucu olmayıp ancak Recep ve Saban aylarında; Hz. Peygamber'in diger aylara oranla daha fazla nafile olarak oruç tuttugu hadis kaynaklarında yer almaktadır (Buhârî, Savm, 52, 53; Müslim, Sıyâm, 175, 179). Ramazan ayında oruç tutmak ise farzdır. Bunun dısında Pazartesi, Persembe günleri ile Hicrî ayların 13, 14 ve 15'i gibi belirli günlerinde nafile oruç tuttugu bilinmektedir (Tirmizî, Savm, 44; Ebû Dâvûd, 68). Ancak Recep ve Saban aylarında Hz. Peygamber’in aralıksız oruç tuttuguna dair sahih kaynaklarda herhangi bir rivayet bulunmamaktadır.

    11. Kaza Oruçlarının Aralıksız Olarak Tutulması Sart mıdır?
    Ramazan ayında tutulmayan oruçların ve baslanıp da bozulan oruçların kaza edilmesi gerekir. Kur'an-ı Kerim'de, "İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadıgı günlerin sayısınca diger günlerde tutar." buyrulmaktadır (Bakara, 2/184). Kaza oruçlarının aralıksız tutulması hakkında herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu itibarla, kazaya kalan oruçlar oruç tutulması mekruh olan günler dısında, pesi pesine veya ayrı günlerde tutulabilir. Ancak bu oruçların, bir an önce tutulması uygun olur.

    12. Bozulan Nafile Orucun Kaza Edilmesi Gerekir mi?
    Nafile oruç, Ramazan ayının dısında tutulan oruçtur. Nafile de olsa, baslanan bir ibadetin tamamlanması gerekir. Bu nedenle diger nafile ibadetlerde oldugu gibi, bozulan nafile orucun da, kaza edilmesi gerekir. Kaza orucu tutmakta olan kisinin de bu orucu bozması durumunda yine kaza gerekli olup kefaret gerekmez.

    13. Sevval Orucunun Hükmü Nedir?
    Ramazan ayından sonra sevval ayında altı gün oruç tutmak müstehaptır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Kim Ramazan orucunu tutar ve ona Sevval ayından altı gün ilave ederse, sanki yılın bütününde oruç tutmus gibi olur” (Müslim, Sıyam, 24; Tirmizî, Savm, 53) buyurarak Sevval ayında altı gün oruç tutmaya tesvik etmistir. Bu oruç art arda tutulabilecegi gibi, ara verilerek de tutulabilir.

    14. Asûre Orucunun Hükmü Nedir?
    Muharrem ayının onuncu gününe, asûre günü denmektedir. Rasûlullah (s.a.v.), “Asûre günü orucunun önceki yılın günahlarına kefaret olacagını umarım” buyurarak (Tirmizî, Savm, 47), bu günde oruç tutmayı tavsiye etmistir. Hz. Peygamber döneminde Yahûdîler sadece Muharrem ayının 10. Gününde oruç tuttuklarından, onların davranıslarına benzememesi için öncesine veya sonuna bir gün ilave edilerek tutulması uygundur.

    15. Ramazanı Karsılamak ve Ugurlamak İçin Oruç Tutmanın Hükmü Nedir?
    Ramazanı karsılamak veya ugurlamak amacıyla oruç tutmanın dinî bir dayanagı yoktur. Ancak Hz. Peygamber Saban ayında çokça ve Sevval ayında 6 gün oruç tutmustur. Ramazan ayı girmedigi halde, Ramazanın gelmis olabilecegi düsüncesiyle ihtiyaten Ramazandan bir veya iki gün önce oruç tutmak ise mekruhtur. Ancak, belirli günlerde oruç tutmayı âdet haline getiren kisilerin, oruç tuttugu günlerin bu günlere denk gelmesi halinde oruç tutmasında sakınca yoktur. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), “Ramazanı bir veya iki gün önce oruçla karsılamayın. Eger bir kimse adeti oldugu için bu günleri oruçla geçiriyorsa tutsun” buyurmustur (Buharî, Savm: 14; Müslim, Sıyam: 21).

    16. Meslegi Geregi Sürekli Olarak Yolculuk Yapan Kisi Oruç İbadetini Nasıl Yerine Getirebilir?
    İslam dini Ramazan ayında oruç tutamayan hasta ve yolcuların sonradan kaza etmelerini emreder. Mazeret devam ettigi sürece ruhsat da devam eder. Sürekli mazereti bulunan kisiler, mazeretleri ortadan kalkınca, zamanında tutamadıkları Ramazan oruçlarını kaza ederler. Kur'an-ı Kerim'de; "… Kim de hasta veya yolcu olursa, (oruç) tutmadıgı günler sayısınca baska günlerde tutsun." Buyurulmaktadır (Bakara, 2/185). Devamlı olarak uzun yola giden kaptan ve sürücüler de yolcu hükmündedir. Su kadar var ki, yolculugu esnasında bir sıkıntı çekmeyenlerin oruç tutması daha faziletlidir.

    17. Oruçlu İken Boy Abdesti Almak/ Banyo Yapmak Orucu Bozar mı?
    Agız veya burundan su yutulmadıkça yıkanmakla veya gusül abdesti almakla oruç bozulmaz. Nitekim Hz. Aise ile Ümmü Seleme validelerimiz Peygamberimiz (s.a.v.)'in Ramazanda imsaktan sonra boy abdesti almıs oldugunu haber vermislerdir. (Buhârî, Savm, 25). Buna göre geceden cünüp olarak imsak vaktine girmek oruca zarar vermedigi gibi, oruçlu iken boy abdesti almak da orucu bozmaz.

    18. İhtilam Olmak, Cünüp Olarak Sabahlamak Oruca Zarar Verir mi?
    Oruçlu iken rüyada ihtilam olmak orucu bozmadıgı gibi, gusletmeyi geciktirerek cünüp olarak sabahlamak da oruca bir zarar vermez. Ancak, zorunlu bir durum olmadıkça, hemen boy abdesti alınmalıdır.

    19. Cünüp İken Sahur Yemegi Yenebilir mi, Oruca Niyet Edilebilir mi?
    Cünüp olan kimsenin elini, agzını yıkamadan yiyip içmesi uygun görülmemistir. Ancak elini, agzını yıkadıktan sonra, boy abdesti almadan sahur yemegi yemesinde bir sakınca yoktur.

    III. ORUCU BOZAN-BOZMAYAN SEYLER

    A. BAZI GENEL BİLGİLER
    Oruçlu iken, yemek, içmek ve cinsi iliski orucu bozar. Orucu bozan seylerin bir kısmı sadece kazayı gerektirirken, diger bir kısmı hem kaza, hem de kefareti gerektirir. Simdi konu ile ilgili bazı alt baslıklarla ilgili meselelere deginelim:

    1. Hangi Seyler Orucu Bozup Sadece Kazayı Gerektirir?
    Yolculuk, hastalık, ileri derecede yaslılık gibi mesru bir mazerete dayalı olarak bozulan orucun, sadece kaza edilmesi gerekir. Ayrıca, kasıt olmaksızın yemek-içmek; beslenme amacı ve anlamı tasımayan, yenilip içilmesi mutat olmayan veya insan tabiatının meyletmedigi seylerin yenilip içilmesi orucu bozar ve sadece kazasını gerektirir. Ramazanda bir mazeret olmaksızın tutulmayan oruçlar, gününe gün kaza edilir. Ancak mazeretsiz olarak Ramazan orucunu tutmamak büyük günah olup ayrıca bundan dolayı tevbe ve istigfarda bulunmak gerekir. Ramazan ayı günahların affı için bir fırsattır. Diger günlerde tutulan oruç kıymet itibariyle Ramazanda tutulan orucun yerini tutamaz.

    2. Oruç Kefareti Ne Demektir Ve Nasıl Ödenir?
    Ramazan orucunun, mazeretsiz olarak bozulması durumunda hem kefaret, hem de bozulan orucun kaza edilmesi gerekir. Oruç kefareti iki kameri ay veya 60 gün ara vermeksizin oruç tutmaktır. Buna gücü yetmeyen, 60 fakiri bir gün ya da bir fakiri 60 gün doyurur. Adet halinde bulunan kadınlar, bu günlerinde kefaret oruçlarına ara verirler. Bu durumlarından çıkar çıkmaz ara vermeden kefaret orucuna devam ederek 60 günü tamamlarlar. Safii mezhebine göre mazaretsiz olarak ramazan orucunun yeme-içme ile bozulması durumunda kefaret degil sadece kaza gerekir.

    3. Unutarak Yemek, İçmek Orucu Bozar mı?
    Unutarak yemek, içmek orucu bozmaz. Peygamber Efendimiz, "Bir kimse oruçlu oldugunu unutarak yer, içerse orucunu tamamlasın, bozmasın. Çünkü onu, Allâh yedirmis, içirmistir." buyurmustur (Buhari, Savm, 26; Müslim, Sıyâm, 17). Unutarak yiyen içen kisi, oruçlu oldugunu hatırlarsa hemen agzındakileri çıkarıp agzını yıkar ve orucuna devam eder. Oruçlu oldugunu hatırladıktan sonra yeme-içmeye devam eden kisinin orucu bozulur.

    4. Dis Fırçalamak Orucu Bozar mı?
    Dis fırçalamakla oruç bozulmaz. Bununla birlikte, dis macununun veya suyun bogaza kaçması halinde oruç bozulur. Orucun bozulma ihtimali dikkate alınarak, dislerin imsakten önce ve iftardan sonra fırçalanması uygun olur.

    5. Kusmakla Oruç Bozulur mu?
    Kendiliginden kusmakla oruç bozulmaz. Ancak kisinin kendi istegi ve müdahalesiyle meydana gelen kusma, “agız dolusu” olması halinde, orucu bozar.

    B. SAGLIK PROBLEMLERİ VE ORUÇ
    Tıbbın gelismesi ile günümüzde pek çok yeni muayene ve tedavi yöntemleri ortaya çıkmıstır. Bunların bir kısmı orucu bozmakta bir kısmı ise bozmamaktadır. Bu yöntemlerle ilgili belli baslı sorular ve cevapları söyledir:

    1. Astım Hastalarının Oksijen Spreyi Kullanmaları Orucu Bozar mı?
    Akciger hastalarının kullandıkları spreyden, bir kullanımda 1/20 ml. gibi çok az bir miktar agıza sıkılmaktadır. Bunun da önemli bir kısmı agız ve nefes boruları cidarında emilerek yok olmaktadır. Bundan geriye bir miktarın kalıp tükrük ile mideye ulastıgı konusunda kesin bir bilgi de yoktur. Abdest alırken agızda kalan su ile kıyaslandıgında, bu miktarın çok az oldugu görülmektedir. Halbuki oruçlu, abdest alırken agzına verdigi sudan geri kalan miktarın mideye ulasması halinde orucun bozulmayacagı konusunda hadis (Dârimî, Savm, 21) ve İslâm bilginlerinin icmaı vardır. Hz. Peygamber'in oruçlu iken misvak kullandıgı, sahih hadis kaynaklarında yer almaktadır (Buharî, Savm, 27; Tirmîzî, Savm, 29). Diger taraftan, "kesin olarak bilinen, süphe ile bozulmaz" kaidesi geregince, mideye ulasıp ulasmadıgı konusunda süphe bulunan söz konusu madde ile oruç bozulmaz. Bu itibarla astımlı hastaların, rahat nefes almalarını saglamak amacıyla agza püskürtülen oksijenli ilaç orucu bozmaz.

    2. Göz Damlası Kullanmak Orucu Bozar mı?
    Uzman göz doktorlarından alınan bilgilere göre, göze damlatılan ilaç miktar olarak çok az (1 mililitrenin 1/20'si olan 50 mikrolitre) olup bunun bir kısmı gözün kırpılmasıyla dısarıya atılmakta, bir kısmı gözde, göz ile burun boslugunu birlestiren kanallarda ve mukozasında mesamat yolu ile emilerek vücuda alınmaktadır. Damlanın yok denilebilecek kadar çok az bir kısmının, sindirim kanalına ulasma ihtimali bulunmaktadır. Bu bilgiler, yukarıdaki bilgilerle birlikte degerlendirildiginde, göz damlası orucu bozmaz.

    3. Burun Damlası Kullanmak Orucu Bozar mı?
    Tedavî amacıyla burna damlatılan ilacın bir damlası, yaklasık 0,06 cm3 tür. Bunun bir kısmı da burun çeperleri tarafından emilmekte olup çok az bir kısmı ise mideye ulasmaktadır. Bu da, dini açıdan abdestte agza su vermede oldugu gibi af kapsamında degerlendirildiginden orucu bozmaz.

    4. Kalp Hastalarının Dilaltı Hapı Kullanması Orucu Bozar mı?
    Bazı kalp rahatsızlıklarında dilaltına konulan ilaç, dogrudan agız dokusu tarafından emilip kana karısarak kalp krizini önlemektedir. Söz konusu ilaç agız içinde emilip yok oldugundan mideye bir sey ulasmamaktadır. Bu itibarla, dilaltı kullanmak orucu bozmaz.

    5. Her Gün Hap Kullanmak Zorunda Olan Hastaların Oruç Tutmaları Gerekir mi?
    Hastalık, Ramazan'da oruç tutmamayı mubah kılan özürlerdendir. Bir kimsenin oruç tuttugu takdirde hastalanacagı, hasta ise hastalıgının artacagı tıbben veya tecrübe ile sabit olursa oruç tutmayabilir. İyi olunca da yalnız yedigi günler sayısınca kaza etmesi gerekir. Ayet-i Kerimede "Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa tutamadıgı günler sayısınca diger günlerde oruç tutar" buyrulmustur (Bakara, 2/184). Ömrü boyunca bu durumda hasta olan kisiler ise, her gün için bir fidye verirler. Yoksul ve muhtaç kisilerin fidye vermeleri de gerekmez. Zira dinimizde hiç kimse gücünün üstünde bir sorumlulukla yükümlü tutulmamıstır.

    6. Endoskopi, Kolonoskopi Yaptırmak, Makat Veya Ferçten Ultrason Çektirmek Orucu Bozar mı?
    Mideyi görüntülemek veya mideden parça almak için yaptırılan endoskopide, agız yoluyla mideye tıbbî bir cihaz sarkıtılmakta ve islem bittikten sonra çıkarılmaktadır. Kolonlardaki hastalıgı teshis etmek amacıyla, bagırsak içini görüntülemek veya parça almak için yapılan kolonoskopide, makattan bagırsaklara cihaz gönderilmekte ve islem bittikten sonra çıkarılmaktadır. Kolonoskopide, hemen daima, endoskopide de genellikle, incelenecek alanın temizligini saglamak amacıyla cihaz içinden su verilmektedir. Endoskopi veya kolonoskopi yaptırmak; makat veya ferçten ultrason çektirmek; yeme, içme anlamına gelmemekle birlikte, çogunlukla cihaz içinden su verildigi için oruç bozulur. Ancak söz konusu islemlerde cihazların kullanımı sırasında sindirim sistemine su, yag ve benzeri gıda özelligi tasıyan bir madde girmemesi durumunda endoskopi, kolonoskopi yaptırmak, makat veya ferçten ultrason çektirmek orucu bozmaz.

    7. İdrar Kanalının Görüntülenmesi, Kanala İlaç Akıtılması Orucu Bozar mı?
    İdrar kanallarına giren cihazlar veya akıtılan ilaçlar orucu bozmaz.

    8. Anestezi Yaptırmak Orucu Bozar mı?
    Anestezi, nefes yolu veya igne ile vücuda ilaç verilerek olusturulmaktadır. Nefes yolu veya igne ile yapılan anestezi, mideye ulasmadıgı gibi, yeme-içme anlamı da tasımamaktadır. Ancak bölgesel ve genel anestezide, acil durumlarda ilaç ve sıvı vermek amacıyla damar yolu açılarak, bu açıklık islem süresince serum vermek suretiyle saglanmaktadır. Bu itibarla, lokal anestezi, orucun sıhhatine engel degildir. Bölgesel ve genel anestezide serum verildigi için oruç bozulur.

    9. Kulak Damlası Kullanmak Ve Kulak Yıkattırmak Orucu Bozar mı?
    Kulak ile bogaz arasında da bir kanal bulunmaktadır. Ancak kulak zarı bu kanalı tıkadıgından, su veya ilaç bogaza ulasmaz. Bu nedenle kulaga damlatılan ilaç veya kulagın yıkattırılması orucu bozmaz. Kulak zarında delik bulunsa bile, kulaga damlatılan ilaç, kulak içerisinde emilecegi için, ilaç ya hiç mideye ulasmayacak ya da çok azı ulasacaktır. Daha önce de belirtildigi gibi, bu miktar oruçta affedilmistir. Ancak kulak zarının delik olması durumunda, kulak yıkattırılırken suyun mideye ulasması mümkündür. Bu itibarla, orucu bozacak kadar suyun mideye ulasması halinde oruç bozulur.

    10. Fitil Kullanmak, Lavman Yaptırmak Orucu Bozar mı?
    Makattan tedavi amaçlı kullanılan fitiller, her ne kadar sindirim sistemine dahil olmakta ise de, sindirim ince bagırsaklarda tamamlandıgı, fitillerde gıda verme özelligi bulunmadıgı için orucu bozmaz. Aynı sekilde kadınların da tedavi amaçlı vajina/fercinden kullanılan fitiller de orucu bozmaz. Lavman yaptırmak konusunda ise, iki durum söz konusudur; kalın bagırsaklarda su, glikoz ve bazı tuzlar emildigi için, gıda içeren sıvının bagırsaklara verilmesi veya orucu bozacak kadar su emilecek sekilde verilen suyun bagırsakta kalması durumunda oruç bozulur. Ancak, suyun bagırsaklara verilmesinden sonra bekletilmeyip bagırsakların hemen temizlenmesi durumunda, verilen su ile birlikte bagırsaklarda bulunan dıskının dısarıya çıkarıldıgı ve bu esnada emilen su da, çok az oldugu için oruç bozulmaz.

    11. İgne Yaptırmak, Hastaya Serum Ve Kan Vermek Orucu Bozar mı?
    İgnenin orucu bozup bozmayacagı, kullanılıs amacına göre degerlendirilebilir. Agrıyı dindirmek, tedavi etmek, vücudun direncini artırmak, gıda vermek gibi amaçlarla enjeksiyon yapılmaktadır. Gıda ve keyif verici olmayan enjeksiyonlar, yemek ve içmek anlamına gelmediklerinden orucu bozmazlar. Ancak gıda ve/veya keyif verici enjeksiyonlar orucu bozar. Hastaya serum veya kan verilmesi de, aynı hükme tabidir.

    12. Diyaliz Uygulaması Orucu Bozar mı?
    Böbrek yetmezligi hastalarına uygulanan diyaliz, periton diyalizi, hemodiyaliz olmak üzere iki çesittir. Periton diyalizi, karın bosluguna verilen özel bir solüsyon aracılıgı ile, hastanın kendi karın zarı kullanılarak kanın zararlı maddelerden arındırılması ve sıvı dengesinin saglanması islemidir. Hemodiyaliz ise, kanın vücut dısında bir makina yardımı ile temizlenip vücuda geri verilmesi islemidir. Kan bir igne aracılıgı ile hastanın kolundan alınır. Hemodiyaliz makinası, diyalizör denen bir filtreden kanı sürekli geçirerek zararlı maddeleri ve fazla suyu filtre eder. Filtre edilen temiz kan ikinci bir igne ile hastanın damarına geri verilir. Bu islem yapılırken bazen, gıda içerikli sıvı verilmesi gerekmektedir. Buna göre hastaya herhangi bir sıvı maddesi verilmeden gerçeklestirilen hemodiyalizde oruç bozulmaz. Diger diyaliz çesitlerinde ise, vücuda gıda içerikli sıvı verildigi için oruç bozulur.

    13. Anjiyo Yaptırmak Orucu Bozar mı?
    Halk arasında anjiyo (anjiyografi) olarak bilinen operasyon, teshise veya tedaviye yönelik olarak uygulanmaktadır. Anjiyografi vücut damarlarının görüntülenmesi demektir. Damar içine damarların görünür hale gelmesini saglayan ve kontrast madde olarak tanımlanan ilaç verilerek, anjiyogram adı verilen filmler elde edilir. Anjiyografi sayesinde organları besleyen damarlar görüntülenerek damar hastalıkları veya bu damarlardan beslenen organlara ait tanı koydurucu bilgiler edinilir. Tedaviye yönelik olarak uygulanan anjiyonun klasik yöntemi anjiyoplastidir. Bu ise, dar veya tam tıkalı damarların balon ya da stent denilen özel araçlarla tekrar açılması için yapılır. Bu bilgiler ısıgında gerek anjiyografi, gerekse anjiyoplasti operasyonlarında yemek ve içmek anlamı bulunmadıgından, oruç bozulmaz.

    14. Biyopsi Yaptırmak Orucu Bozar mı?
    Tahlil amacıyla vücudun herhangi bir organından parça alınması (biyopsi), orucu bozmaz.

    15. Kan Aldırmak Orucu Bozar mı?
    Kan aldırmak orucu bozmaz. Nitekim Hz. Peygamber ihramlı iken ve oruçlu bulundugu sırada kan aldırmıstır ( Buharî, Tıb,11, Sayd, 11, Savm, 22). Ayrıca Hz. Peygamber :"Üç sey vardır orucu bozmaz: Kan aldırmak, kusmak, ihtilam olmak.'' (Tirmizi, Savm, 24 ) buyurmustur.

    16. Oruçlu Kimse Akupunktur Yaptırabilir mi?
    Akupunktur; vücutta belirli noktalara igne batırmak suretiyle çesitli hastalıkları tedavi etme metodudur. Akupunktur uygulanması halinde, vücudun beslenmesi, gıda alması söz konusu olmadıgından, akupunktur yaptırmak orucu bozmaz.

    17. Merhem Ve İlaçlı Bant Kullanmak Orucu Bozar mı?
    Deri üzerindeki gözenekler ve deri altındaki kılcal damarlar yoluyla vücuda sürülen yag, merhem ve benzeri seyler emilerek kana karısmaktadır. Ancak cildin bu emisi, çok az ve yavas olmaktadır. Diger taraftan bu yeme içme anlamına da gelmemektedir. Bu itibarla, deri üzerine sürülen merhem, yapıstırılan ilaçlı bantlar orucu bozmaz.

    18. Oruçlu Kimsenin Dislerini Tedavi Ettirmesi Orucu Bozar mı?
    Oruçlu bir kimsenin morfinli veya morfinsiz olarak dislerini tedavi ettirmesi veya çektirmesi orucu bozmaz. Ancak tedavi esnasında, kan veya tedavide kullanılan maddelerden herhangi bir seyin yutulması orucu bozar.
    19. Susuz Olarak Hap Yutmak Orucu Bozar mı?

    Oruçlu bir kimse gıda veya deva (ilaç) cinsinden bir seyi ister su ile, ister susuz olarak yer veya içerse orucu bozulur. Safiî mezhebine göre; kendisine yalnız kaza gerekir. Hanefi mezhebine göre ise; hem kaza hem de kefaret lazım gelir. Ancak oruç bozmayı mübah kılacak ölçüde bir rahatsızlık sebebiyle ilaç almıs ise, orucu bozulur ve kendisine yalnız kaza gerekir, kefaret gerekmez.

    C. ÖZEL HALLERİNDE KADINLAR VE ORUÇ

    1. Kadınlar Hayız ve Nifas Hallerinde Oruç Tutabilirler mi?
    Kadınlar hayız ve nifas hallerinde, oruç tutmazlar (Buharî, Hayz, 1; Müslim, Hayz, 14, 15). Daha sonra tutamadıkları oruçlarını kaza ederler. Bu konuda müçtehitler görüs birligi içindedirler.

    2. Oruçlu İken Hayız/ Adet Gören Kadın Ne Yapar?
    Oruçlu iken hayız olan/âdet gören kadının orucu bozulmus oldugundan yiyip içer. Su kadar var ki, böyle bir kadın, yiyip içebilecegi gibi edeben oruçlu gibi davranmaya devam eder.

    3. İmsak Vaktinden Sonra Temizlenen” Yani Âdeti Sona Eren Bir kadın oruç tutabilir mi?
    İmsak vaktinden sonra temizlenen” yani âdeti sona eren bir kadın, o gün hiçbir sey yiyip içmemis olsa bile, oruç tutmus sayılmaz.

    4. Bayanların Ramazanda Adet Geciktirici İlaç Kullanmaları Caiz midir? Ayrıca Kullandıgı İlaç Sebebiyle Adeti Geciken Bir Bayanın Tuttugu Oruçlar Geçerli midir?
    Ay hali oruç tutmaya manidir. Bu halde iken tutulan oruç geçerli olmaz. İlaç sebebiyle de olsa, akıntı olmadıkça ay hali vuku bulmadıgından tutulan oruç sahihtir. Ancak hayız kanı ile vücutta biriken zararlı maddeler dısarı atıldıgından, vücudun sıhhati bakımından ay halini önlemek için ilaç kullanılması tavsiye edilmez.
    nilufermuftuluğu.gov.tr.
    "Evliyanın kılıcı kınında değildir. Kimseyi kesmezler ama üzerlerine giden kesilir"



  3. #3
    ***
    DIŞARDA
    Points: 883, Level: 15
    Points: 883, Level: 15
    Level completed: 83%,
    Points required for next Level: 17
    Level completed: 83%, Points required for next Level: 17
    Overall activity: 69,5%
    Overall activity: 69,5%
    Achievements
    MAHIR3545 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Üye

    Üyelik tarihi
    Jun 2015
    Mesajlar
    95
    Points
    883
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    11

    Standart Cevap: Kimler Ramazan'da oruç tutmayabilir?

    Okudum ...bilgilendirmeniz için çok sağolun büyük bir konu

Benzer Konular

  1. 1 Günlük Oruç (36 saatlik oruç)
    By ArzuNur in forum Oruç
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 16.07.09, 23:12
  2. Oruç nedir?niçin oruç tutulur?
    By SiLa in forum Oruç
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 23.09.08, 08:47
  3. Kimler oruç tutmayabilir?
    By kasva in forum Sorular & Cevaplar
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 12.09.08, 22:29
  4. Nefsimizi Ramazan'da yeniyoruz; ruhumuzu Ramazan'da yeniliyoruz!..
    By ArzuNur in forum Mübarek Gün Ve Geceler
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 02.09.08, 22:45
  5. Ramazan'da Nasıl Beslenmeli
    By ArzuNur in forum Herşeyin başı sağlık !
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 26.08.08, 22:19

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •