44. Abdullah es-Sunâbihî'den: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyur*muştur: «Güneş doğarken şeytan da onunla beraberdir. Güneş yükselince şeytan ondan ayrılır. Sonra güneş tam tepeye geldiği zaman şeytan tekrar güneşle beraber olur. Güneş tam tepeden ayrılınca şeytan da ondan ayrılır. Gü*neş batacağı zaman şeytan onunla tekrar birleşir, batınca da ayrılır.» işte bunun için Resûlullah (s.a.v.) bu üç vakitte nafile namaz kılmayı yasaklamıştır.

45. Hişam b. Urve babasından naklediyor: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: «Güneş doğarken iyice doğuncaya kadar kılacağınız namazı erteleyin. Batmaya başlayınca da ta*mamen batıncaya kadar namazınızı erteleyin.

46. Alâ b.Abdurrahman anlatıyor: Öğleden sonra Enes b. Mâlik'in yanına gitmiştik. Enes biz varınca hemen kalkarak ikin*di namazını kıldı. Namazım bitirince erken kıldığını kendisine söyledik. O da niçin böyle erken kıldığını anlatarak şöyle dedi: Resûlullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu duydum: «O, münafık*ların namazıdır! Otururlar, otururlar tam güneş batarken; şeytan güneşle beraberken kalkar alel acele, çabucak dört rekât namaz kılarlar. Vakit dar olduğu için de teşbihleri yerine getiremezler.

47. Abdullah b. Ömer, Resûlullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğu*nu naklediyor: «Sabah namazını kılmak için güneşin doğma*sını, ikindiyi kılmak için de batmasını beklemeyin.

48. Ebû Hüreyre'den: Resûlullah (s.a.v.), ikindinin farzından sonra güneş batıncaya kadar, sabahın farzından sonra da güneş doğuncaya kadar nafile namaz kılmayı yasaklamıştır.

49. Ömer b. Hattab'dan: «Namaz kılmak için güneşin doğdu*ğu ve battığı ânı beklemeyiniz. Çünkü şeytan, doğarken ve batar*ken güneşle beraberdir.» îşte bu yüzden Hz. Ömer bu saatlerde
namaz kılanları döverdi.

50. Sâib b. Yezîd'den, Ömer b. Hattab'm ikindiden sonra na*maz kılmaya gelenleri dövdüğünü gördüğü rivâvet edildi.