31. Ebû Lübabe'den: Resûlullah (s.a.v.) yuvalarmdaki yılanları öldürmeyi yasakladı.
32. Hz. Aişe (r.a.)'in azatlı cariyesi Sâibe'den: Resûlullah (s.a.v.) evlerdeki küçük yılanları öldürmeyi yasakladı. Ancak kuyruğu kısa ve sırtında iki beyaz çizgisi olanlar hariç. Çünkü bu iki çeşit yılan, gözün nurunu alır ve kadınların çocuk düşürmesine sebep olurlar.
33. Hişam b. Zühre'nin azatlı kölesi Ebû Sâib der ki: Ebû Said el-Hudrî'nin yanına girdim ve onu namaz kılarken buldum. Namazım eda edinceye kadar oturup onu bekledim. Evinde sedi*rin altında bir hareket hissettim. Baktım ki bir yılan! Onu öldürmek için ayağa kalktım. Ebû Said «Otur» diye işaret etti. Namazı bitirince evde bir odayı göstererek dedi ki:
«— Şu odayı görüyor musun?» Ben de: «— Evet» dedim. Ebû Said:
«— Orada yeni gerdeğe girmiş bir genç vardı. Bu genç Resûlullah (s.a.v) ile beraber Hendek savaşına katıldı. Resûlullah (s.a.v.) Hendek'de iken, bu genç gelerek, ondan izin istedi ve şöyle dedi:
«— Ya Resûlallah ben yeni evliyim, bana izin ver» Resûlullah (s.a.v.) ona izin verdi ve şöyle emretti:
«— Silâhını yanına al. Zira Beni Kurayza'nın sana bir şey yapmalarından korkuyorum.» Genç evine gittiğinde, karısını iki kapı arasında ayakta dururken gördü. Onu vurmak için mızrağa elini uzattı ve ona izzeti nefis galip geldi. Bunun üzerine hanım: «Evine girip içerdekini görmeden acele et*me» dedi. Genç de eve girdi yatağının üzerinde kıvrılmış bükülmüş bir yılan gördü. Ona mızrağını sapladı. Sonra dışarı çıkarıp mızrağını eve dikti. Mızrağın ucunda yılan titredi ve genç Ölü olarak yere yıkıldı. Genç mi yoksa yılan mı daha önce öldü bi*linmiyor. Bu durum Resûlullah (s.a.v.)'a anlatılınca şöyle buyur*du:
«Medine'de müslüman olmuş cinler vardır. Onlardan birini görürseniz, üç gün mühlet verin. Ondan sonra ister*seniz Öldürün. Zira o, şeytandır.»
(29) Müslim, Selâm, 39/37, no:129.