Yüreğimin heybesinde İSLÂM'a dair dipnotlarım...
Bizim islam gibi şaşmaz,şaşırtmaz,saptırmaz,sar sılmaz bir dinamiğimiz,
Kur'an ve sünnet gibi bir istikametimiz.,
imanın gereği üzerimize farz ibadetlerimiz gibide istikrarımız var…
Hâk din olan dinimizde ölçüler sağlam.,
Yeterki yanlış,eksik ve abartılı ( ifrat ve tefrit) anlayışlarının açtıkları çukurlara takılıp kalmayalım..
İnsan hataya kusura günaha düşebilir..zaten fıtratı itibariyle insan bunlara gebedir..
unutulmaması gerekli ki en büyük hata,kusur ve günah ; o hata,kusur ve günahta ısrar etmektir.
Hele o hata,kusur ve günahı savunmak tam şeytanca bir kibir,bir ahmaklık ve haddini bilmezliktir..!
Şeytanı HUZUR’dan kovduran hatası değil hatasını kibirlenerek savunması idi..
Melek olmaya çalışmayınız çünkü biliniz ki insan olmak ayıp değildir..
Hatasıyla,kusuruyla,günahıyla ve tevbe denilen rahmet sermayesiyle Rabbin huzurunda yine yeni yeniden tüm kirlerinden temizlenmeyi dilemek ve tüm acz ve fakr ve ayıplarıyla Rabbe yönelmek ve yalnız Ona sığınmak ve Ondan yardım dilemek.,günah işlememeye gayret etmek.,günah işlemekten çok günaha alışmaktan günahı savunmaktan ve günaha aldırmamaktan korkmak ve uzak durmaktır aslolan..!
Kötü alışkanlıklardan,sizi küçük ve hafif düşürecek sulu,hafif veya agresif davranışlardan uzak durunuz..Hatanızı kabul etmekten ve özür dilemekten utanmayınız..
UTANILACAK ŞEY HATANIZDA GÜNAHINIZDA KUSURUNUZDA ISRAR ETMEK VE ÖZÜR DİLEMEKTEN FİRAR ETMEKTİR..RABBİNİZDEN TEVBE İSTİĞFAR İLE AF VE MAĞFİRET.,İNSANLARDANDA ÖZÜR DİLEMEKTEN ASLA VAZGEÇMEYİNİZ..!
Hayatın acılarından ders çıkartmaya,olanlara anlam vermeye çalışınız..
Kederler sevinçlere göre daha eğiticidir unutmayınız..
İnsanların başına gelen hadiseler birer ilahi mesaj birer uyarı birer ayettir..
Her verilen nimet ve musibet imtihan vesilesidir ve yine İmanınızın cepkeninde çoğu zaman acı ilaç içmeden
tatlı şifanın bulunamayacağını taşıyınız..Hayatın acıları karşısında pes etmeyiniz..
İyi biliniz ki bu hayatta hiçbir acı sonsuza dek sürmemiştir..!
Hayatın dolu dizgin koşuşturmaları,telaşları ve dağdası altında imanınızı ezdirmeyiniz..
Sorun,sıkıntı telaşlar ve hayal kırıklıklarınızın eline imanınızı vermeyiniz ve ezdirmeyiniz..
Tam aksine bunların hepsini imanınızın Kudret eline veriniz..
Biraz sabredin.,aceleci davranmayın ve bunların zaman içinde ateşe düşen kar tanesi gibi eridiğine şahit olduğunuzu göreceksiniz
ve her acıda,her sevinçte,her nimet ve musibet imtihanında biraz daha büyüyecek,biraz daha kuvvetleneceksiniz..
Unutmayınız ki; İMANINIZI VEREREK YAPACAĞINIZ HER ALIŞ-VERİŞTEN MUTLAK İFLAS İLE ÇIKARSINIZ.,KAYBETMEYİ AHLAKSIZ BİR KAZANCA DAİMA TERCİH ETMELİSİNİZ..
Kalp dünyaya bağlanmak,hata kusur ve günahta ısrar etmekle hastalanır ve kararır..Heva heveslerin,kötü alışkanlıkların kulluğundan.,tutkuların tutuklusu olmaktan.,imanın gereği ibadet ve amellerde süreklilikle yani Rabbimizle olan irtibatımızı asla kopartmamak ve sıkı tutmakla tedavi ederek kurtulunuz..!
İnsan tabiî ki de dünya ihtiyaçları için çalışacak,dünyadaki nasibini arayacak,rızkını kovalayacak.,fiili ve lisani duayı terk etmeyecek ama dünyaya kalbini bağlamayacak.,kendini dünyanın geçici heveslerine ve nimetlerine kul etmeyecek..! (bu konudaki ölçüyü Risale-i Nur Külliyatındaki Dünyanın 3 yüzü konusuna havale ediyorum)
Bu konuyla ilgili bir hadisi şerif şu satırları yazarken yüreğimin duvarlarında yankılandı:
Ey insanlar.! ne kadar yaşarsanız yaşayın ; mutlak öleceksiniz..,
Ne kadar dünya içindekilerini malı mülkü makamı mevkiyi severseniz sevin
Bunları ölüm ile mutlak terk edeceksiniz.,
Ve ne yaparsanız yapın yaptıklarınızın tümünün karşılığını göreceksiniz ve
Hesabını vereceksiniz..!
Selam sevgi dua ile..İlkAy ONAY