57-....... Bize Fırâs ibn Yahya, Âmir ibn Serâhîl eş-Şa'bî'den tahdîs etti ki, Mesrûk şöyle demiştir: Bana mü'minlerin annesi Âişe (R) tahdîs edip şöyle dedi: Peygamber'in (vefatı hastalığında) bütün kadınları toplu olarak yanında bulunuyorduk. Bizden hiçbir kadın ayrı bırakılmış değildi. Fâtıma aleyhi's-selam yürüyerek bize doğru yönelip geldi: Allah'a yemîn ederim ki, Fâtıma'nın yürüyüşü Rasü-lullah'ın yürüyüşünden farklı olmazdı (tıpkı O'nun yürüyüşüne ben*zerdi). Rasûlullah, Fâtıma'nın gelişini görünce, onu:
— "Merhaba kızım" diye hoşgeldin sözüyle karşıladı. Sonra Fâtıma'yı sağ yanına yâhud sol tarafına oturttu. Sonra
ona gizlice birşey söyledi. Bunun üzerine Fâtıma şiddetli bir ağlayış*la ağladı. Rasûlullah onun hüznünü görünce, ona ikinci defa gizlice birşey daha söyledi. Bunun üzerine Fâtıma gülmeye başladı. Kadın*ları arasından ben, Fâtıma'ya hitaben:
— Rasûlullah biz kadınlar arasından yalnız sana gizli birşey tahsis etti. Sonra sen ağlamağa başladın! dedim.
Rasûlullah kalkınca ben Fâtıma'ya:
— Rasûlullah'm sana gizlice söylediği şey ne idi? diye sordum. Fâtıma:
— Ben, Rasûlullah'm karşısında O'nun gizlice söylediği sırrını
ifşa edip yayacak değilim, dedi.
Rasûlullah vefat ettiği zaman, yine ben Fâtıma'ya hitaben:
— Senin üzerinde bulunan analık hakkım sebebiyle senden ye*mîn ederek istiyorum ki, muhakkak bana o sırrı haber vereceksin! dedim.
Fâtıma:
— Şimdi evet, dedi ve o sırrı haber verip şöyle söyledi:
— Rasûlullah, birinci defasında bana gizlice söylediği zaman: "Cibril her sene bir defa bütün Kur'ân 'ı kendisiyle mukaabele eder olduğunu" (söyleyip) "Bu sene Cibril Kur'ân 'ı benimle iki kerre mu*kaabele etti. Bunu da ecelin yaklaşmış olmasından başka birşey gör*müyorum. Sen Allah'a ittikaa et ve sabret. Çünkü ben senin için ne güzel bir öncüyüm!" diye haber verdi. Bunun üzerine ben o gördü*ğün ağlayışla ağladım, dedi.
Fâtıma devamla dedi ki:
— Rasûlullah, bu sözü üzerine benim sabırsızlanıp üzüldüğümü görünce de ikinci defa bana gizlice birşey daha söyledi ve:
— "Yâ Fâtıma! Sen mü'min kadınlarının seyyidesi olmandan razı olmuyor musun -yâhud: Bu ümmetin kadınlarının seyyidesi ol*mandan razı olmaz mısın-?" buyurdu