53-.......Sehl ibn Sa'd (R) şöyle demiştir: Alî(R)'nin "Ebû Tu*râb'" kadar kendisine sevimli olan hiçbir isim yoktu. Şu muhakkak ki o, bu "Ebû Turâb" ismiyle çağırıldığı zaman bundan pek sevinir, ferahlanırdı. Bir gün Rasûlullah (S), kızı Fâtıma aleyha's-selâma geldi. Evde Alî'yi bulamadı.
— "Amcanın oğlu nerede?" diye sordu. Fâtıma:
— Benimle onun arasında birşey oldu da bana öfkelenip danl-dı. Bu sebeble dışarı çıktı, gündüz uykusunu evde, benim yanımda uyumadı, cevâbını verdi.
Rasûlullah bir insana:
— "Bak, o nerede!" buyurdu. O adam gidip geldi de:
— Yâ Rasûlallah, Alî mescidde uyuyor, dedi.
Rasûlullah mescide geldi. Baktı ki Alî yan tarafına yatmış, ridâ-sı bir yanından sıyrılıp düşmüş, vücûduna toprak bulanmış. Rasû*lullah:
— "Kalk Ebâ Turâb, kalk Ebâ Turâb!" demeğe ve onun bede*ninden toprakları silkmeğe başladı