11-.......îbn Şihâb şöyle demiştir: Bana Enes ibn Mâlik (R) Rasûlullah'ın Medine'ye geldiği zaman on yaşında olduğunu haber ve*rip şöyle dedi: Ben RasûIullah(S)'a hayâtının on yılında hizmet et*tim. Ben Hicâb Âyeti'nin indirildiği zamanki iniş sebebini, insanla*rın en iyi bileni oldum. Ubeyy ibn Ka'b bile bu vak'ayı bana sorardı. Hicâb'ın inişinin evveli, Rasûlullah'm Zeyneb ibnetu Cahş ile evle*nip zifaf olduğu zamandadır. O gün RasûluIIah dâmâd olarak saba*ha ulaştı da insanları düğün aşına da'vet etti. İnsanlar gelip yemek*ten yediler. Sonra çıkıp gittiler. Onlardan bir topluluk gitmeyip, Ra*sûlullah'm yanında oturup kaldılar. Ve bu kalışı da epey uzattılar. RasûluIIah onların çıkıp gitmeleri için ayağa kalktı da odadan dışarı çıktı. Ben de O'nunla beraber dışarı çıktım. RasûluIIah yürüdü, ben de beraberinde yürüdüm. Rasûlullah, Âişe'nin odasının kapısına ka*dar gitti. Sonra bu oturanların çıkıp gittiklerini sanarak geri döndü. Ben de beraberinde döndüm. Nihayet Zeyneb'in yanına girdi. Baktık ki, konuklar dağılmamış, hâlâ oturmaktalar. RasûluIIah yine ge*ri döndü, ben de beraberinde döndüm. Âişe odasının kapısına kadar ulaştı. Sonra onların çıkıp gittiklerini sanarak geri döndü. Ben de be*raberinde döndüm. Bu sefer onların çıkıp gittiklerini gördük. Aka*binde Hicâb Âyeti indirildi de, RasûluIIah benimle kendisi araşma bir .perde gerdi .
12-.......Bize Ebû Mıclez tahdîs etti ki, Enes (R) şöyle demiştir:
Peygamber (S) Zeyneb bintu Cahş ile evlendiği zaman, insanlar Zey*neb'in odasına girip düğün aşı yediler. Sonra da oturup konuşuyor*lardı. Peygamber kalkmaya hazırlanır gibi vaziyet alarak bunların kal*kıp gitmelerine işaret etti. Fakat onlar kalkmadılar. Peygamber on*ların kalkmadıklarını görünce, kendisi kalktı. Kendisi kalkınca otu*ranlardan da bir.kısmı kalktı. Topluluğun bakıyyesi oturup kaldı. Pey*gamber (diğer kadınlarının odalarına gidip hâl hatır sorduktan son*ra) Zeyneb'in odasına girmek için geldiği hâlde, topluluk hâlâ'oturu-yorlardı. (Peygamber tekrar Âişe'nin odasına doğru gitti.) Sonra onlar (durumu anladılar da) kalkıp gittiler. Ben onların kalkıp gittiklerini Peygamber'e haber verdim. Peygamber geldi ve Zeyneb'in odasına girdi. Ben de içeriye girmeye davrandım. Peygamber benimle kendisi arasına kapı perdesini indirdi. Yüce Allah şu âyetleri indirdi:
"Ey îmân edenler, (bundan sonra) Peygamber'in evlerine yemeğe da 'vet olunmaksızın, vaktine de bakmaksızın girmeyin. Fakat da '-vet olunduğunuz zaman girin. Yemeği yiyince dağıtın. Söz dinlemek veya sohbet etmek için (izinsiz) girmeyin. Çünkü bu, Peygamber'e eza vermekte, O sizden utanmaktadır. Allah ise hakkı açıklamaktan çekinmez. Bir de O 'nun zevcelerinden lüzumlu birşey istediğiniz va*kit perde ardından sorup isteyin. Bu, hem sizin kalbleriniz için, hem onların kalbleri için daha temizdir..." (ei-Ahzâb: 53).
Ebû Abdillah el-Buhârî: Bu hadîste, Peygamber'in kalkıp dışarı çıktığı zaman oturup kalanlara izin vermediği fıkhı vardır. Ve yine bunda, Peygamber'in onların kalkmalarını isteyerek kalkmağa dav*ranmasında, böylece ta'rîz etmenin cevazı hükmü de vardır, demiş*tir
13-....... İbn Şihâb şöyle dedi: Bana Urvetu'bnu'z-Zubeyr ha*ber verdi ki, Peygamber'in zevcesi Âişe (R) şöyle demiştir: Umer ib-nu'1-Hattâb, Rasûlullah(S)'a:
— Kadınlarını perde arkasına alsan! (Çünkü onlarla iyi de, kö*tü de konuşuyor), der dururdu.
Aişe dedi ki: Rasûlullah bunu yapmadı. Peygamber'in kadınları geceden geceye Menâsı' denilen tarafa doğru ihtiyâçlarını gidermek için dışarıya çıkarlardı. Bir kerresinde Şevde bintu Zem'a, ihtiyâcı için dışarı çıkmıştı. Şevde, uzun boylu bir kadındı. Umer ibnu'l-Hattâb mecliste otururken onu görünce:
— Yâ Şevde, ben seni tanıdım, demişti.
Umer bu sözü, Hicâb emrinin indirilmesini çok istemekte oldu*ğu için söylemişti.
Âişe dedi ki: Bunun üzerine Azız ve Celîl olan Allah, Hicâb Âye-ti'ni indirdi