***
DIŞARDA
Points: 42.870, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 4,9%
Achievements


En Çok Sevilen Baba!!!

EN ÇOK SEVİLEN BABA
Babalarımız…
Yüreğimizdeki güçlü adam, sırtımızı dayadığımız serin çınar…Üzüntülerimiz karşısında gözyaşlarını içine akıtan, bazen sevgisini göstermeyi ar edinen babalarımız…
Ama bir baba var ki…En güzel, en sevgili baba…Hüznünü, sevincini , muhabbetini hiç gizlemeyen, evlatlarını çok seven, evlatlarının da en çok sevdiği eşsiz baba…
Kıyamete kadar gelen babalara ‘’Üsve i Hasene’’ (en güzel örnek)!..
Evet, babalar; en özelinden öğrenelim babalığı…
Babasının Süsü
Kıymetli eş, vefakar dost Hazret i Hatice, ilk kızı doğduğunda sevgili Peygamberimiz, doğum müjdesini alır almaz sevgili hanımının yanına girdi.Hazret i Hatice üzgündü, çünkü O’na bir erkek evlat vermek istiyordu.Ancak kız çocuğu olmuştu.Cahiliyye bakışlarının O2nu incitmesinden korkuyordu.Peygamberimiz minik yavruyu sevinç ve huzurla kucağına aldı, bağrına bastı.Öptü, kokladı.Annesini tebrik etti ve:
-‘’Kızımın adı Zeynep olsun.’’ dedi.
Herkes şaşkındı.Zeynep ha, yani babasının süsü…
Cahiliye devrinde kız çocuklarının kaderini değiştirecek ilk adımdı bu…Bundan böyle kızlar artık utanç değil, babalarının süsü olacaktı…
O(s.a.v.), çocuklarına hep en güzel isimleri koydu ve:
‘’Çocuğun babasının üzerindeki haklarından biri, ruhaniyetli bir isim koyması ve güzel bir edep vermesidir.’’(beyhaki, Şuabu’l-iman vı,401-402)buyurarak güzel isimler koyulmasını da tavsiye etti.
Kim Kız Çocuğunu Güzelce Yetiştirirse…
Daha sonra
Rasulü şöyle buyuracaktı:
”Her kim üç kız çocuğunu himaye edip, büyütüp evlendirirse, sonra da onlara lütuf ve iyilikte devam ederse o kimse cennetliktir.”(Ebu Davud)
Yine o Rahmet Peygamberi:
“Her kim iki kız çocuğunu yetişkinlik çağına dek yetiştirip himaye ederse kıyamet günü o kimseyle yan yana olacağız.”buyurdu ve parmaklarını bitiştirdi.(Müslim, Tirmizi)
“Her kim kız çocuklarını yetiştirme yüzünden bir sıkıntıya uğrar da onlara iyi bakarsa, bu çocuklar onu cehennem ateşinden koruyan bir siper olur.”(Buhari, Müslim, Tirmizi)
Kim Çocuklarını Terbiye Ederse…
Peygamber Efendimiz çocukların terbiyesine çok ehemmiyet vermiş, ashabını da bu hususta pek çok hadis i şerifi ile eğitmiştir:
“Çocuklarınıza ikram edin ve terbiyelerini güzel yapın.”(ibn i Mace)
“Bir baba, evladına güzel edepten daha kıymetli bir şey hediye edemez.”
“Kişinin öldükten sonra geride bıraktığı şeylerin en hayırlısı, kendisine dua eden salih bir evlat , sevabı kendisine ulaşan sadaka i cariye, kendisinden sonra halkın mael ettiği bir ilimdir.”(Müslim, Tirmizi)
Çocuklara Kızılmasından Hoşlanmazdı
Bir defasında Hz.Peygamber(s.a.v.) üzerine küçük abdestini yapan torunu:
“Sen nasıl Rasulullah’ın üzerine küçük abdest yaparsın?” diye pataklamaya kalkan Ümmü Fadl’a:
“Oğlumun canını yaktın.
sana Rahmet etsin!” buyurarak çocukların bu tür sıkıntılı hallerine tahammül etmek gerektiğini ifade buyurmuştur.
Çocuklara Karşı Çok Merhametliydi
Varlık Nuru, Hz.Peygamber(s.a.v.) bir çocuk ağlaması duyduğunda namazı kısa keserdi.Bir defasında evinde namaz esnasındayken çocuk ağlayınca namazını kısa tutmuş ve ev halkına:
“-Onların ağlamalarının beni üzdüğünü bilmiyor musunuz?” buyurmuştu.
On yaşından itibaren on yılını Peygamber(s.a.v.)’in yanında geçiren Enes(r.a.) anlatır:
“Rasulullah’a tam on sene hizmet ettim.Bana bir defa bile;<<Öf!>> demedi.Yaptığım bir şeyden dolayı:<<Niye böyle yaptın?>> diye azarlamadığı gibi, yapmadığım bir şey sebebiyle;<<Şöyle yapsan olmaz mıydı?>> da demedi.”(Buhari)
Çocukları Arasında da Adaletliydi
Rasulu(s.a.v.) Efendimiz, Hz.Fatıma’nın evinde kaldığı birgün, torunları olan Hz.Hasan ve Hz.Hüseyin Efendilerimiz su istediler.Hz.Peygamber, önce hz.Hasan’a su veri.Hz.Fatıma (r.anha) Efendimiz(s.a.v.)’in daha çok sevdiği hükmüne vardı.Peygamber Efendimiz onun bu düşüncesini düzelttiler:
“-Hayır!Suyu ilk defa Hasan istediği için ona verdim.”buyurdular ve sonra şöyle ilave ettiler.
“-Bağış ve ihsanlarınızda çocuklarınıza müsavi(eşit) muamele de bulunun.Eğer ben birini üstün tutacak olsaydım, kızları üstün tutardım.”(ibn i Hanbel)
Çocuklarına Sevgisini Gösterirdi
Hz.Peygamber(s.a.v.) çocuklara daima derin bir muhabbet gösterir; onları öper; okşar; mübarek parmaklarını tarak yaparak onların saçlarını düzeltirdi.Çocuklara muhabbet göstermeyenlerden hoşlanmaz; onları kabalık ve katılıkla vasıflardı.
Hz.Aişe(r.anha)’nın rivayet ettiğine göre, bir defasında Hz.Peygamber(s.a.v.) torunlarını severken ziyaretine İslam’ın merhamet, şefkat, nezaket ve inceliğinden uzak bir bedevi geldi.Rasulullah(s.a.v.)’in çocukları fazlasıyla sevmesine hayret ederek:
“-Ya Rasulallah!Siz çocuklarınızı öper(sever) misiniz?Biz çocuklarımızı öpüp okşamayız” dedi.
(
’ın evlat nimetine karşı bedevinin duygusuz ve duyarsuzlığı,
Rasulu (s.a.v.)i müteessir etti.) bedeviye:
“-
senin gönlünden merhamet ve şefkati çekip çıkarmışsa ben ne yapabilirim...!” buyurdu.(buhari)
Hadis i şerif gereğince Müslüman gönlü,
’ın emanetleri karşısında muhabbet, şefkat ve merhametle dolu olmalı, şefkat ve muhabbeti nasıl ve nereye yönelteceğinin idraki içinde yaşamalıdır.
Çocuklarını İbadete Teşvik Ederdi
“Ey Ehl-i Beyt!
sizden bütün günahları ve manevi kirleri gidermek istiyor.”(el-Ahzab,33)ayet i kerimesi gelince, sevgili Peygamberimiz her sabah namazı vakti kızı Hz.Fatıma’nın kapısına gitti.Tam altı ay sürdü bu gidişler.Çoğu zaman da sabah namazındn sonra uğradığı bilinir Fatıma’ya…Çocuklu bir annenin geceyi uykusuz geçirip uyanmama ihtimali için kızını gözetmeyi ihmal etmedi.
Rasulu, kızına;
“Şayet Rabbinin emrini yerine getirmekte gevşek davranırsa, bir peygamber olan babasının bile kıyamette ona yardımcı olamayacağınıé haber veriyordu.(ibnü’l esir)
Hz.Fatıma, namaza kalkıyordu.Ancak
’ın Rasulu, kendi ailesi ve çocukları üzerindeki ihtimamıyla biz ümmetine örnek oluyordu.
Yavrularının Arasını Islah Ediyordu
Ashab ı Kiramdan Sehl bin Sa’d, Hz.Ali ile muhterem zevcesi Hz.Fatıma arasında geçen bir hadiseyi şöyle anlatır:
Rasulullah(s.a.v.) bir gün kızı Fatıma’nın evine uğramıştı.Hz.Ali’yi evde bulamadı.Bunun üzerine Fatıma’ya:
“-Amcamın oğlu nerede?” diye sordu.
Hz.Fatıma:
“-Aramızda bir şey oldu da darıldık.Bu sebeple dışarı çıktı ve kayluleyi(gündüz uykusunu) benim yanımda uyumadı.” Dedi.
Rasulullah birisine, hz.Ali’yi bulmasını istedi.O adam bir ara kayboldu, sonra dönüp geldi ve :
“- Ya Rasulallah, o mescidde uyuyor.” Dedi.
Rasulu mescide gitti.Baktı ki, Hz.Ali yanı üzere yatmış, ridası bir yandan sıyrılmış, vücudu toprağa bulanmış haldeydi.Peygamber Efendimiz(s.a.v.):
“-Ey Ebu Türab(toprağın babası)!Ey Ebu Türab, kalk!..” diye tozu-toprağı Hz.Ali’nin bedeninden silkelemeye başladı.
Daha sonra birlikte Hz.Ali’nin evine gittiler.Hz.Peygamberin birkaç saat sonra bu evden neşeyle çıktığı görüldü.Ashab ı kiramdan birisi sebebini sorunca, Peygamber Efendimiz:
“-Nasıl sevinçli olmayayım; en yakınlarımı barıştırdım!” buyurdular.
Bu hadiste Peygamber Efendimiz’in muhterem kızı ile damadı arasını düzeltme neticesinde ne kadar sevindiğini gösteriyor.Böylece O
’ın Habibi, dargın iki müslümanın arasını düzeltmiş, bir aile büyüğü ve reisi olmak itibari ile de evlatları arasında sevgi ve saygının yerleşmesine rehberlik etmiştir.Onun arabuluculuğu ve yardımcı olması sebebiyle bu örnek ailede uzun yıllar boyunca huzur ve sükunet eksik olmamıştır.
Rabbim şefaatlerine nail eylesin inşallah
Mecnun Misali
Leylâ’nın Zülfüne Hemen Gönül Bağlama. Çünkü seni AŞK Çöllerinde Gezdirip Duran Leylâ Değil
Mevlâ’dır Hep…