138- (2036) Bize Kuteybe b. Saîd ile Osman b. Ebî Şeybe rivayet et*tiler. Ve lâfızda birbirlerine yaklaştılar. (Dediler ki) : Bize Cerir, A'meş'-den, o da Ebû Vâİl'den, o da Ebû Mes'ud-u Ensârî'den nakİen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Ensardan bir adam vardı. Kendisine Ebû Şuayb denilirdi. Bu zâtın kasab bir kölesi vardı. Ebû Şuayb Resûlüllah (Sallallahii Aleyhi ve Sellem)'i görerek yüzünden aç olduğunu anladı ve kölesine :
— Vah sana! Bize beş kişilik yemek yap, çünkü ben beş kişinin be*şincisi olarak Peygamber (SaHaîlahü Aleyhi ve Sellem)' davet etmek istiyo*rum, dedi. O da yaptı. Sonra Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'e geldi ve onu beş kişinin beşincisi olarak davet etti. Bunların arkasına bir adam takıldı. Kapıya vardığında Peygamber (Salîallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Bu zât bizim arkamazidan geldi. İstersen ona izin verirsin, dilersen geri döner.» buyurdular. Ebû Şuayb:
— Hayır! Bilâkis ona izin veriyorum yâ Resûlallah! dedi.

(...) Bize bu hadîsi Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile İshuk b. İbrahim hep birden Ebû Muâviye'den rivayet ettiler. H.
Bize bu hadîsi Nasr b. Ali El-Cehdamî ile Ebû Saîd Eî-Eşecc dahî rivayet ettiler. (Dediler ki) : Bize Ebû Üsâme rivayet etti. H.
Bize Ulbeyduflah b. Muâz da rivayet etti. (Dedi ki) : Bize babam ri*vayet etti. (Dedi ki) : Bize Şu'be rivayet etti. H.
Bana Abdullah b. Abdirrahman Ed-Dârimî de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Muhammed b. Yûsuf, Süfyân'dan rivayet etti.
Bu râvilerin hepsi A'meş'den, o da Ebû Vâil'deıı, o da Ehû Mesûd'dan bu isnadla Peygamber (Salîallahü Aleyhi ve Sellem)''den Cerir'in hadîsi gibi rivayette bulunmuşlardır. Nasr b. Alî bu hadîsin kendi rivayetinde : Bize
Ebû Üsâme rivayet etti. (Dedi ki) : Bize A'meş rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Şekik b. Seleme rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû Mes'ud-u Ensârî rivayet etti diyerek hadîsi nakletmiştir.

(...) Bana Muhammed b. Amr b. Cebele b. Ebî Revvâd da rivayet etti, (Dedi ki) : Bize Ebû'I-Cevvâb rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ammar, (bu zat İbn-i Züreyk'dir.) A'meş'den, o da Ebû Süfyân'dan, o da Câbir'-den naklen rivayet etti. H.
Bana Seleme b. Şebib dahî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Hasen b. A'yen rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Züheyr rivayet etti. (Dedi ki) : Bize A'meş, Şekîk'den, o da Ebû Mes'ud'dan, o da Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) den nakJen rivayet etti. Bir de A'meş'den, o da Ebû Süfyân'*dan, o da Câbir'den naklen bu hadîsi rivayet etti.
Bu hadîsi B uhâri "Büyü'», «Mezâlim» ve «Et'ime» bahislerin*de; Tirmizî «Nikâh da; Nesâî «Veli'me» bahsinde muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir.
E1-Mühe11eb'in : «Bu zât Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) in arkasından başkaları da geleceğini bildiği için beş kişilik yemek yap*mıştır.» dediği rivayet olunur. Bu beş kişiye biri daha katılınca altı kişi olmuşlardır.

Bu Hadisten Şu Hükümler Çıkarılmıştır:


1- Kasaplığı sanat ittihaz etmekte beis yoktur.
2- Köle sahibi kölesini takat getireceği sanatlarda çalıştırarak ka*zancını alabilir.
3- Birisi için yemek hazırlayan yemekte onunla beraber olmak için evine davet edebilir. Ancak evlâ olan evine davet midir? Yoksa yemeği göndermek mi? meselesi ihtilaflıdır. İmam Mâlik'e göre evine göndermek evlâdır. Çünkü onunla birlikte ailesi efradı da yemekten is*tifade edebilirler.
4- Mevki sahibi bir zatı davet eden kimsenin onun dostlarını da davet etmesi gerekir. Nitekim Hz. Ebû Şuayb böyle yapmıştır.
5- Bir cemâati yemeğe davet edecek olan kimse, onlara yetecek ka*dar yemek hazırlamalıdır. Bir kişiye hazırlanan yemek ikiye de yeter hadîsiyle istidlal ederek işi kısadan tutmamalıdır. Zaten misafir hakkında cömert davranmak gerekir. Çünkü çağrılmayan bir kimse de gelebilir.
6- Davete icabet gerekir.
7- Bir yere gitmekte olan cemaatin arkasına kesilerek onlarla be*raber gitmekte beis yoktur. Zira memnu olsa Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) o zâtın gelmesine müsaade etmezdi. Memnu olan davet sahi*binin izni olmaksızın içeri girmesidir.
8- Çağrılmadan gelen misafiri davet edilenler geri çevirmemelidirler. Çünkü ev sahibinin onu da kabul etmesi me'mûldür. Böylesi için da*vetliler ev sahibinden izin istemelidirler.

139- (2037) Bana Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ye-zid b. Harun rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Hammad b. Seleme, Sâbit'den, o da Enes'den naklen haber verdi ki, ResûîüIIah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) in îranlı bir komşusu güzel çorba yaparmış. ResûîüIIah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)e de yapmış. Sonra onu davete gelmiş. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Âişe için:
«Bunu da davet ediyor musun?» demiş. Komşusu:
— Hayır! cevâbını vermiş. Onun üzerine ResûîüIIah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem):
«Hayır! (Gidemem!)» cevabını vermiş.
Komşusu tekrar davete gelmiş. Besûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (yine) :
«Bunu da davet ediyor musun?» diye sormuş. O zât:
— Hayır! cevâbım vermiş. ResûîüIIah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem): «Hayır! (Gidemem!)» demiş.
Sonra tekrar dönerek onu davet etmiş. ResûîüIIah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (yine) :
«Bunu da davet ediyor musun?» diye sormuş. Komşusu üçüncüde: — Evet! cevâbını vermiş. Bunun üzerine kalkarak peşpeşe yürümüş*ler ve komşunun evine varmışlar,
Nevevî diyor ki: «Bu hadîs ortada bir özür bulunup davete ica*betin vücûbuna mâni olduğuna hamledilir. Bu sebeple Peygamber (SallaUahü Aleyhi ve Sellem) icabet edip etmemekte muhayyer bulunuyordu. O da iki caizden birini seçti. Hz. Âişe'ye de izin verilmezse davete gitmeyecekti. Zira Hz. Âişe'de açlık veya benzeri bir şey vardı. Bun*dan dolayı Kesûüüllah (Saîlaîlahü Aleyhi ve Sellem) onsuz yemeğe gitmeyi kabul etmedi. Bu adâb-ı muaşeretten, arkadaşlık hukukundan ve beraber düşüp kalkma adabından ma'duddur. Komşusu Hz. Âişe'nin gelmesine izin verince Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) kendisi için caiz olan ikinci şıkkı seçmiştir. Çünkü maslahat yenilenmiştir. Bu da zevcesi için arzu ettiği ikramın husul bulmasıdır...»
Velime bahsinde uîemanm davete icabetin hükmü hususunda ihtilâf ettiklerini, davete gitmemek için ne gibi şeylerin, özür sayılacağını gör*müştük.
Bazıları: «İranlı zâtın Hz. Âişe'yi davet etmemesi, ihtimal yemeği az olduğu içindir» demişlerdir. Hadîs-i şerif çorba ve diğer mubah yemek*lerin yenilmesi caiz olduğuna delildir.