76- (...) Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dedi ki) : Mâlik'e, Nâ-fi'den dinlediğim, onun da İhn-i Ömer'den rivayet ettiği şu hadîsi oku*dum. ResûlüHah (Saüallahü Aleyhi ve Sellem):
«Her kim şarabı dünyada içerse, âhirette ondan mahrum bırakılır.» buyurdular.

77- (...) Bize Abdullah fc. Mesleme b. Ka'neb rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Mâlik, Nâfi'den, o da İbn-İ Ömer'den naklen rivayet etti. (Şöy*le demiş) :
«Her kim şarabı dünyada içer de ondan tevbe etmezse, âhirette on*dan mahrum bırakılır. Ve kendisine sunulmaz.»
Mâlik'e : Bunu ref etti mi? diye sordular.
— Evet! cevâbım verdiler.

78- (...) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdullalı b. Nümeyr rivayet etti. H.
Bize İbn-i NÜmeyr de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize babam rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ubeydullah, Nâfi'den, o da İbn-i Ömer'den naklen rivayet etti ki: ResûliiIIah (Sallaliahü Aleyhi ve Seliem);
«Her kim şarabı dünyada içerse, âhireile onu içmez. Meğer ki, tevbe ede!» buyurmuşlar.

(...) Bize İbn-i Ebî Ömer dahi rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Hişâm
(yâni İbtı-i Süleyman El-Mahzumî) İbn-i Cüveyc'den rivayet etti. (Derniş ki) : Bana Musa b. Ukbe, Nâfi'den, o da İbn-i Ömer'den, o da Peygamber
(Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'den Ubeydullah hadîsi gibi rivayette bulun*muştur.
Bu hadîsi Buhârî «Kitâbu'l-Esribe»'de; Nesâî «Eşribe» ve «Velîme» bahislerinde tahrîc etmişlerdir. Hadîs-i şerif şarab içip de tevbe etmeden ölenin cennet şarabından içemiyeceğine delildir. Burada şöyle bir sual hatıra gelebilir : Günah işlemek cennete girememeyi icâb etmez. Bu sualin cevabı şudur : Evet icab etmez fakat, cennete girer de onun şarabından içemeyebilir. Çünkü cennet şarabı, cennetin en kıymetli ikram vâsıtalarından biridir. Gerçi cennette nefslerin arzu edeceği her şey mev*cut ise de. az evvel beyân ettiğimiz gibi, âsiye bunu istemek unutturu*lacak yahut unutmasa bile arzu etmeyecektir. Bu da dünyada içki içenlerle içmeyenler bir olmadığını göstermek için onun hakkında bir eksik*lik olacaktır.
Kurtubi diyor ki : Hadîsin zahiri bu şarabın onun hakkında ebe-diyyen haram olmasını göstermektedir. Cennete girerse onun bütün meş*rubatından içecek yalnız şarabından mahrum kalacak, bununla beraber bir üzüntü duymayacak, içenlere hased etmeyecektir. Bunun hâli alçak*lık ve yükseklik hususunda derece sahiplerinin hâli gibi olacaktır. Bir derecede bulunan bir kimse ondan daha yükseğinde bulunmayı arzu et*meyecekse o da cennet şarabını arzu etmeyecektir. Bu onun için bir ceza değildir...»
Hadîs-i şerîf tevbenin büyük günahları örttüğüne de delildir. Bu hu*susta bütün ulema müttefiktir. Yalnız ehl-i sünnetten kelâm uleması bu*nun kat'î mi, zanni mi olduğunda ihtilâf etmişlerdir.
Şâfiîler'e göre zannidir. Hânefîler'e göre ise Allah Teâla Hazretlerinin va'di muktezası tevbenin günahları mahvetmesi kafidir.