30- (1992) Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Leys İbn-i Şibab'dan, o da Enes b. Mâiik'den naklen rivayet etti. Enes haber vermiş ki. Rusûlüîlah (Salk-llahü Aleyhi ve Seliem) müzeffei ve dübba' (de*nilen kapîar)'da nebiz yapılmasmı yasak etmiş.
31- (...) Bana Amr'un-Nakıd da rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Sü£-yân b. Uyeyne, Zührî'den, o da Enes b. Mâiik'den nakîen rivayet etti ki, Resûlüllah (Sullaiia/üi Aleyhi ve SeHem, cîübbs' ve müzellelde nebiz yapıl*masını yasak etmiş.
(1993) Dedi ki : Ona Ebû Seleme de haber vermiş ki, Ebû Küreyre'yi şunu söylerken işitmiş: Resûlüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Dübbâ' ile müzeffefte nebîz yapmayın!» buyurdular. Sonra Ebû Hü-reyre: «Hantemlerden de sakının!» demiş.
32- (...) Bana Muhammed b. Hatim rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Behz rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Vüheyb Süheyl'den, o da babasından, o da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (Satlaliahü Aleyhi ve Sellem) 'den nak*len rivayet etti ki, müzeffet, hantem ve nekîr (denilen kaplan kullan*mak)'dan nehiy buyurmuş.
Bâvi diyor ki: Ebû Hüreyre'ye : Hantem nedir? diye soruldu.
— Yeşil küplerdir, cevabını verdi.
33- (...) Bize Nasr b. Alî El-Cehdamî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Nuh b. Kays haber verdi. (Dedi ki) : Bize İbn-i Avn, Muhammed'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivayet etti ki: Peygamber (Sallalkthü Aleyhi ve SeUem) Abdul-Kays heyetine :
«Sİzi dübbâ', hanîem, nekîr ve mukayyer'den men ediyorum. Hantem ağzı kesilmiş küptür. Lâkin tulumundan iç ve ağzını bağla!» buyurmuş*lar.
34- (1994) Bize Said b. Arar El-Eş'asî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abser haber verdi. H.
Bana Züheyr b. Harb da rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Cerir rivayet etti. H.
Bana Bişr b. Hâlid dahî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Muhammed (yâni, Ibn-i Ca'fer) Şu'be'den naklen haber verdi. Bu râvilerin hepsi A'meş'den, o da İbrahim Et-Teymî'den, o da Haris b. Süveyd'den, o da Ali'den naklen rivayet etmişlerdir. Ali şöyle demiş : Resûlüliah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) dübbâ' ile müzeffetde nebiz yapılmasını yasak etti. Bu Cerir'in hadîsidir.
Abser ile Şu'be'nin hadîslerinde ise: «Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dübbâ' ile müzeffetden nehiy buyurdu.» ifadesi vardır.
35- (1995) Bize Züheyr b. Harb ile İshâk b. İbrahim ikisi birden Cerir'den rivayet ettiler. Züheyr (Dedi ki) : Bize Cerir Mansûr'dan, o da İbrahim'den naklen rivayet etti. İbrahim şöyle demiş. Esved'e : Sen Ünı-mü'l-Mü'minine hangi kab içinde nebiz yapmanın mekruh olacağını sor*dun mu? Dedim.
— Evet! dedim ki: Ey Müzminlerin Annesi! Bana Resûlüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in hangi kabm içinde neîiiz yapmaktan nehiy buyurdu*ğunu haber ver!
— Biz ehî-i beyti dübba' ile müzeffetde nebiz yapmaktan men etti, dedi.
İbrahim demiş ki : Esved'e, Hantem'Ie Cerri anmadı mı? diye sordum.
— Ben sana ancak işittiğimi söylüyorum. İşitmediğim şeyi de sana söyüyeyim mi? dedi.
36- (...) Bize Saîd b. Amr El-Eşasîde rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abser, Ameş'den, o da İbrahim'den, o da Esved'den, o da Âİşe'den naklen haber verdi ki: Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dübbâ' ile müzef-fetden nehiy buyurmuş.
(...) Bana Muhammed b. Hatim dahî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Yahya (Bu zât Kattandır) rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Süfyân ile Şu'be rivayet ettiler. (Dediler ki) : Bize Mansûr ile Süleyman ve Hammâd, İb*rahim'den, o da Esved'den, o da Âişe'dcıı, o da Peygamber (Saüal-ahii Aleyhi ve Setlem)'dea naklen bu hadîsin mislini rivayet etti.
37- (...) Bize Şey ban b. Ferrûh rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Kaasıra (yâni İbn-i Fadl) rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Sümame b. Hazn EI-îvu-şeyrî rivayet etti. (Dedi ki) : Aişe'ye rastladım da, ona mebizi sordum. O da S.ana rivayet etti kî, Abdu'1-Kays hey'eti Peygamber (Sallallahü Aleyh; ve Setle/)i)'e gelerek kendisine nebizin hükmünü sormuşlar da on*lara dübbâ', nekîr, müzeffet ve haııtem de ne!: iz yapmaktan nehiy bu*yurmuş.
38- (...) Bize Ya'kub b. İbrahim de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İbn-i Uleyye rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İshâk b. Süveyd, Muâze'den, o da Aişe'den, naklen rivayet etti. (Şöyle demi?) : ResûlüMah (Sailalîahü Aleyhi ve Selieıni dübbâ', hantem, nekîr ve müzefi'et'den nehiy buyurdu.
(...) Bize bu hadîsi İshâk b. İbrahim dalıi rivayet etti. (Dedi ki): Bize Abdül Vehhab Es-Sekafî haber verdi. (Dedi ki) : Bize İshâk b. Sü*veyd bu isnadla rivayette bulundu. Yalnız o, müzeffet'in yerine mukay-yer'i koydu.
39- (17) Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abbâd b, Abbâd, Ebû Cemre'den, o da İbn-i Abbâs'dan naklen haber verdi. H.
Bize Hanef b. Hişânı da rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Hammâd b. Zeyd, Ebû Cemre'den rivayet etti. (Demiş ki) : İbn-i Abbâs'ı şunu söy*lerken işittim. Abdul Kays hey'eti Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Seliem) in yanma geldi de Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Seliem) onlara) :
«Sizi dübbâ', hantem, nekîr ve mukayyer'den nehy ediyorum!» bu*yurdular.
Hammad'ın hadîsinde mukayyer'in yerine müzeffet'i koymuştur.
40- (...) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Alî b. Müshir, Şeybânî'den, o da Habîb'den, o da Saîd b. Cübeyr'den, o da İbn-i Abbâs'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Resûlüllah
(Sallallahü Aleyhi ve Seliem) dübbâ' ile hantem, müzeffet ve nekîr'den nehiy buyurdular.
41- (...) Bize yine Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Muhammed b. Fudayl, Habib b. Ebî Amra'dan, o da Saîd b. Cübeyr'den, o da İbn-i Abbâs'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Seliem) dübbâ' ile hantem, müzeffet ve nekîr'den, bir de koruk hurma ile olgunlaşmaya başlamış hurmayı karıştırmaktan nehiy buyurdular.
42- (...) Bize Muhammed b. Müsennâ rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdurrahman b. Mehdî Şu'be'den, o da Yahya El-Behrânî'den naklen ri*vayet etti. (Demiş ki) : Ben İbn-i Abbâs'dan işittim. H.
Bize Muhammed b. Beşşâr da rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Muham-med b. Cafer rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Şu'be Yahya h. Ehî Ömer [2] den, o da İbn-i Abbas'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Resûlüllah (Sallaüahü Aleyhi ve Sellem) dübbâ', nekîr ve müzeffet'den nelıîy buyurdu.
43- (1996) Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Yezid b. Zürey', Teymî'den nakien haber verdi. H.
Bize Yahya b. Eyyûb da rivayet etîi. (Dedi ki) : Bize İbn-İ Uleyye rivayet etti. (Dedi ki) :. Bize Süleyman Et-Teymî Ebû Nadra'dan, o da Ebû Saîd'den naklen haber verdi ki, Eesûlüllah {Saİiaüahü Aleyhi ve Seliem) küplerde nebîz yapılmasını yasak etmiş.
44- (...) Bize Yahya b. Eyyûb rivâyeL etli. vDedi ki) : Bİze İbn-i Uleyye rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Saîd h. Ebî Arûbe Katâde'den, o da Ebû Nadra'dan, o da Ebû Saîd-i Hudrî'den naklen haber verdi ki : Re*sûlüllah (SallallcJm Aleyhi ve Selle/n) dübbâ', hanlem, nekîr ve miizeffeften nehiy buyurmuş.
(...) Bize bu hadîsi Muhammed b. Müsennâ da rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Muâz b. Hişam rivayet etti. (Dedi ki) ; Bana babam, Katâde'*den hu isnadla rivayet etti ki, NebiyyuIİah (SalUıllahü Aleyhi ve Selle m) nebiz yapılmasından nehiy buyurmuş.
Râvi yukarki hadîsin mislini söylemiştir.
45- (...) Bize Nasr b. Ali El-Cehdami dahi rivayet etti. (Dedi ki) : Bana babam rivayet etti. (Dedi ki) : Bana El-Müsennâ (yâni İbn-i Saîd) Ehû'I-MütevekkîI'den, o da Ebû Saîd'dcn, naklen rivayet etti.
Ebû Saîd şöyle demiş: Resûlüliah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Han-tem'e, dühbâ' ve nekîrden içmeyi yasak etti.
46- (1997) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeyfce ile Süreye b. Yûnus rivayet ettiler. Lâfız Ebû Bekr'indir. (Dediler ki) : Bize Mervân b. Muâviye, Man-sûr b. Hayyan'daıı, o da Saîd b. Cübeyr'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : İhn-ü Ömer'le İbn-i Ahbâs'a şehadet ederim ki, bunlar Resûlüliah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) in dübbâ'. haııtem, müzeffet ve nekîr'den nehiy buyurduğuna şahit olmuşlardır.
47- (...) Bize Şeyban b. Ferrûh rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Cerir (yâni İbn-i Hâzim) rivayet etti. Dedi ki) : Bize Ya'la b. Hâkim, Saîd b. Cübeyr'den rivayet etti. Saîd şöyle demiş : İbni Ömer'e küp nebizini sor*dum da :
— Resûlüliah (Sailal'ahü Aleyhi ve Sellem) küp nebizini haram kıldı, de*di. Bunun üzerine İbn-i Abbâs'a geldim. Ve İbn-i Ömer'in ne dediğini işitmiyor musun? dedim.
— Ne diyor? dedi.
— Resûlüliah (Sallallahü Aleyhi \e Sellem) 'in küp nebizini haram kıldı*ğını söyledi, dedim. O da :
— İbn-i Ömer doğru söylemiş. Resûlüliah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) küp nebizini haram kıldı, dedi. Ben :
— Bu küp nebizi nedir? dîye sordum.
— Çamurdan yapılan her şeydir, cevabını verdi.
48- (...) Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dedi ki) : Mâlik'e, Nâ-fi'den dinlediğim. Onun da İhn-i Ömer'den rivayet ettiği şu hadîsi oku*dum :
Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Selîem) gazalarının birinde cemaata hutbe okumuş... İbn-i Ömer (Demiş ki) : Ben ona doğru geldim. Fakat ben yanına varmadan oradan ayrıldı. (Oradakilere) :
— Ne söyledi? diye sordum.
— Dübbâ' ile müzeffet'de nebiz yapılmasını yasak etti, dediler.
49- (...) Bize Kuteybe ile İbn-i Rumh, Leys b. Sa'd'dan rivayet et*tiler. H.
Bize Ebû'r-Rabî ile Ebû Kâmil de rivayet ettiler. (Dediler ki) : Bize Hammad rivayet etti. H.
Bana Züheyr b. Harb dahî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İsmail ri*vayet etti. Bunların hepsi Eyyûb'dan rivayet etmişlerdir. H.
Bize İbn-i Nümeyr de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize babam rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ubeydullah rivayet etti. H.
Bİze İbn-i Müsennâ ile İbn-i Ebî Ömer dahî Sekafî'den, o da Yahya b. Saîd'den naklen rivayet ettiler. H.
Bİze Muhammed b. Kâfi' dahi rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İbn-i Ebî Füdeyk rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Dahhâk (yâni İbn-i Osman) haber verdi. H.
Bana Harun El-Eyli de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İfcn-i Vehb ha*ber verdi. (Dedi ki) : Bana Üsâme haber verdi. Bu râvilerin hepsi Nâfi'-den, o da İbn-i Ömer'den naklen Mâlik'in hadîsi gibi rivayette bulunmuş*lardır. Ama «gazalarının birinde» ifâdesini Mâlik i!e Üsâme'den başkaları anmamıştır.
50- (...) Bize Yahya b. Yahya da rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Hammâd b. Zeyd, Sabit'den naklen haber verdi. (Şöyle demiş) : İbn-i Ömer'e
Resûlüllah (Sallaüahü Aleyhi ve Sellem) küp ner izini yasak etti mi? diye sordum.
— Öyle söylerler, dedi.
— Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) onu yasak etti mi? dedim.
— Öyle söylerler, dedi.
(...) Bize Yahya b. Eyyûb rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İbn-i Uleyye rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Süleyman Et-Teymı Tâvüs'dan rivayet etti.
(Demiş ki) : Bir adam İbn-i Ömere Nebiyyullah (Sallallahii Aleyhi ve Sellem) küp nebizini yasak etti mi? diye sordu. İbn-i Ömer:
—- Evet! cevâbını verdi.
Bundan sonra Tavus : Vallahi ben bunu ondan işittim, demiş.
51- (...) Bana Muhammed b. Kâfi de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdûrrezzak rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İbn-i Cüreyc haber verdi. (De*di ki) : Bana İbn-i Tavus, babasından, o da İbn-i Ömerden naklen haber verdi ki: İbn-i Ömer'e bir adam gelerek:
Peygamber (Sallalkthü Aleyhi ve Sellem) küp ile dübbâ'da nebiz yapıl*masını yasak etti mi? diye sormuş. İbn-i Ömer: — Evet! cevâbm vermiş.
52- (...) Bana Muhammed b. Hatim de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Behz rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Vüheyb rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdullah b. Tavus, babasından, o da İbn-i Ömer'den naklen rivayet etti ki, Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) küp ve dÜbbâ'dan nehiy buyur*muş.
53- (...) Bize Amr'un-Nâkid rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Süfyân b. Uyeyne, İbrahim b. Meysera'dan naklen rivayet etti ki: Kendisi Tâ-vus'u şöyle derken işitmiş:
îbn-i Ömer'in yanında oturuyordum. Derken ona bir adam gelerek:
— Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) küp, dübbâ' ve müzeffet ne-bizini yasak etti mi? diye sordu. İbn-i Ömer :
— Evet! cevâbını verdi.
54- (...) Bize Muhammed b. Müsennâ ile İbn-i Beşşâr rivayet etti*ler. (Dediler ki) : Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Şu'be, Muharîb b. Disar'dan rivayet etti, (Demiş ki) : Ben İbn-i Ömer'i şunu söylerken işittim:
Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) hantem, dübbâ' ve müzeffet'den nehiy buyurdu- Ben onu birkaç defa dinledim.
(...) Bize Saıd b. Amr El-Eş'asî de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ab-ser, Şeybânî'den, o da Muharip b. Disar'dan, o da İbn-i Ömer'den, o da Peygamber (Sallaiiahü Aleyhi ve Selleml'den naklen tu hadîsin mislim haber verdi.
İbn-i Disar: «Zannederim İbn-i Ömer nekîr'den de dedi.» demiş.
55- (...) Bize Muhammed b. Müsennâ ile İbn-i Beşşar rivayet et*tiler. (Dediler ki) ; Bize Muhammed b. Cafer rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Şu'be, Ukbe b. Hureys'den rivayet etti. (Demiş ki) : Ben İbni Ömer'i şunu söylerken işittim: Resûlüllah (Sallaiiahü Aleyhi ve Selle: n) küp, dübbâ1 ve müzeffet'den nehiy buyurdu da:
«Tulumlarda nebiz yapın!» buyurdular.
56- (,,..) Bize yuıe JVluuammed o. iVlusenna rivayet exu, (Ueaı ki) : Bize Muhammed b. Cafer rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Şu'be; Cebele'den rivayet etti. (Demiş ki) : Ben İbn-i Ömer'i şunu rivayet ederken dinle*dim. (Dedi ki): Kesûlüllah (Sallaiiahü Aleyhi ve Sellem) hanteme'den nehiy buyurdu. Ben:
— Bu hanteme nedir? dedim.
— Küptür, cevâbını verdi.
57- (...) Bize Ubeydullah b. Muâz rivayet etti. (Dedi ki) : Bize babam rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Şu'be, Amr b. Mürre'den rivayet etti. (Demiş ki) : Bana Zâzân rivayet etti. (Dedi ki) : İbn-i Ömer'e : Bana Peygamber (Saliallahü Aleyhi ve Sellemyin meşrubattan senin dilinle neyi yasak ettiğini söyle! Ve bunu bana bizim dilimizle açıkla! Çünkü sizin bizim dilimizden başka bir diliniz var, dedim. Bunun üzerine şunu söy*ledi:
— Resûlüllah (Saliallahü Aleyhi ve Selle m) hantemden nehiy buyurdu. Bu küptür. Dübbâ'dan da nehiy buyurdu. Bu kabaktır. Müzeffet'den de nehiy buyurdu. Bu ziftli kabdır. Nekîr'den de nehiy buyurdu. Bu da iyi*ce kabuğu soyulan ve güzelce içi oyulan hurma ağacıdır. Ve tulumlarda nebiz yapmayı emir buyurdu, dedi.
(...) Bize bu hadîsi Muhammed b. Müsennâ ile îbn-i Beşşâr da ri*vayet ettiler. (Dediler ki) : Bize Ebû Dâvud rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Şu'be bu isnâdla rivayet etti.
58- (...) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe dahî rivayet etti. (Dedi ki) :
Bize Yezid b. Harun rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdulhahk b. Seleme haber verdi. (Dedi ki) : Saîd b. Müseyyeb'i şunu söylerken işittim. Ben Abdullah b. Ömer'i şu minberin yanında —Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sel!em)’în minberine işaret etmiş— şöyle derken işittim;
Abdü'l-Kays'ın hey'eti Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellern)'e gelerek ona meşrubatı sordular. O da kendilerini dübbâ', nekîr ve hantem'den nehiy buyurdular. (Râvi Abdûl Hâlık diyor ki) :
Bunun üzerine ben Saîd'e : Yâ Ebâ Muhammedi Müzeffet'den nehiy buyurmadı mı? dedim. Zannetti ki onu unuttu. Saîd:
O gün bunu ben Abdullah b. Ömer'den işitmedim, dedi. Gerçekten (Abdullah da müzeffetde nebiz yapmaktan) hoşlanmıyordu.
59- (1998) Bize Ahmed b. Yûnus rivayet etti. (Dedi ki) : Bize 2ü-heyr rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Elbu'z-Zübeyr rivayet etti. H.
Bize Yahya b. Yahya da rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû Hayseme Ebû'z-Zübeyr'den, o da Câbır ile İbn~i Ömer'den naklen haber verdi ki: Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) nekîr, müzefiet ve dübbâ'dan nehiy buyurmuş.
60- (...) Bana Muhammed b. Râfi' de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdurrezaâk rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İbn-i Cüreyc haber verdi. (De*di ki) : Bana Ebû'z-Zübeyr haber verdi ki, İbn-i Ömer'i şunu söylerken işitmiş: Ben Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'i küp, dubbâ' ve zeffet'den nehiy buyururken işittim.
(...) Ebû'z-Zübeyr (Demiş ki) : Ben Câbir b. Abdullah'ı da «Resûlül*lah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) küp, müzeffet ve nekîr'i yasak etti» derken işittim.
(1999)- Resûlüllah (Sallaüahü Aleyhi ve Seilem) kendisine içinde nebiz yapılacak bîr şey bulamazsa, kendisine taştan bir çanak içinde nebiz ya*pılırdı.
61- (...) Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû Avâne, Ebû'z-Zübeyr'den, o da Câbir b. Abdillah'dan naklen haber verdi ki: Peygamber (Sallaüahü Aleyhi ve Selîem) 'e taştan bir çanak içinde nebiz yapılır mış.
62- (...) Bize Ahmed b. Yûnus da rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Zü-heyr rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû'z-Zübeyr rivayet etti. H.
Bize Yahya b. Yahya da rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû Hayseme, Ebû'z-Zübeyr'den, o da Câbir'den naklen haber verdi. Câbir şöyle demiş : bulamazlarsa kendisine taştan bir çanak içinde nebiz yapılırdı. Cenıâat-Resûlüllah (Sallaüahü Aleyhi ve Sellem) için tulumda nebiz yapılırdı. Tulum tan biri Ebû'z-Zübeyr'e —Ben de işittiğim halde— :
— Taştan mı? dedi. Ebû'z-Zübeyr:
— Taştan! cevâbını verdi.
63- (977) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Muhammed b. Müsennâ rivayet ettiler. (Dediler ki) : Bize Muhammed b. Fudayl rivayet etti. (Ebû Bekr, Ebû Sinan'dan dedi: İbn-i Müsennâ ise : Dırara b. Mürre'den, dedi.) O da Muharib'den, o dü İbn-i Büreyde'den, o da bahasından naklen riva*yet etmiştir. H.
Bize Muhammed b. Abdillah b. Nümeyr de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Muhammed b. Fudayl rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Dırar b. Mürre Ebû Sinan, Muharip b. Disar'dan, o da Abdullah b. Büreyde'den, o da babasından naklen rivayet etti. Babası şöyle demiş: Resûlüllah (Sallaliahü Aleyhi ve Sellem)ı
«Ben sizi tulumdan başka kablardan neb'ız içmekten nehy ettim. Artık bütün tulumlardan için ama sarhoşluk veren şey içmeyin!» buyurdular.
64- (...) Bize Haccâc b. Zâlim de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Dah-hâk b. Mahled, Süfyân'dan, o da Alkame b. Mersed'den, o da İbn-i Bü*reyde'den, o da babasından naklen rivayet etti ki, Resûlüllah (Saliallahü Aleyhi ve Sellem):
«Ben sizi kaplardan nehy ettim. Gerçekten kaplar —yahut kab— bir şeyi ne helâl kılar, ne harami Her sarhoşluk veren şey haramdır.» buyur*muşlar.
65- (...) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Veki', Muarrif b. Vâsıl'dan, o da Muharib b. Disar'dan, o da İbn-i Büreyde'den, o da babasından naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Resûlüllah (Saliallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Ben sizi deri kaplardan meşrubat içmekten nehy etmiştim. Artık her kabdan için! Elverir ki, sarhoşluk veren bir şey içmeyin!buyurdular.
66- (2000) Bize Ebû Bekr b. Em Şeyhe ile İbn-i EM Ömer de riva*yet ettiler. Lâfız İbn-i Ebî Ömer'indir. (Dediler ki) : Bize Süfyân, Süley*man Ahvel'den, o da Mücahid'den, o da Ebû ivazdan, o da Abdullah b. Amr'dan [3] naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) kaplardan nebizi yasak edince ashab : (Deriden tulumu) herkes bulamaz ki!., dediler. Bunun üzerine müzeffetten gayri küpler hakkında kendilerine ruhsat verdi.
Bu babın Enes, Alî, Âişe ve Abdullah b. Amr (Radiyaliahu anh) rivayetlerini Buhârî «Kitâbu'l-Eşribe»'de İbni Abbâs rivayetini «zekât» bahsinde tahrîc ettiği gibi, Abdullah b. Amr rivayetini Ebû Dâvûd ile Nesâî, Hz. A1i rivayetini Nesâî «Kitabu'l-Eşribe»'de muhtelif râvilerden tahrîc et*mişlerdir.
Bu babın şerhi ve zikredilen muhtelif kaplarda nebiz yapmanın hük*mü iman bahsinde görülmüştü. Tekrar edelim ki, burada zikri geçen kap*lardan nebiz içmek İslâmiyetm ilk zamanlarında yasak edilmişti. Çünkü herhangi bir meyve şırasının bu kaplardan birinde şarab olmayacağından kimse emin değildi. Çok defa bir insan bunlardaki şıranın içki olmadığını zannederek bilmeden sarhoş olabilirdi. İçki de yeni haram kılınmıştı. Bun*dan dolayı yalnız tulumlara konulan nebizîn içilmesine müsaade edilmişti. Çünkü bunlardaki nebiz kolay kolay içki olmaz, içki olduğu zaman da tulum patlar bu suretle içindekinin hâli belli olurdu. Aradan uzun zaman geçip içkinin haram kılındığı her tarafa yayıldıktan ve bu bütün müslü-manların kalblerine yerleştikten sonra bu hüküm kaldırılarak deriden ol*sun, toprak veya ağaçtan yapılsın bütün kaplara nebiz konulmasına mü*saade buyurulmuştur.
İbn-i Ömer hazretlerine küplere nebiz konmanın yasak edil*diği sorulduğu vakit «Öyle diyorlar...» diye cevap vermesi, zahire göre bu nehyi inkârdır. Fakat diğer rivayette aynı suale : «Evet, yasak edildi...» diye cevap vermiştir. Bu iki rivayetin arası şöyle bulunur : İbn-i Ömer (Radiyallahu anh) evvelâ Peygamber (Sallallahü Aleyhive Sellem) 'in bu işi yasak ettiğini unutmuş; onun için inkâr etmiştir. Sonra hatırlayınca «Evet» demiştir. Hz. Câbir rivayetinde «Peygamber (Sallaliahü Aleyhi ve Setu1 m)'e taştan bir çanak içinde nebiz yapılırdı» denilmesi, yasak hük*münün kaldırıldığına, bundan böyle testi ve kabağa, ziftli ve katranlı kab-lara hatta onlardan daha kesif olan taştan yapılma çanaklara bile meyve şıroliir.rjn envai konulabileceğine açık delildir.
Müs1im'in Haccâc b. Şâir 'den rivayet ettiği altmış dört nUMârah hadîs hakkında Kaadî Iyâz şunları söylemiştir : «Bu rivâyetle râvilerin biri tarafından değişiklik yapılmıştır. Doğrusu şöyledir: Ben size deri kaplardan maada bütün kaplara meşrubat koymanızı yasak etmiştim. Demek oİuyor ki, ibareden istisna edatı olan «illâ» atılmıştır. Fakat bu edat mutlaka lâzımdır.»
Kaadî Iyâz bundan önceki rivayette de değişiklik yapıldığını söylemiştir. Ona göre ibarenin sahih şekli «Arlık bütün tulumlardan için!» değil; «Artık bütün kablardan içini» dir. Çünkü deri kablardan içmek zâ*ten mubah1;. O anda mubah kılınan tulumlar değil; taş. toprak vesâire-den yapılan diğer kaplardı.
Hâsılı Resûlüilah (Süliaiuıhü Aleyh: ve Sellem/hn eski hükmü nesh eden buradaki beyanatından anlaşılıyor ki, kablar sarhoş eder endişesi ile ya*sak edumiştir. Onlara çeşitli meyve nebizlerinin bir neviden yahut karı*şık nevilerden konmasının hükümde tesiri yoktur. Binâenaleyh karışık cinslerden yapılan nebizin içilmesine cevaz veren İmam Âzam'a ve başkalarına bu kabda yapılan itiraz haksızdır. Mezheb taassubundan ileri gelmektedir.
Babımızın son hadîsinde «MÜzeffetten gayri küpler hakkında kendi*lerine ruhsat verdi...» cümlesi kendilerine evvelâ müzeffet denilen ziftli küpten başka küpler hakkında ruhsat verdiğine, sonradan bu ruhsatı bü-uu\ kaplara teşmil ettiğine hamledilmiştir.