12- (1984) Bize Muhammet! b. Müsennâ ile Muhammed b. Beşşâr rivayet ettiler. Lâfız İbn-i Müsennâ'nındır. (Dediler ki) : Bize Muham*med b. Ca'fer rivayet etti. (Dedi ki) ; Bize Şu'be, Simak b. Harb'den, o da Alkame b. Vâil'den, o da babası Vâil El-Hadramînden naklen rivayet etti ki, Târik b. Süveyd El-Cu'fî, Peygamber (SaHaUahü Aleyhi ve Sellemj'e şa*rabın hükmünü sormuş; o da kendisini men etmiş. Yahut onu yapmasını kerih görmüş. Bunun üzerine Târik :
— Ben onu ancak ilâç için yapıyorum, demiş. Efendimiz (Sallaîlahü Aleyhi ve Sellem):
«— O ilâç değildir. Lâkin derddir,: buyurmuşlar.
Bu hadîs-i şerif şarabın deva olmadığım sarahaten ifâde ediyor. Binâ*enaleyh şarabla tedavi haramdır.
Nevevî diyor ki : «Ulemâmıza göre sahih olan budur. Şarabla tedavi haram olduğu gibi, susuzluktan dolayı içilmesi de haramdır. Ama bir kimsenin lokma boğazında kahr da şarabdan başka onu geçirecek bir şey bulamazsa şarabîa geçirmesi lâzım gelir. Çünkü bu takdirde şarabla şifa yüzde yüzdür. Tedavi meselesinde böyle değildir."
Hanefîler'den îmam-î Âzam 'a göre şarabla tedavi caiz değildir. Zira Cenâb-ı Hak haram olan bir şeyde şifâ halketmez. İmâ-meyne göre ise caizdir. Çünkü bu bir zarurettir. Zaruretlerse haram olan şeyleri mubah kılar.
Hadîs-i şerîf dolayısıyîe şarabdan sirke yapmanın caiz olmadığına da delildir.