ـ10 ـ5997 ـ61ـ حدّثنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمّدٍ، ثَنَا وَكِيعٌ، ثَنَا حَمَّادُ بْنُ نَجِيعٍ، وَكَانَ ثِقَةً، عَنْ أبِي عِمْرَانَ الْجَوْنِيِّ، عَنْ جُنْدُبِ بْنِ عَبْدِاللّهِ، قَالَ: كُنَّا مَعَ النَّبِىِّ # وَنَحْنُ فِتْيَانٌ حَزَاوِرَةٌ فَتَعَلَّمْنَا ا“يمَانَ قَبْلَ أنْ نَتَعَلَّمَ الْقُرآنَ. ثُمَّ تَعَلَّمْنَا الْقُرآنَ. فَازْدَدْنَا بِهِ إيمَاناً.في الزوائد: إسناد هذا الحديث صحيح. رجاله ثقات.

10. (61) (5997)- Cündüb İbnu Abdillah (radıyallahu anh) anlatıyor: "Biz erginlik çağına yaklaşmış bir grup genç, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile beraberdik. Kur'an'ı öğrenmezden önce imanı öğrendik. Sonra da Kur'an'ı öğrendik. Kur'an sayesinde imanımız daha da arttı."

AÇIKLAMA:

Bu hadis, İslâmî talim ve terbiye siteminde takip edilecek vetire ve safhaları öz olarak göstermektedir. Önce imanın öğretilmesi, sonra Kur'an ve diğer şeylerin öğretilmesi. Daha önce de belirtildiği üzere, Resulullah, çocuklara konuşmaya başlar başlamaz iman esaslarına giren Kur'anî ayetler ezberletiyor. Çocuk bu safhada henüz temyiz yaşında bile değildir. Temyiz yaşında namaz emrediliyor. Kur'an'ın okuma ve yazılma şeklinde öğretimi ise, daha sonra, küttab denen mekteplerde ele alınan bir hadisedir.İslam uleması, temel eğitime giren müfredatta önceliğin dinî talime verilmesi gereğinde ittifak eder. Onlara göre hesap, edebiyat, meslek öğretimi gibi diğer müfredat daha sonra ele alınmalı, dinî talim halledilmeden bunlara geçilmemelidir.Sonradan verilecek Kur'an bilgisi ve diğer faydalı bilgiler, önceden öğretilmiş olan imanî bilgileri takviye edecek şekilde olmalıdır. Bu bir planlama ve tanzim işidir.

ـ11 ـ5998 ـ62ـ حَدّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمّدٍ، ثَنَا مُحَمّدُ بْنُ فُضَيْلٍ، ثَنَا عَليُّ بْنُ نِزَارٍ، عَنْ أبِيهِ، عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّهِ # »صِنْفَانِ مِنْ هذِهِ ا‘ُمَّةِ لَيْسَ لَهُمَا فى ا“سَْمِ نَصِيبٌ: الْمُرْجِئَةُ وَالْقَدَرِيَّةُ«.هذا الحديث أخرجه الترمذي، وقال حسن غريب .