366- Enes (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Yahudiler hayız gören kadınlarla birlikte yiyip içmezler ve evlerinde bile birlikte olmazlardı. Bu durumu Rasûlullah (s.a.v)’e sordular da, bunun üzerine Allah, Bakara sûresi 222. ayetini indirdi. “Sana kadınların ay halleri hakkında soruyorlar. De ki: O bir sıkıntı, kirlilik, ve rahatsızlık halidir. Bu yüzden ay hali sırasında kadınların kadınlıklarından yararlanmayın, uzak durun ve onlar temizleninceye kadar kendileriyle cinsel ilişkide bulunmayın. Temizlendiklerinde ise Allah’ın buyurduğu şekilde onlara yaklaşın. Doğrusu Allah, pişmanlıkla kendisine yönelenleri ve tertemiz olanları sever.” Sonra, Rasûlullah (s.a.v); Müslümanların hayız gören hanımlarıyla yiyip içmelerini ve evlerde birlikte kalmalarını ve cinsel ilişki dışında her şeyi yapmalarını emretti. Bunun üzerine Yahudiler: “Allah’ın Rasûlü, bize aykırı davranmadık hiçbir şey bırakmadı” dediler.
Üseyd b. Hudayr ve Abbad b. Bişr, kalkıp bunu Rasûlullah (s.a.v)’e bildirdiler ve: “Hayız günlerinde hanımlarımızla cinsel ilişkide bulunacak mıyız?” dediler. Rasûlullah (s.a.v), bu söz üzerine bir anda değişti, öyle ki kızdığını zannettik. Useyd b. hudayr ve Abbad b. Bişr kalkıp gittiler. Bu arada Rasûlullah (s.a.v)’e hediye olarak süt getirilmişti. Onların arkasından adam gönderip çağırdı ve onlara süt içirdi. Böylece Rasûlullah (s.a.v)’in onlara kızmadığı anlaşılmış oldu. (Buhârî, Hayz: 1; Müslim, Hayz: 3)