Allah Nerede?Birçok anne-babanın cevaplamakta zorluk çektiği bir soru Allah nerede?
Küçüktüm… Hayal-meyal hatırlıyorum. Anneme sormuştum:
“–Anne, Allah nerede?”
Annem bütün kalbî samimiyeti ile cevap vermişti:
“–Allah, nerede anarsak orada oğlum.”
Bu cevap, kafamda yeni soruları da beraberinde getirmişti. Allah’ı nerede anarsak oraya geliyor. Tespih çekenlerin neden hızlı hızlı “Allah” diyerek tespih çektiğini şimdi anlamıştım. Hep Allâh’ı yanlarında hissetmek istiyorlardı, demek ki! “Peki ya Allâh’ı anmazsak?” diye düşündüğümü hatırlıyorum, gece vakti yatağımda uyumaya çalışırken…
Bir süre sonra, mahallemizdeki caminin hocası, aynı soruya farklı bir cevap vermişti. Yaramaz arkadaşımız Ramazan:
“–Allah nerede hocam?” diye sorunca, hoca sağ elini kalbine götürerek:
“–Allah, kalbimizde oğlum.” demişti.
Bu cevap, annemin verdiği cevaptan daha çok düşündürmeye başlamıştı beni... “Allah kaç tane ki? Herkesin kalbinde Allah varsa o zaman neden, «Allah bir» diyoruz? Allah insanların kalbine niye giriyor ki?” gibi birçok soru aklıma geldi gitti. Tüm bu sorularımı, çocukluk yıllarımda ne kimseye sorabildim, ne de bu soruların sorulduğu bir ortamda verilen cevapları duyabildim.
Bilinçaltında Büyüyen Öcü…
Zaman hızla ilerledi. Demek ki, bu sorular bilinçaltıma yerleşmiş bir “öcü” gibi bir gün hortlayacağı ânı bekliyormuş. Tâ ki, televizyon kanallarının birinde, çocuk terbiyesi konusunda bir programa rastlayıncaya kadar… Programda izleyicilerden gelen sorulara cevap vermeye çalışan bir psikologa, bir anne, çocuğu ile ilgili bir soru sordu. Programa telefon ile katılan anne:
“–5 yaşında bir oğlum var. Israrla bana «Anne, Allah nerede?» diye soruyor, ben de «Oğlum, Allah kalbimizde…» diye cevap veriyorum. Sizce nasıl cevap vermeliyim?” diye sordu.
Televizyonda soruları cevaplandıran uzman:
“–5 yaşındaki bir çocuğa «Kalbinde Allah var» diye cevap vermeniz, çocuğun aklına yeni birçok soru işaretlerini doğurabileceği için doğru bir cevap değil!.. O yüzden, oğlunuzun bu sorusuna «Allah çoooook uzaklarda, O’nu biz göremeyiz.» diye cevap vermenizi tavsiye ederim” deyiverdi.
Televizyon ekranlarındaki bu konuşmaya, hem o dönemi küçüklüğünde kendi de bizzat yaşamış biri, hem de konuya yakın bir pedagog olarak çok üzüldüm.
“–Allah nerede?” sorusuna verilen bu tür yanlış cevaplar, çocuğun bilinçaltına yerleştirilmiş saatli bir bomba gibi “tik tak” ederek patlayacağı ânı bekler. Eğer uygun bir zamanda uzman birileri tarafından saatli bombanın kabloları çekilmezse, çocukluk yıllarını atlatan gencin içinde dev gibi bir patlama olmaması işten bile değildir. Neden?