ALTINI ISLATMA (COCUKLARDA)



Geceleri altını ıslatan çocuklar psikolojik olarak içe dönük ve eziklik hissine kapılırken spor turnuvalarına katılamıyor ve ülkemizdeki her 7 çocuktan birisi geceleri yatağını ıslatıyor.

Çocuklarda gece işemeleri konusunda bugüne kadar sayısız araştırmaları bulunan Danimarka Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Norgaard dün ülkemize bir ziyarette bulundu. Çocuklarda uykuda işeme durumunun 2-3 yaşlarına kadar normal olduğunu halbuki basit bir ilaç tedavisi ile sorun kolayca hallolur" dedi.

Ülkemizde ilkokul çağındaki 7 çocuktan birisi "enüretik" yani geceleri altı işiyor. Bazen bu durum yetişkin çağı dediğimiz 17-18 yaşlarına kadar devam edebiliyor. Yine araştırmalar daha çok erkek çocukların gece altlarına işediğini gösteriyor. Burundan günde 1 kez kullanılan sprey ise ilk kullanımından itibaren yatak kuruluğunu sağlıyor.









ANI BEBEK OLUMU SENDROMU



Ani bebek ölümü sendromu (ABÖS) 1 yaşından küçük bebeklerin bilinmeyen nedenlerle aniden ölmelerini tanımlayan bir terimdir. Ani bebek ölümü sendromu (beşik ölümü olarak da bilinir) gelişmiş ülkelerde 1-12 aylık bebekler arasında en sık görülen ölüm nedenidir.

Birkaç tıbbi araştırmada sağlıklı bebeklerin sırtüstü yatırılması için teşvik edilmeye başlandı.

Bir çalışmada ABD de yüzükoyun yatırılan bebeklerin oranının 1992 yılında %70 olduğu doğumdan sonra bebeğinin hastanede yüzükoyun yatırıldığını gören annelerin %93 ü evde de aynı pozisyonda yatırıyor.

Ani Bebek Ölümü Sendromuna İlişkin Risk Faktörleri:

Ani bebek ölümü sendromunu olasılığını artıran faktörler

- Yüzükoyun uyuyan bebekler

- Sigara dumanına maruz kalan bebekler

- Anneleri gebelik döneminde sigara içenler

- Anneleri ilk hamileliği sırasında 20 yaşından küçük olanlar

- Anneleri doğum öncesi sağlık bakımı için hiç başvurmayanlar ya da geç başvuranlar

- Erken doğan ya da düşük doğum ağırlıklı bebekler

- Kış aylarında doğanlar

- Erkek bebekler

Risk Azaltmanın Yolları:

Ani bebek ölümü sendromunu önlemenin güvenli bir yolu olmamasına karşın riski azaltabilecek önlemler şunlardır:

- Dogum öncesi bakiminizi iyi yapin beslenmenize dikkat edin.

- Bebeginizi mümkün oldugunca anne sütüyle besleyin.

- Çarsafi gergin ve temiz çarsaf kivrimlari da sikica kapali olsun.

- Bebekleri sırtüstü ve sert zeminde yatirin.

- Bebeğinizin odasında sigara içmeyin

- Bebeginizi karyolanin alt ucuna yatirin.

- Uykuda bebeginizin basini örtmeyin.

- Yatagina silte oyuncak vs. koymayin.

- Bebeğin altına yastık ya da battaniye gibi yumuşak malzemeler yerleştirmeyin

- Bebeği çok sıcak ortamda bulundurmayın (giydirerek örterek ya da aşırı sıcak bir odada yatırmayın)

- Rutin kontrolleri ve aşıları yaptırın olagandisi belirtiler gördügünüzde mutlaka doktora danisin.

- Hafif bir hastalıktan sonra bile bebeği birkaç gün yakından gözlemleyin

- Bebeğinizin bulunduğu odayı sık sık havalandırın.









ANNE BABANIN DEPRESYONU COCUGA GECIYOR



Anne ve babanın yaratacağı huzurlu ortam çocuğun gelişmesinde beslenme kadar önemli...

Amerikalı bilim adamları anne ve babadan çocuklara geçebildiğini belirlediler.

Massachusetts hastanesinde yapılan araştırmada diğer çocuklara göre dokuz kez daha fazla bulundu.

Sonuçları American Journal of Psychiatry dergisinde yayımlanan araştırmanın hastalıkla ilgili klinik tedavisi konusunda doktorlara yeni ipuçları verdiği belirtildi.









ANNE BABAYLA YATAN ÇOCUKLAR



Anne ve babasıyla birlikte yatan çocukların ileriki yaşamlarında sanıldığı gibi psikolojik sorun yaşamadığı bildirildi.



ABDde yapılan bir araştırma birlikte uyumanın sağlıklı olduğunu ve çocuğun gelişimi üzerinde uzun süreli etkisi bulunmadığını ortaya koydu.



California Üniversitesinden Dr. Paul Okami yüzde 9unun sürekli birlikte uyuduklarını söyledi.



Okami 6 yaşında ise sadece yüzde 3 olduğunu belirtti.





YALNIZ UYUYANLARDAN HİÇ FARKLARI YOK



Araştırmacılar birlikte uyumanın uyku bozukluğuna yol açmadığını saptadı.



Aynı şekilde bu çocukların 6 yaşına geldiğinde duygusal farklılık ya da davranış farklılığı ortaya koymadığı belirlendi. Araştırmacılar birlikte uyumaya karşı olanların ortaya attığı akıllarında aaaaten başka birşey olmuyor görüşünün yanlış olduğunu da kaydetti.





VAROLAN ENDİŞELER YERSİZ



Araştırmaya konu olan çocukların çocukların bu yaşta da yalnız uyuyan çocuklardan çok önemli bir farklılık göstermediğini belirtti. Her iki grubun da aileleriyle ve yetişkinlerle aynı şekilde ilişki kurabildiği kaydedildi.



Doktorlar alkol ve uyuşturucu kullanımı arasında bir bağ da bulamadı.



Dr. Okami Developmental and Behavioral Pediatricsde çıkan makalede araştırmaların birlikte uyumayla ilgli endişelerin yersiz olduğunu gösterdiğini söyledi.









ANTIBIYOTIGE BAGLI ISHAL



Antibiyotikler aminoglikoside bağırsak zarı şişmesine neden olarak ishal yapabilir. Antibiyotik kökenli ishal oldukça yaygındır. Clindamisin kullananların %25i ve ampicillin kullananların %10 u ishal olmaktadır. Antibiyotikle bağlantılı ishalin en ciddi şekli (pseudo-memrenous colitis) denilen ve antibiyotiğin büyük abdestin oluşum ortamını değiştirmesinden dolayı bazı bakterilerin gelişmesini sağladığı durumdur. Bu da kolonda enflamasyon yapar. Tipik olarak ishal belirtisi antibiyotik alınmasından 4-10 gün sonra ortaya çıkar. Fakat antibiyotiğin kesilmesinden sonra belirtilerin %25i ortadan kalkar.

Teşhis

Antibiyotik uygulaması sırasında veya birkaç hafta sonra görülen ishal karın krampları ve ateş en tipik belirtilerdir.

Doktorunuz ishalin antibiyotik kullanımına bağlı olduğundan şüphe ederse clostriduim diffıcile adlı bir organizma bulunur.

Antibiyotik kesildikten sonra çoğu kişinin rahatsızlığı geçer. Bazılarında ise ishal ve susuzluk devam eder. Başka kişilerde ise pseudo-membranous kolit ömür boyu sürebilir.

Tedavi

Doktorunuz ishale neden olduğunu düşündüğü herhangi bir antibiyotiği derhal keser. Belirtiler hafifse doktorunuz cholestyramine tavsiye eder. Bu ilaç clostriduim difficile organizmasını yok eder. Daha ciddi durumlarla vancomycin veya metronidazole kullanılabilir. Hastalık tekrarlayabilir ve birkaç tertip daha ilaç gerekebilir.









AORT STENOZU



Kanın kalpten çıkıp aorta girdiği kapağın daralması ile karakterize olan aort stenozu erkek bebeklerde daha sık rastlanan bir kusur olup kalp oluşum anomalisi vakalarının yüzde 5 ini oluşturmaktadır.

ileri derecede stenoz genellikle erken bebeklik dönemi sırasında tespit edilmektedir.

Ancak çoğu çocukta herhangi bir semptom görülmez ve sorunun varlığı ancak doktorun bir kalp üfürümü işittiği rutin bir muayene sırasında anlaşılır.

İleri derecede stenoz vakalarında ameliyat gereklidir. Hafif ya da orta derecede stenoz bulunan çocukların sürekli tıbbi bakım altında bulundurulmaları gerekir.









APGAR TESTI



Apgar testi şu konularda yapılır:

Kalp atışı burun deliğine konan içi boş bir tüpe (kateter) tepki ve cilt rengi.

10 puanlık bir skor bebeğin mümkün olabilecek en iyi durumda olduğunu gösterir. Bu durumda tamamen pembedir.

Skorun 0 ila 4 arasında gerçekleşmesi durumunda bebeğin kalp atışı yavaştır ya da az duyulur ve cilt rengi soluk ya da mavidir; refleks tepkisi yoktur ya da hafiftir.

Çoğu bebekler 7 ila 9 puan arasında bir skor ortaya koyarlar ve soluk almalarını engeleyen mukozanın temizlenmesinden başka bir müdahale gerektirmezler.

Doğumdan sonraki birinci dakikada 4 ya da daha az puan içeren bir skor kaydedilen bebekler soluk alıp vermelerini sağlamak için acil yardıma gereksinim duyarlar. Bu test sonuçlarından daha ileri düzeyde sonuçlar çıkarılamaz: Apgar testi skoru çocuğun gelecekteki gelişme ve zekâsının bir göstergesi olamaz.









ASITLI ICECEKLER VE COCUKLAR



Asitli içeceklerin hiçbir besleyici özellik taşımadığını belirten uzmanlar ailelerin süt ve meyve suyu tüketimini özendirmesini istiyor.

Gençlerin severek tükettikleri asitli içeceklerin şişmanlığa neden olduğu bildiriliyor. Uzmanlar süt ve meyve suyu tüketimine özendirilmeleri için aileleri uyarıyor.

Mayo Clinic Beslenme Direktörü Dr. Jennifer K. Nelson şu uyarılarda bulunuyor:

"Bu ek kaloriler çeşitli aktiviteler ile yakılmadığı takdirde bu içecekler yerine sağlık için yararlı besinler içeren süt ve meyve suyu tüketimi konusunda çocukları uyarmalıdır."







ATES (COCUKLARDA)





Ateş nedir nasıl düşürülür?



Çocuklarda ateşle beraber nefas alma ya da yutkunma güçlüğüdoktora gidilmesi öneriliyor. sitesi çocuklardaki ateş konusunda ayrıntılı bilgiler veriyor.



Ateş (pirezis) kelimesinin kökeninin Perikles’e dayandığı bilinmektedir. Perikles (M.Ö. 495-429) döneminde yaşamış Yunanlı bir filozoftur. Perikles döneminde hekimler bir takım enfeksiyonları ateş tipi ile tanımlıyorlardı. Ateş bir hastalık değildir. Bir enfeksiyon8 ise bu normal ateştir.











YÜKSEK ATEŞ NEDİR?



Rektal: 385 olarak ölçülen ateş yüksek ateştir. Yüksek ateş küçük çocuklarda havaleye neden olabilmektedir. Ayrıca ateş miyokard fonksiyonlarını olumsuz etkiliyebilmektedir.



Çevresel faktörlerin (çevre ısısının artması oysa hipertermik kişi ise vücudunun ısındığını hisseder.



ATEŞ NEDEN YÜKSELİR?



Ateşe neden olabilecek mikroorganizma (bakteri veya virus) vücuda girer. Bu mikroorganizmalar pirojen adı verilen çeşitli maddeler salgılarlar.



Vücut da cevap olarak endojen adı verilen maddeler salgılar. Vücudun ısısını dengede tutan termoregulatör bölge harekete geçer. Vücudun çeşitli organlarında (akciğervb) bulunan yağ asidi ve türevlerinden oluşan bileşikler senaaalenir. Bunun sonucunda ateş oluşur.



ATEŞLİ ÇOCUKLARDAKİ ACİL DURUMLAR



Ateşli çocukta aşağıdaki belirtilerden bir veya bir kaç tanesi varsa zaman kaybetmeden bir doktora gidilmesi gerekiyor.



Özellikle 2 aydan küçük çocuklarda görülen ateşde



40 derecenin üstündeki ateşde



Uyku eğilimi varsa



Cildinde mor döküntüler oluşuyorsa



Zor nefes alıyorsa



Yutkunma güçlüğü varsa



Geçmişinde havale geçirdiyse



Boyunda katılık varsa



Devamlı kusma diyare varsa.



ATEŞ NASIL DÜŞÜRÜLÜR?



Çocuk ateşlendiğinde alınacak temel bazı önlemler şöyle sıralanabilir:



Giysilerini çıkartmak.



Ilık suyla banyo yaptırmak veya ıslak bezlerle vücut ateşini düşürüp sık sık ölçümlerle ateşin seyrini izlemek.



Yüksek ateşde normalinden daha fazla sıvı ihtiyacı olduğu için bol sıvı almasını sağlamak.



Ateşi oluşturan sebebin ne olduğunun tesbit ve tedavisi için doktora başvurmak.



Çocuk ateşlendiğinde yapılmaması gerekenlerse şöyle:



Üşüyebilir diyerek giysilerini çıkartmamak.



Aşırı dozda ateş düşürücü kullanmak.



12 yaş altındaki çocuklarda aspirin kullanmak



ATES (YENIDOGANDA)





Ateş genelde vücudun herhangi bir enfeksiyona tepkisidir. Yeni doğmuş bebeklerde ateş ayrıca vücudun su kaybetmesi ya da sıcak iklimlerde bebeğin sıcakta fazla kalması dolayısıyla da ortaya çıkar.



Tüm bunlara bakılmaksızın rektuma (makata) sokulan bir termometre vasıtasıyla bebeğin ateşinin 38° C olarak ölçülmesi durumunda doktorunuza başvurmanız gerekir. Bebekte herhangi bir ateş ciddi bir durumdur ve nedeni araştırılmalıdır.



Bebeğinizin ateşini ne zaman ölçmelisiniz? Bebeğinize dokunduğunuzda sıcaklık hissediyor musunuz? Onu öptüğünüzde alnı sizin dudaklarınızdan daha mı sıcak? Bebeğiniz normalden farklı şekilde huysuz ya da sessiz mi? Bebeğinizin uyku ritmi birdenbire değişti mi? Bebek kusuyor mu ya da ishal mi? Göğsü tıkanık gibi mi? Bebek artık altını ıslatmıyor mu? Bu sorulardan herhangi birine "evet" diye cevap verdiyseniz ya da sezgileriniz yanlış giden bir şey olduğunu söylüyorsa bebeğinizin vücud ısısını bir termometre ile ölçün.



Bebeğin vücut ısısı termometrenin kolayca girebilmesi için uç kısmı bir miktar vazelin ya da kremle yağlanmalıdır.



Termometreyi anüsten rektuma yaklaşık 2.5 cm. kadar sokun ve birkaç dakika bekleyin. Kesinlikle bebeğin ani bir kıvranması ya da hareket etmesi nedeniyle termometre daha derine kayabilir ve rektumda bir yaralanmaya neden olabilir. Bebeklerin vücut ısıları değişiklikler gösterebilir. Vücut ısıları genellikle sabahları daha azdır ve öğleden sonra veya akşama doğru gittikçe artar. Bebeğinizin vücut ısısı 38°C den daha az olduğu sürece ateşi yok demektir.



Bununla beraber menenjit gibi ciddi bir hastalık olasılığını ortadan kaldırmak için bebeğin hastanede kalmasını isteyebilirler.



Çoğu doktor ateş düşürücü olarak asetaminofen verir. Bununla beraber yeni doğmuş bebeğinize kesinlikle herhangi bir ilaç vermeyiniz